İstanbul Boğazı çöplük mü! Hoyratlığa kim dur diyecek?
Geçtiğimiz hafta İstanbul Boğazının Avrupa Yakasındaki kirliliği gündeme getirmemiz karşın aynı korkunç görüntüler devam ediyor. Duyarsız vatandaşların neden olduğu plastik atıklara karşı önleyici tedbirler hayata geçirilmezken, uzmanlar eko sistemin gün geçtikçe tahrip edildiğini söylüyor.
İstanbul Boğazı'ndaki plastik kirliliği artarak devam ediyor. Plastik kirlilik nedeniyle Boğaz hattının birçok noktasında çöp öbekleri oluşurken, geçtiğimiz hafta gündeme getirdiğimiz vandallık görüntülerine karşı bir önlem alınmaması dikkat çekmeye devam ediyor. Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Aşiyan, İstinye hattında oluşan kirlilik görüntüleri endişe yaratırken, çevreyi kirletenlere yönelik ağır yaptırımlar uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle Rumeli Hisarı'ndan Beşiktaş'a uzanan kıyı şeridinde pet şişe, plastik bardak, yiyecek kutuları, ambalajlar hatta kondom bile görülürken kirliliğin en yoğun olduğu bölge ise Aşiyan-Kuruçeşme arasındaki kıyı bandında ortaya çıkıyor.
UYARILARI DİKKATE ALAN YOK
Boğaz’ın müdavimleri sayılan olta balıkçıları ile konuştuğumuzda kirliliğin her geçen gün daha da arttığı belirtilirken, özellikle Pazar günü oluşan kalabalığın, çöp artışına neden olduğunun altı çiziliyor. Ortaya çıkan olumsuz tabloyu değerlendiren İTÜ Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan İnce ise, “İstanbul’un deniz ve kara eko-sisteminde ne yazık ki ciddi çöp kirliliği yaşanıyor. Tüm çaba ve uyarılarımıza karşın hoyratlık sürüyor. Denizlerimizi gözümüz gibi korumamız lazım" dedi.
CEZAİ YAPTIRIM ŞART
Plastik kirliliğin canlı türleri için büyük risk oluşturduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. İnce, "Ne olursa olsun ortaya çıkan manzara insan kaynaklı sorumsuzluğun tablosu. Etrafa saçılan plastik malzemeler, pet şişeler, ambalaj kağıtları, tahtalar, maalesef toplum bilincimizin göstergesi. Sorumlu temizlik birimleri gereken çalışmaları daha da arttırmalı. Uyarılarımızın dikkate alınmasını beklerdik. Çevreyi kirletenlere cezai yaptırımlar uygulanmalı” diye konuştu.
BALIKLARDA TOKSİN RİSKİ
İstanbul Boğazı'nın yüzeyinde zaman zamana görülen yağ tabakası ile mikroplastik kirlilik riskine de dikkat eken Prof. Dr. İnce, “Denize atılan plastik çöpler yüzyıllar boyunca erimediği gibi eko-sisteme zarar veriyor. Plastik atıklardaki kimyasallar çözündükçe mikroplastikler suya karışarak deniz canlılarının bünyesine geçiyor. Yediğimiz balıklarda toksin birikimi oluşuyor. Denizanası artışı da dikkatle takip edilmeli. Bu döngü, hem eko-sisteme, hem deniz canlılarına, hem bize zarar veriyor" ifadelerini kullandı.
BİLİNÇSİZLİK
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici de İstanbul Boğazı'ndaki plastik kirliliğin yakın gelecek daha büyük çevre sorunlarına yol açacağının altını çizerken, şunları söyledi: "Plastik kirliliği maalesef bilinçsiz insan davranışlarından kaynaklanıyor. Avrupa plastik ambalajlardan yıllar önce vazgeçti. Bizim ülkemizde halihazırda plastik bardaklar, plastik ambalajlar olmak üzere neredeyse her ürün plastik veya petro-kimya içeriyor."
TAKİP SİSTEMİ OLMALI
Dr. Kesici, denizde öbekleşen plastik çöp yığınlarının zamanla parçalanarak 5 mm'den daha küçük olan mikro plastiklere dönüştüğüne de dikkat çekerken, "Denizlerdeki kirlilik, suda yaşayan canlılar ve balıklar ile insanlara bulaşıyor. Kirliliğe karşı özel takip ve ceza yöntemleri devreye alınmalı. Doğayı kirleten her kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmalı" uyarısında bulundu.
Kaynak: Web Özel