Amerikan askeri çekiliyor, Çin'e karşı Pasifik yığınağı

ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği günden bu yana Orta Doğu’daki çatışmalara müdahil olunmaması gerektiğini savunuyor. İsrail hariç tutulmak üzere, bölgede tarafsız kalınması gerektiğini vurgulayan Trump yönetimi, ABD’nin askeri varlığını da aşamalı olarak azaltmayı planlıyor. Washington kulislerinin nabzını tutan The Hill'e göre, bu politik değişimin arkasında artık geleneksel düşünce kuruluşları değil, doğrudan Trump’a yakınlığıyla bilinen, aşırı sağ ve izolasyonist çizgideki yeni yapılanmalar yer alıyor. Son dönemde Cumhuriyetçi Parti içinde etkisini artıran bu yeni nesil düşünce kuruluşları arasında American Moment, The Center for Renewing America ve The Conservative Partnership Institute öne çıkıyor. Bu yapılar, Trump’ın hem iç hem dış politikalarına meşruiyet kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda Kongre üyelerini Orta Doğu’dan çekilmenin gerekliliğine ikna ediyor.

YENİ SAĞ YÜKSELİYOR

Söz konusu kuruluşların Donald Trump'ın iç ve dış politikaları için meşru alan ve gerekçeler yarattığı da ifade ediliyor. The Hill'in iddiasına göre düşünce kuruluşları, Orta Doğu politikaları konusunda partinin büyük bölümünü de ikna etmiş durumdalar. Uzun süren lobi ve toplantılar sonucunda oluşan Cumhuriyetçi konsensüse göre Trump'ın partisinin üyelerinin Orta Doğu düşüncesi artık şu çerçevede şekillenmiş durumda: 

“Orta Doğu coğrafyası asırlara dayanan ve din ile etnik çatışmaların birbirine karıştığı daimi bir savaş halinde. Bölge sürekli savaşlar yaşayıp, sonunda kimsenin birbirine müdahale edemeyeceği kadar kitlenip barışa ulaşıyor. Bu sürekli tekrar eden süreç içerisinde bölge şu anda barış sürecine girmiş durumda. Osmanlı Devleti haricinde bu barışı uzun süre koruyabilen de olmadı dolayısıyla ABD'nin bölgeden çekilmesi tarihsel gerçekliği kabul etmesi anlamına gelir ve ABD'nin lehinedir.”

İŞE YARAMADI

Bölgedeki dinamiklerin hiçbir zaman ABD'yi etkileyemediği de vurgulanan analizin devamında şu ifadeler dikkat çekiyor: "Orta Doğu her zaman bölgesel güçlerin dinamiklerini oluşturduğu bir coğrafya oldu. Bu çok sayıda dengenin iç içe girdiği rekabetçi durum kendi dengesini  oluşturuyor. ABD'nin bu kendi kendini yaratan süreçten uzaklaşarak gerçek tehlikenin olduğu bölgeye yani Çin'e karşı Asya-Pasifik'e odaklanmasının zamanı gelmişti. Orta Doğu'ya Batı'dan, getirilen düzen direnişle karşılaşıyor. Bu direniş uzun yıllara yayıldığı için sonunda Batılı güçler tükenerek başarısızlığa uğruyor."

TÜRKİYE BÖLGENİN GERÇEĞİ

Kulis-analiz yazısında Türkiye'ye de özel bir yer ayrıldı. Yeni sağcı düşünce kuruluşlarının Türkiye hakkında Cumhuriyetçi Partili Kongre üyelerine sundukları fikir şu şekilde: “Türkiye, Orta Doğu'da Sünni Müslüman dünyasının lideri olarak kabul görmek istiyor. Hamas'ı destekliyor, Mısır'ın gücünü sınırlıyor ve Libya ile Suriye'de etkin bir dış oyuncu olarak varlığını sürdürüyor. Bölgedeki diğer güçler de Türkiye'nin genişleyen etkisini sınırlandırmaya çalışıyor. Bu Orta Doğu'ya özgü denge ABD'nin politikaları ile oluşmadığı için bir Orta Doğu gerçeğidir.”

ABD İSTENMİYOR

Elde edilen kulis bilgilerine göre Trump'ı koşulsuz destekleyen çok sayıda Kongre üyesinin Orta Doğu yerine Çin tehlikesine odaklanılması yönündeki taleplerinin artık Kongre'de ağır basıyor. Amerikalı politikacılara göre Çin ile mücadele hem büyük güç savaşının merkezini hem de yüzyılın ekonomik gidişatını belirleyecek. ABD'li diplomatların da “Orta Doğu'da hiçbir ülke ABD'nin artık siyasi ya da askeri bir proje ile gelmesini istemiyor” ifadesini kullandıkları belirtiliyor.

[email protected]

Kaynak: Web Özel