Türkiye onlara minnettar! Demokrasi Kahramanları
15 Temmuz'da demokrasiyi hain darbecilerden korumak için hayatını ortaya koyan 250 şehit anılıyor. Yazar Senai Demirci, "250 Yüz" adlı kitabında "Kurşun hiç kimseye rastgele gitmemiş, adres sormuş" sözleriyle, kahramanların o geceye nasıl hazırlandığını anlatıyor.
15 Temmuz’da şehit olan 250 kahraman, Türkiye'nin dört bir yanında törenlerle anılıyor. Aradan geçen 8 yılda Türkiye, canı pahasına demokrasiyi darbecilerden kurtaran kahramanlarını yakından tanıdı; her birinin öyküsünü yüreğine kazıdı. Yazar Senai Demirci "250 Yüz" adını verdiği kitabında; kaderleri 15 Temmuz'da birleşen demokrasi şehitlerini o gece sokaklara çıkaran ortak duyguyu kaleme aldı. "Kurşun hiç kimseye rastgele gitmemiş, adres sormuş" diyen Demirci, 17 yaşındaki Kadir'in, 17 yaşındaki Mutlucan'ın, 29 yaşındaki Yakup'un şehitliğe doğru nasıl ilerlediklerini şöyle anlatmıştı:
'BİR YEMİN ETTİM!'
"Henüz 17 yaşında Uhud Kadir Işık. Sağlık Meslek Lisesi mezunu ama asker olmak istiyordu. 'Niye asker olmak istiyorsun' diyen teyzesine 'Şehit olmak istiyorum' diye cevap vermişti. Mülakata çağrıldığı gün şehit düştü. 'Annesine ben sağlık yemini ettim. Eğer yaralılar varsa ben yardım etmezsem yeminime ihanet etmiş olurum' diyerek sokağa çıkmıştı Uhud.
'SÖZÜNÜ TUTTU, ŞEHİT OLDU'
17 yaşındaki Mutlucan Kılıç, garsonluk yaparak aile bütçesine katkıda bulunuyordu. O gece Külliye'ye doğru yola çıktı. Geri dönemedi. '18 yaşıma basınca ehliyet alıp araba alacağım. Sonra sana ev alacağım. En sonunda da kendi arabamla seni kendi evine götüreceğim anne' diyordu. Annesi Yıldız Hanım, gözleri dolarak konuşuyordu: 'Sözünü tuttu oğlum, şehit oldu araba alacak kadar tazminat verdi devlet bize. Bir de hayırseverler ev bağışladı."
AŞKINA DOYAMADI
Yakup Sürücü, 29 yaşında bir polis memuru. O gün Fethiye'de izinde. Ama diyor ki, eşi Ümmügülsüm: 'Sabah birden huzursuzlandı, 'Benim Ankara'ya gitmem gerekli' dedi. Yol boyunca hiç radyoyu açmadık. Gece lojmana girdiğimizde birinci patlama oldu. Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. İlk bombanın ardından ne olduğunu sormadan silahını donanıp gitti. Gidiş o gidiş.' Sürücü ve eşi Ümmügülsüm Erzurumlu. Karşı köylerde oturuyorlar. Birbirlerinin çocukluk aşkılar. Her 1 Şubat'ta Erzurum'a gidiyor Ümmügülsüm. Çünkü evlilik yıldönümleri... Şubatta karlar içinde Erzurum. 'İki yıl oldu ben ona beyazlar içinde gelin geleli, şimdi o beni beyazlar içinde karşıladı' diyor Ümmügülsüm..."
'BİR HATIRA KALSIN'
"Ferhat Koç, 29 yaşında polis memuru. O gece Gölbaşında Havacılık Daire Başkanlığı'nda nöbetçiydi. Gizem öğretmenle Bursa'da aynı üniversitede tanışıyorlar. Ferhat çekine çekine söylemiş sevdiğini. Sonra arkadaş olmuşlar. 'Senden bana bir hatıra kalsın' diyor Ferhat Gizem'e. Gizem de başörtülerini gösterip 'Seç birini' diyor. O da siyahı seçiyor. Tayin için önceden evleniyor Gizem ve Ferhat. Eşyalarını alıp evlerini döşüyorlar. Gizem, laf olur diye 'Ferhat'ı kapıdan bile içeri sokmadım' diyor. Düğüne 15 gün kala şehit düşüyor Ferhat."
HAVALİMANINA KOŞTURDU
"Mustafa Direkli 20 yaşında, Urfalı. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda şehit oluyor. Okan Üniversitesi İç Mimarlık öğrencisi. Darbe girişimini televizyondan duyunca arkadaşları ile havalimanına koşuyor. Çocukluğundan beri herkese yardım etmesi ile tanınıyor. Nerede bir muhtaç varsa Mustafa orada oluyor. Babasının telefonda durdurmak istemesine rağmen 'Yarın her şey için çok geç kalmaz mıyız' diyor ve askeri ikna etmeye çalışırken yakın mesafeden vuruluyor. Mustafa'm diyor ve susuyor annesi..."
Kaynak: Web Özel