Göklerden inen komplo teorisi: 'Chemtrails'

Türkiye’de son yıllarda birçok alanda komplo teorileri havada uçuşuyor. Kovid-19 pandemisi geride kalmasına rağmen, 'mRNA aşısı ve etkilerine' yönelik tartışmalar ile İstanbul’u etkileyecek büyük depreme yönelik tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. Komplo teorilerinin başlangıcı ise özellikle 1999 büyük Gölcük depremine dayanıyor. Büyük depremin ardından yıllardır deprem komploları gündeme getirilirken, bu komploların başında bulutlara, karıncalara bakarak deprem tahmininin yanı sıra, HAARP adı verilen teknoloji ile yapay deprem üretileceğine dair iddialar başı çekiyor. Ancak bilim dünyası bu tür komploların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığının defalarca altını çiziyor. Deprem ve pandemi komplolarından sonra küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklık sonucu da ortaya atılan yeni bir komplo ise 'Chemtrails' yani kimyasal işaretleme oldu.

KİMYASAL İZ İDDİASI

Uçakların bıraktığı iddia edilen kimyasalların yarattığı iz anlamında kullanılan 'Chemtrail' hakkındaki teoriler uzun zamandır sosyal medyada takip ediliyor. Bu teorinin destekçileri, uçakların “gizli” amaçlarla gökyüzünden kimyasal madde ya da ilaç bıraktığını iddia ediyorlar. Kimyasal izin çeşitli virüs ve bakterilerin yeryüzüne yayıldığını ve hatta Kovid-19 virüsünün de bu yöntemle yayıldığını düşünüyorlar.

EGZOZ GAZI 

Komplo teorilerinin ayyuka çıkmasından sonra, ‘haberglobal.com.tr’ye açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, “Uçaklardan bir takım kimyasalların atıldığı ile ilgili bir şeyler söyleniyor. Ama uçakların arkasından çıkan egzoz gazını zaten herkes biliyor” dedi.

HAVA AKIŞIYLA ALAKALI

Uçakların bulundukları seviyelerde hava sıcaklığının çok düşük olmasından dolayı çıkan egzoz gazının hemen donduğunu ve iz oluştuğunu söyleyen Tek, “O izin şekli çıkan egzoz gazının miktarı ile bağlantılı olarak, havanın oradaki akışıyla ilgili olarak değişiyor. Yani gökyüzünde uçakların ardından gördüğümüz izlerin hemen hemen tamamı egzoz gazının donması.” ifadelerini kullandı. 

İRTİFA FARKI

'Chemtrail' teorisinde kimyasallarla ilgili olarak solunum yolu hastalıklarına yol açtığı, insanların ortalama yaşam süresinin kısaltıldığı gibi birçok motivasyonlar üzerine de açıklama yapan Adil Tek, şunları söyledi: “Uçaklardan çıkan bu egzoz, gaz olarak kalmıyor. Kristalleşiyor, donuyor veya katı ya da sıvı hale geçiyor. Bu durum uçakların irtifa seviyesi ile ilintili. Komploları ileri sürenler uçakların hangi seviyeden geçtiğini de ölçüyorlar mı? Bunları ileri sürenler gözleme dayalı bir şey söylüyorlar. Ama bunun için ciddi bir bilimsel çalışmanın yapılmış olması lazım.”

UZUN SÜRE KALABİLİRLER

Konuyla ilgili 'haberglobal.com.tr'ye görüş bildiren emekli kaptan pilot Gökden Gürel, "Bizim contrail (yoğunlaşma izi) dediğimiz izlerin kimyasal işaretleme ile alakası yoktur. Jet yakıtının buharı, atmosferde eksi 60 derecelik bir ortamda beyaz sis görünümünde kalır. Yakıt buharı kristalleşerek atmosferde uzun süre kalabilir. Bu durum o irtifadaki rüzgarlara bağlıdır. Bunun altında komplo aramak bilimsel değildir. Komplo teorilerini duyuyorum. İspat edilmiş teoriler değildir. Uçaklardan çıkan buhar izleri uzun süre gökyüzünde kalabilir" ifadelerini kullandı.

[email protected]

Kaynak: Web Özel