Böyle Şubat görülmedi! Tarımsal kuraklık kaçınılmaz

Türkiye, son 5 yılda 3 kez şiddetli kuraklık yaşarken, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı "Şubat 2024 Meteorolojik Kuraklık Haritası" endişelere neden oldu. İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sonra Türkiye'de de ortaya çıkan olumsuz tablonun yaratacağı etkiler merak konusu olurken, Batı Akdeniz, Çankırı ve civarı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Doğu Anadolu'nun batısı dışında her yerde şiddetli kuraklık yaşanması dikkatlerden kaçmadı. Uzmanlar ise önümüzdeki yaz döneminden itibaren "tarımsal kuraklığın" kapıyı çalacağını gündeme getirirken, kuraklık periyodunun Nisan'a kadar sürmesi durumunda yaz döneminde ciddi su sorunlarının yaşanacağını dile getirdiler. 

EN KURAK YIL OLACAK

Özellikle Trakya, Geniz-Menderes, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki tarım alanlarına dikkat çeken DSİ eski Yöneticilerinden Dursun Yıldız, "Avrupa iklim Ajansının verilerine göre Akdeniz Havzası ve Anadolu için şiddetli kuraklık riski söz konusu. 2024 Akdeniz Havzası ve Anadolu için en kurak yıllardan biri olacak" dedi.

2023 yılında dünya genelinde ortalama sıcaklık değerlerinin 1.5 derecenin üzerinde seyrettiğini sözlerine ekleyen Yıldız, "Maalesef kritik eşik değer aşıldı. Şubat ayındaki kuraklık tablosu normal değil. Bu tablo devam edecek olursa, geçen yazı mumla ararız. Özellikle tarım havzaları için şimdiden önlemler alınmalı. Aksi halde tarım ihracatı çok ciddi darbe alır. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte su krizi beklemiyorum ancak tarımsal kuraklık kaçınılmaz gözüküyor" diye konuştu.

ÜRETİMDE KRİZ OLUR

Prof. Dr. Mustafa Öztürk (Eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı)

"Yaz döneminden endişeliyim zira Şubat ayı kuraklık tablosu bize uyarı veriyor. Konya Havzası başta olmak üzere, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesinde ciddi kuraklıktan etkilenecek yerler olacak. Akdeniz Havzasında halihazırda normalin üzeri sıcaklık değerleri görüyoruz. Havaların ısınması ile buharlaşma oranı da artacağından Akdeniz, Konya, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde su kıtlığı yaşanabilir. Kaldı ki İspanya ve Yunanistan'da çok ciddi kuraklık yaşanıyor ve zeytin üretimi de bu kuraklıktan olumsuz etkileniyor. Her zaman söylediğimiz gibi, yağmur suyunu hasat etmedikçe sorunu çözemeyiz."

Prof. Dr. Levent Kurnaz (Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi-İklim Uzmanı)

"Havuz doldurma, halı yıkama, bahçe sulama, oto yıkama gibi uygulamalar yaz başından, sonbahar dönemine kadar durdurulmalı . Özellikle İstanbul halkı Melen ve Düzce için dua etmeli. İstanbul'a ne kadar yağmur yağarsa yağsın, kentteki barajların kapasitesi 7, 8 milyon kişiye yetecek düzeyde. Ülke genelinde ise en büyük sorunlardan biri akarsu yataklarında yaşanan ciddi kirlilik. Ergene, Büyük Menderes, Sakarya, Kızılırmak gibi neredeyse tüm su kaynakları belli oranlarda kirlenmiş durumda. Suyun yüzde 75'i tarımsal sulamada kullanılıyor. Kuraklık devam ederse gıda üretiminde de kriz yaşanır."

YÜZDE 8'İ ÇOK KURAK 

Öte yandan küresel iklim değişikliği ve artan ekstrem iklim olayları tüm dünya gibi Türkiye'yi de olumsuz etkiliyor. Yapılan son bilimsel araştırmalar, Marmara Bölgesi'nde yağış oranlarının geçmişe göre yüzde 90 azaldığını, ülkenin yüzde 42’sinin nemli, yüzde 8’inin ise çok kurak toprak özelliğine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'deki iklim bilimciler ise en iyimser senaryoda bile önümüzdeki 20 yıllık süreçte kurak alanların yaklaşık yüzde 4 artacağına dikkat çekiyor.

[email protected] 

Kaynak: Web Özel