Yeni küresel mücadele, diplomaside yemek savaşları
Küresel güçlerden G-20 dışındaki ülkelere kadar diplomaside ve turizmde yeni bir 'yumuşak güç' stratejisi belirlenmiş durumda. Ülkeler gastronomi kültürlerini bir yandan diplomatik hamlelerinde diğer yandan ise turizm tanıtım programlarında kullanıyorlar. Rekabet UNESCO listelerine de yansıyor.
Avrupa Birliği'ne (AB) yakınlığıyla bilinen The Parliament yayın organı gastronominin küresel ölçekte nasıl diplomasi ve turizmin ana ögesi haline getirildiğini masaya yatırdı. Küresel güçlerden, G-20 dışındaki uluslara kadar birçok ülke uluslararası diplomasi ve turizm alanlarında gastronomi okulları kuruyor, resmi aşçılar yetiştiriyor ve UNESCO listelerine giriyorlar. “Mutfak diplomasisi: hükümetler yemeği nasıl yumuşak güç olarak kullanıyorlar” başlıklı analiz yazısında dünyadaki birçok ulusun yemek kültürünü nasıl uluslararası diplomasinin büyük bir parçası haline getirdiğine yer verildi. Analiz yazısında “aşçılık diplomasisi” ya da “gastro-diplomasi” adları da verilen ve 2000'lerin başında yükselişe geçen trendin artık ulusal diplomasilerin resmi bir parçası haline getirildiği vurgusu yapıldı.
TAYLAND BAŞLATTI
Gastro-diplomasi stratejisini dünyada popüler kılan ülke ise Tayland. 2000'lerin başına kadar farklı amaçlarla turistik gezi düzenlenen Tayland bugün dünyaca ünlü restoranları ve küresel çapta genişleyen ülke mutfağıyla bilinmekte. Son 7 yılda dünya genelindeki Tayland restoranlarının sayısı ikiye katlandı ve 'pad Thai' adlı özgün yemek bir dünya markası haline geldi. Yemek ve restoran kültürü küreselleşen ülkede 2001-2019 yılları arasında turist sayısı da 10 milyondan 40 milyona yükseldi. 2021 yılında Tayland dünyanın en büyük 13. yemek ihracatçısı olmayı da başardı.
KÜRESEL YARIŞ VAR
Tayland'a benzer şekilde Peru 'Ceviche' yemeğiyle dünya turizminde ön plana çıkarken Güney Kore ise kendi gastro kültürünü turizme katmak için resmi aşçıların yetiştiği World Institute of Kimchi mutfak okulunu açtı.
ABD'nin de resmi aşçıları, Dışişleri Bakanlığı tarafından sık sık Birleşik Devletler'in yurtdışındaki Büyükelçiliklerine yemek kültürünü tanıtmak amacıyla gidiyorlar. Gastonomiyi hem turizmde hem de kültür ve diplomaside kullanan diğer ülkeler arasında Singapur, Malezya, Lübnan, İsrail, Kamboçya, Çin ve Japonya da bulunuyor.
TURİSTLERİN SEÇİMİ YEMEK
Uzmanlara göre dünyanın en güçlü 20 ekonomisi dışında yer alan ülkeler son 10 yılda gastro-diplomasiyi geliştirmek ve etkin kullanmak için ciddi yatırımlar ve eğitim programları oluşturuyorlar. Dünya Yemek Seyahati Birliği (World Food Travel Association) verilerine göre tüm dünyada turistlerin yüzde 53'ü gezdikleri ülke seçiminde ilk sıraya yemek kültürünü koymaktalar.
UNESCO LİSTESİ YARIŞI
Avrupa Birliği de (AB) üye ülkelerin mutfak kültürlerinin yayılması ve tanınırlığının artması için 185.9 milyon Avro bütçe ayırmış durumda. Ayrıca Güney Kore'nin 'Kimchi' yiyeceğinin 2013 yılında UNESCO manevi kültür mirası listesine alınmasının ardından Fransa, İtalya ve Meksika da ulusal yiyeceklerini bu listeye sokmak için girişimlerde bulunuyorlar.
İSKANDİNAV GASTRO BİRLİĞİ
İskandinav ülkeleri de kendi aralarında gastro-diplomasi geliştirmiş durumdalar. 'New Nordic Cuisine' (Yeni Nordik Mutfağı) adı verilen ve dünyaya İskandinav mutfağını tanıtmayı amaçlayan resmi programa Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsveç, Faroe Adaları, Grönland ve Aland Adaları üyeler. 5.4 milyon avroluk bütçeye sahip programın merkezi ise Danimarka'nın başkenti Kopenhag. Program verilerine göre Kopenhag'a gelen turistlerin yüzde 26'sı İskandinav mutfağını tatmak için ülkeye geldiklerini ifade ediyorlar.
Kaynak: Web Özel