Kar yağışları tarihe karışabilir

Türkiye'nin buzullarından sonra batı bölgelerdeki kayak merkezlerinde ölçümlenen son kar kalınlıkları vehameti gözler önüne seriyor. 10 yıl öncesine kadar Şubat ayında 2 metre 50 santimetre kar kalınlığı ölçülen Uludağ'da kar kalınlığı 58 santimetreye gerilerken, Kartepe'deki kar kalınlığı ise 30 santimetre seviyesinde Ortaya çıkan tablonun yakın gelecekte ekolojik tahribat ve kuraklık riskine neden olacağı belirtilirken, özellikle İstanbul ve çeperinde kar yağışlarının tarih olma riski de bulunuyor.

SICAKLIK REKORU KIRILDI

Bursa, Kartepe, Niğde Ulukışla, Kayseri Melikgazi, Isparta Davraz gibi bölgelerde de kar kalınlıklarını yakın geçmişe kıyasla 70 santimetrenin altında olduğu dikkat çekerken, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz, "2023-2024, dünyanın en sıcak yılıydı. Rekor sıcaklık değerleri kar yağışlarını da olumsuz etkiledi. Kaldı ki, geçtiğimiz ocak ayı da dünya tarihinde yaşanılan en sıcak ocak ayı olarak kaydedildi. Maalesef 2023 Temmuz'dan itibaren dönüşü olmayan yola girdik. Küresel sıcaklık artışı ve beraberinde yaşanacak kuraklık, dünyanın en büyük sorunu olacak" dedi.

SADECE YAĞMURLA BESLENECEK

Birkaç yıl sonra kış döneminde Sivas'ın batısında kar yağışlarının bitme noktasına geleceğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kurnaz, "Türkiye açısından 2024 yaz döneminde, geçen yıl ki, kuraklığı beklemiyoruz. Ancak 2024 sonbahar döneminde kuraklık sorunu kaçınılmaz. El Nino etkisi sayesinde barajlarımız dolmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa, Kocaeli, Ege ve Akdeniz Bölgesi'ndeki dağlar kış döneminde kar yerine yağmurla beslenecek. Bu yüzden suyu çok verimli kullanmamız şart. Yakın gelecekte Uludağ, Kartepe gibi kayak merkezlerinde kar örtüsü 20, santimetrenin altına inebilir" diye konuştu.

BUZULLAR ERİYOR

Batıdaki kayak merkezlerinde azalan kar örtüsünün yanı sıra yaşanan bir diğer ekolojik sorun ise buzullardaki erime. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Katı Yer Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Sarıkaya, Türkiye'nin 41 farklı bölgesinde buzul olduğunu belirtirken şu uyarılarda bulundu.

"En büyük buzul Ağrı Dağı'nın zirvesinde yer alıyor ve yaklaşık 4-5 kilometrekarelik bir alana sahip. Oysa ki 1976’da yapılan ölçümlere göre Ağrı Dağı’ndaki buzulun alanı toplam 8 kilometrekarelik alanı kapsıyordu. Ağrı Dağı'nda 47 yılda yüzde 30’luk buzul kaybı sıcaklık değerlerindeki artışa ışık tutuyor. Türkiye'deki buzulların 8 kilometrekare, İsviçre'deki buzulların ise 960 kilometrekare."

SU KAYNAKLARI AZALIYOR 

"Buzulların kaybolması ile su kaynaklarımızın bir bölümünü kaybetmiş olacağız. Gelecek nesillere gösterecek buzullarımız da olmayacak. Kaçkarlar, Ağrı Dağı, Cilo Dağı'nda 30 yılda yüzde 30 kayıp söz konusu. 2070 yılında Erciyes ve Doğu Bölgeleri’ndeki birçok buzulun yok olma riski var."

mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel