Onlar, Kıbrıs'ın cesur yürekleriydi...
Kıbrıs Barış Harekatında adaya ilk basan Türk gazeteciler Ergin Konuksever ile Adem Yavuz'du. Konuksever Rum ateşiyle yaralanırken, Yavuz ise vurulduktan sora 26 Ağustos 1974'de şehit düşmüştü. Günlerce Rumların elinde esir kalan Konuksever ise anılarında kendilerine yapılanları anlatmıştı.
Türkiye'nin ilk savaş muhabirlerinden olan ve birçok savaş bölgesinde defalarca ölümle burun buruna gelen merhum gazeteci Ergin Konuksever, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında görev yaparken yaralanmıştı. Türkiye’nin ilk savaş muhabirlerinden olan ve kendisinden sonraki kuşağın üstadı kabul edilen Ergin Konuksever, takvimler 20 Temmuz 1974'ü gösterdiğinde Kıbrıs’a çıkarma yapan deniz piyade birlikleriyle adaya ilk ayak basanlardan biriydi. Kıbrıs’ta harekatın birinci günü ağır yaralanarak Rumların eline düştüğünde yanında bulunan arkadaşı Adem Yavuz tedaviye getirildiği hastanenin bahçesinde Rum askerler tarafından karnından vurularak şehit edilecekti.
KURŞUN OMZUMDAN ÇIKMIŞTI
Duayen gazeteci Konuksever ise Kıbrıs'ta başından geçenleri ise şöyle dile getirmişti: "Vurulduktan sonra ateş kesilmişti. Fotoğraf makinelerim ve filmlerime el koydular. Ben kumaş yırtılması gibi bir ses duydum fakat vurulduğumun farkında değildim. Kurşun omzumdan çıkmıştı. Bir havlu getirerek Cengiz Kapkın'a verdiler, omzuma bastırması için... Cengiz havluyu bastırıp geri çektiğinde kıpkırmızı olmuştu. Vurulduğumu o zaman anladım."
YUMRUKLADILAR
"Bizi 5-6 saat oyaladıktan sonra zırhlı bir askeri araçla hastaneye götürdüler. Beni tekerlekli sedyeye aldılar. Adem ve Cengiz’de hiçbir şey yoktu. Hastanenin bir personeli ‘Türk gelmiş, Türk gelmiş’ diye bağırınca sedyenin başına toplanıp beni yumruklamaya başladılar. Daha sonra doktor olduğunu öğrendiğim orta yaşlı biri gelerek beni yumruklayanları kovaladı. "
"ABİ KAÇALIM"
"Beni ameliyat eden doktor ´Ben Hipokrat yemini ettim. Senin güvenliğin benden sorulur. Benim için savaş değil yeminim önemlidir´ dedi. Bu sırada baygın şekilde yanımdaki yatağa Adem´i getirdiler. Onu görünce şaşırdım çünkü o yaralı değildi. Sonra 'Abi kaçalım, bizi öldürecekler. Seni ameliyata götürdükleri zaman beni hastane bahçesinde karnımdan vurdular' dedi. Bana hemşireler saldırdığında Adem ve Cengiz´i birbirlerine kelepçelemişler. Daha sonra da gözlerini bağlamışlar. Bu sırada bir asker Adem´e ateş etmiş ve karnından vurmuş. Adem tam 5 defa ameliyat oldu. Özellikle sonuncusunda doktor bana ´Onu bayıltmadan, lokal aneztezi ile ameliyat edeceğim çünkü bayılırsa uyanamaz´ dedi."
"HEP SU İSTEDİ"
"Onun çığlıkları hâlâ kulağımda. Ameliyattan sonra benden hep su istedi. Ama yasaktı. O zaman vasiyet etti: `Benim doğum yerim olan Sivas Çınarlı´daki akarsuyun yanına gömün. Sonra mezarımda cacık ve rakı iç. Çünkü en çok onları özledim´ dedi. Adem’le helalleştik ve onu alıp götürdüler. Sonradan öğrendim ki Türk kesimine götürmüşler. Oradan uçakla Adana'ya sevk etmişler ama maalesef kurtarılamadı."
Kaynak: Web Özel