Atatürk'ün hayaliydi... Türk tarihi için ortak çatı
Türk dünyasının arkeoloji kurumları tek çatıda birleşiyor. ARICA adı verilen merkeze dahil olan Kazakistan, İdil-Ural bölgesindeki Türk topluluklarının saklı kalmış tarihinin ortaya çıkarılmasında ciddi bir tecrübeye sahip. Duayen Türkolog Özkul Çobanoğlu ARICA için “Atatürk'ün de hayaliydi” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı'nın bir kurumu olan Türk Akademisi, geçen 9-10 Kasım tarihlerinde Özbekistan'ın ünlü kültür şehri Semerkant'ta tarihi sonuçları olacak bir toplantı gerçekleştirdi. Türk dünyası arkeoloji enstitülerinin başkanlarını bir araya getiren toplantıda Türk Dünyası Arkeoloji Enstitüleri ve Merkezleri Birliği'nin (ARICA) kurulması için çalışmalara başlandı.
TEK ÇATIDA TOPLANIYOR
ARICA'nın amacı Türk ülkelerindeki arkeolojik çalışmaları tek bir çatı altında toplamak olacak. Türk dünyasının arkeologları tecrübelerini birbirlerine aktaracak, ortak bilimsel araştırmalar için bir platform oluşturulacak. Semerkant'ta hazırlanan protokole Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Karakalpakistan ve Tataristan bilim akademilerinin ve arkeoloji enstitülerinin yöneticileri imza attı. Toplantıda ayrıca Tataristan Bilimler Akademisi'nin hazırladığı "Volga-Ural Bölgesi Arkeolojisi" eseri de tanıtıldı.
VOLGA-URAL'A DİKKAT!
Türk dünyası arkeolojisi, özellikle de Volga-Ural bölgesiyle ilgili Tataristan'ın yaptığı çalışmaların üzerinde durmak gerekiyor. Tataristan Bilimler Akademisi'nin yaptığı çalışmalar, Kazakistan'dan, Macaristan'a hatta Finlandiya'ya uzanan bir coğrafyada Türk, Moğol, Bulgar tarihi ile ilgili önemli bulguları ortaya çıkardı. Tatar arkeologlar, hem Asya'nın hem de Avrupa'nın uzak geçmişine ışık tuttu.
KAZAKLAR BU İŞTE BAŞARILI
ARICA'nın çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan modern Türk halk biliminin en önemli isimlerinden Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu, Orta Asya arkeolojisiyle ilgili bilgi verdi. Türkiye'de arkeolojinin genellikle antik Yunan-Roma alanında yapıldığını, Asya Türk arkeolojinin pek bilinmediğini belirten Çobanoğlu “Oysa Türk uygarlığının temelleri buralarda saklı. Türk dünyasında Kazak arkeolojisi çok başarılı” dedi.
ATATÜRK'ÜN DE HAYALİYDİ
Orta Asya'da bu anlamda pek çok çalışmada yer alan Çobanoğlu şu bilgileri verdi: “Orta Asya Rusların egemenliğine girdikten sonra Ruslar özellikle Kazan bölgesinde kazı çalışmaları yapmıştı. Buralardaki mezarlarda çok sayıda altın takı, mücevher bulunmuştu. Ruslar bu altınları aldı ve eriterek rubleye dönüştürdü. Yani bir anlamda bulunan tarihi kalıntıları yok etti. Savaşlarda ekonomik olarak sıkıştıkça bu paraları bozdurup kullandı. Yani Türk uygarlığının kalıntıları tarihte Ruslar eliyle dünyaya dağıtıldı. Şimdi Türk devletlerinin bizzat arkeoloji çalışması yapacak olması çok sevindirici. Bu biliyorsunuz Atatürk'ün de hayaliydi.”
KAZAK VE TATAR ÇALIŞMALARI
Peki ARICA adı verilen kuruluş öncelikle hangi Türk uygarlık merkezlerinde çalışma yapacak? 50 yıldan uzun süredir arkeolojik kazıların devam ettiği “Bilyar” ARICA'nın çalışmalarının yoğunlaşacağı yerlerden biri olacak. Tarihteki 'ilk Müslüman Türk devleti” olduğu düşünülen İtil Bulgarlarının önemli merkezlerinden biri olan Bilyar'ın beş kent mezarında yapılan incelemeler sonucunda kent nüfusunun paganizmden İslam'a geçiş aşamalarıyla ilgili detaylı bulgular elde edilmişti. Uzmanlara göre, Bilyar arkeolojik keşiflerinde 50 yıldır devam eden kazılara rağmen, kentin çok geniş bir alanı hâlâ araştırılmamış durumda. Türk dünyasının arkeoloji alanındaki girişiminin Avrasya uygarlığının çok önemli merkezlerinden biri olan Bilyar'daki çalışmalara hız vereceği belirtiliyor.
GİZEMLİ TUVA TÜRKLERİ
Rusya'nın Krasnoyarsk bölgesi ile güneyindeki Tuva Cumhuriyeti'nin sınırları içerisinde bulunan Arjaan arkeolojik alanı da ARICA'nın ilgi alanında olacak. 1997 yılında ilk kez incelenen bölge, yağmalanmamış ender arkeolojik alanlardan biri olarak kayıtlara geçti. Bölgede, pek çok antik mezarla birlikte mücevherler bulunurken, kalıntılar bölgenin antik geçmişine ışık tuttu.
DAŞOĞUZ'DA DEV-KESKEN
Türkmenistan'ın Daşoğuz bölgesinde bulunan Dev-Kesken arkeolojik alanı da Türklerin antik tarihinde önemli bir yere sahip. Bu alan ilk kez Eylül 1946 yılında Rus arkeologlar tarafından incelendi. Ruslar, bulunan kalıntıların eski Vazir şehrinin bir parçası olduğunu ortaya çıkardı. 1963 ve 1964 yılında, Ruslar tarafından incelendikten sonra 1980'lerde Bilimler Akademisi'nden arkeologlar tarafından incelenmesine devam edildi.
Kaynak: Web Özel