'Bir TikTok videosundan 18 bin dolar kazandım ama...' Sosyal medya nasıl 'toksik' bir yer oldu?

"Unvanım içerik üreticisi. TikTok'ta, Instagram'da ve YouTube'da ürettiğim içerik başına ödeme alıyorum. İzleyiciler içeriğimi birkaç saniyeliğine görüyorlar, belki biraz eğleniyorlar ve geçiyorlar... 'Influencer' olarak tanımlanıyorum. Bu, insanları içeriklerimde yer verdiğim ürünleri almaları yönünde “etkilediğim” anlamına geliyor. Tüm platformda toplam 1.3 milyon takipçim var.

Her bir ürün için müşteriden bir paket geliyor. İçinde hazırlayacağım içeriğim için gerekli her şey oluyor. Şirketler bana kampanyaya ve içeriğe göre 2 bin dolar ile 8 bin dolar arasında değişen ücretler ödüyor. Bir keresinde tek bir TikTok videosu için 18 bin dolar ödenmişti. Bu şoke edici bir şekilde sıra dışıydı...

Müşteriler 15 ila 60 saniye süren videolarda benden ürünleri neden 'çok sevdiğimi' istedikleri şekilde anlatmamı istiyor: Cildim adeta tamamen yenilendi! Hiç olmadığım kadar enerjik hissediyorum! Hayatımda giydiğim en rahat ayakkabı! Elbette doğal olmam gerekiyor..."

 

 

 

 

 

Bu gönderiyi Instagram'da gör

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

lydia keating (@lydialoo12)'in paylaştığı bir gönderi

'TOKSİK BİR ORTAM HALİNE GELDİ'

Sosyal medya fenomeni Lydia Keating samimiyetle bir “influencer” olarak rutinini anlatırken sosyal medyanın doğuş amacının nasıl dışına çıkıldığına da vurgu yapıyor. Artık bir birey değil bir “marka” olduğunu ve buna dönüştüğünü ifade eden Keating, sosyal medyanın her geçen gün daha da toksik bir ortam haline geldiğinin de altını çiziyor.

Bunu yaparken kişisel deneyimini ise şöyle aktarıyor:

“Savunmasız hissettiğim (internet bu tarz anları 'gerçek' olduğu için takdir ediyor) bir anda klinik depresyonum hakkında bir video hazırladım ve yükledim. Birkaç saniye içinde yüzde 17'den yüzde 83'e atladı ve hemen yüzde 100'e... Video yayında. İlk birkaç dakika içinde hemen bir yorum geldi. Takipçim videomu beğenmemiş çünkü izlerken onu çok üzmüş. Videoyu hemen sildim... 'Niye böyle bir şey yaptım ki?' dedim kendi kendime. Yarattığım marka bu değil! Ertesi gün en sevdiğim smoothie'nin tarifini paylaştım. İnsanlar smoothie tarifimin altına beni çok sevdiklerini yazıyorlardı.”

Instagram'ın elde tutma taktiği: Gel sen ikinci bir hesap aç!Teknoloji

JENNA'NIN HESABI NE ANLATIYOR?..

Lydia daha sonra bir aile dostlarının henüz 19 yaşında kendi hayatına son veren kızları Jenna'yı hatırlıyor. Lydia'nın babası, Jenna hakkında konuşurken “19 yaşındaki birini bunu yapmaya iten ne olabilir?” diyor. Bu noktada Lydia sorunun yanıtını aramak için Jenna'nın Instagram hesabına giriyor. Jenna'nın hesabı herkese açık. Lydia hesapta hiçbir ipucuna rastlamadığını ifade ediyor:

“Son resimlerine baktım. Profili özenle hazırlanmıştı. Bir marka oluşturmak için çabaladığı açıktı. Bu beni şaşırtmadı. Z Kuşağı'ndan tanıdığım pek çok gencin, internette rafine, damıtılmış bir tarzı var. Jenna'nın yüzüne yakınlaştım -mükemmel teni, dudakları, bembeyaz dişlerini ortaya çıkaran göz kamaştırıcı gülümsemesi- ve gözlerinde mutsuz olduğunu gösterecek herhangi bir şey görmeye çalıştım. Neşeli bir üniversite birinci sınıf öğrencisi dışında bir şey göremedim.”

ABD'de bu sıralar ciddi bir şekilde sosyal medyanın regüle edilmesi yönünde tartışmalar sürüyor. Hatırlanacağı üzere 2021 sonbaharında Facebook'un eski ürün müdürü Haugen, şirketi hakkında flaş iddialarda bulunmuştu.

ABD Senatosu'nda ihbarcı konumunda konuşan Haugen, Facebook'un algoritmasının ikilikleri ve düzensizlikleri beslediğini, şirketin insanlara zarar verme potansiyeli olan eksikliklerini ve kusurlarını ele alışındaki isteksizliğini ifade ediyordu.

Facebook'u ihbar eden Frances Haugen kim? Hakkında ne biliyoruz?Dünya

Federal ihbarcı koruması talep eden Haugen, şirketin büyümeyi ve kullanıcı etkileşimini artırmayı; platformun kullanıcılarına zarar veren kötü etkisine dair harekete geçmekten önde tuttuğunu öne sürüyordu. Eski ürün müdürü Haugen, Haziran 2019'da göreve başlamış ve dünya çapında seçimlere odaklanan 200 kişilik bir ekip kurmuştu.

FENOMENLERİN PAYI...

Bu ekip; platformun siyasi yalanları nasıl yayabileceğini, şiddeti körükleyebileceğini ve kötü niyetli hükümetler tarafından kötüye kullanılabileceğini gözler önüne sermekteydi. İşin bu boyutunun yanı sıra ülkeyi ayağa kaldıran bir diğer boyutu ise sosyal medya platformlarının algoritmalar sayesinde gençleri manipüle ettiği yönündeki iddialar.

Söz konusu iddiaların yanı sıra Lydia Keating ve onun gibi pek çok “fenomen” sosyal medyanın gençlerin “güzellik” ve “normal” algılarını yönlendirdiğini ve bunun derin psikolojik sorunlar yaratabileceğini vurguluyor ve açık bir şekilde, yasa yapıcıların yanı sıra bu algılarla bilerek ya da bilmeden gençlere ve çocuklara zarar verecek şekilde oynayan fenomenlere büyük iş düştüğünü de vurguluyor.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr 

*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı Slate'te “I’m an Influencer, and I Think Social Media Is Toxic” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel