Modernleşmenin simgesiydi, İstanbul'un en çirkin yeri

İstanbul Gündem haberleri Yaşam Haberleri Otomobil haberleri Kentsel dönüşüm Konut Deprem İstanbul depremi Emlak haberleri Sanayi Marmara Depremi ÖZEL HABERLER
Modernleşmenin simgesiydi, İstanbul'un en çirkin yeri

Seyrantepe Oto Sanayi, İstanbul'un kalbi sayılan bölgede 50 yılı aşkın süredir faaliyette. Bir zamanlar Türkiye'nin modernleşmesi ve ekonomik gelişiminin simgelerinden sayılan sanayi sitesi, günümüzde çürüyen yapılar, kaos ve keşmekeşin merkezi haline gelirken, dönüşüp, değişeceği günü bekliyor.

İstanbul'un en önemli sorunlarının başında depreme dayanıksız eski yapılar ile düzensiz yapılaşma geliyor. Kentin kalbi sayılan Seyrantepe Oto Sanayi Sitesinde ise tam anlamıyla keşmekeş ve kaos yaşanıyor. Öyle ki, plazalar, iş yaşamı ve üniversitelerin olduğu Levent-Maslak arasındaki Seyrantepe 'Oto Sanayi Sitesi'nden yansıyan görüntüler, İstanbul'un son 60 yıllık değişim serüvenin de küçük bir kopyası niteliğinde. Çevre düzenlemesi, peyzaj ve trafik kurallarının olmadığı oto sanayi sitesinin sokaklarında yedek parça atıkları dikkatlerden kaçmazken, mevcut yapıların depremde nasıl tepki vereceği ise merak konusu. Çürümeye yüz tutan 2, 3 katlı yapılarda otomobiller tamir edilirken, büfe ve lokantalar ise hijyen olmayan koşullarda emeği ile yaşam mücadelesi veren işçilere hizmet veriyor. 

Modernleşmenin simgesiydi, İstanbul'un en çirkin yeri - Resim : 1
Kent yaşamında olmaması gereken tüm görüntüler sanayide dikkat çekiyor. 

TEMELİNİ MENDERE ATMIŞTI 

Temeli 1957 yılında Başbakan Adnan Menderes tarafından atılan Seyrantepe Oto Sanayi Sitesi, 3 yıl sonra hizmete girdi. Seyfi Arkan tarafından 1957'de tasarlanarak 1959 yılında inşaatı tamamlanan proje, o yıllarda Türkiye'nin modernleşmesi sürecinin hem mekânsal hem de ekonomik simgelerinden sayılıyordu.

Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde artan işletme sayısına bağlı olarak ihtiyaç duyulan dükkan büyüklükleri çeşitlendi. 1990’larda yatay ve dikey yönde yapılaşma iyice arttı. İstanbul'un artan nüfusu ile 1990'ların başından itibaren Levent ve çevresinde yükselmeye başlayan plazalar nedeniyle, sanayi sitesi şehrin ortasında kaldı. Bu döneme kadar oto ve ticaret ağırlıklı olan sektörler yeme-içme ve eğlence alanında yoğunluk kazanmaya başladı. 2000’li yıllar ise hizmet sektörünün alanda daha görünür oldu. 

BİR SAATTE BİR KM 

Yakın döneme kadar pavyon ve müzikhollerin de olduğu, yaklaşık 10 bin kişinin geçimini sağladığı bölgede yaşanan bir büyük sorun ise trafik kaosu. Ayazağa Oyak Sitesi ile Zincirlikuyu istikametine gitmek isteyenlerin güzergahındaki sanayi sitesinden, akşam iş çıkış saatinde araçla geçmek tam bir eziyete dönüşüyor. Birkaç kilometrelik mesafe bile tek şeritli sokaklarda bir saati aşıyor.  

Modernleşmenin simgesiydi, İstanbul'un en çirkin yeri - Resim : 2
Sanayi Sitesi’nin bugün geldiği noktada yaklaşık 35 bin m2’lik alana sıkışmış, çürümeye yüz tutan yapılar ve keşmekeş görüntüleri öne çıkıyor. 

DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

İstanbul'un kalbindeki viraneyi andıran Seyrantepe Oto Sanayi Sitesine ilişkin yapılması gerekenleri anlatan Şehir Plancı Erhan Demirdizen ise ortaya çıkan tabloyu yorumlarken, "1960’lı yıllar İstanbul’unun bir parçası olarak Seyrantepe oto sanayi sitesinin yeri çok doğruydu. Ancak 1980’li yıllarda ikinci köprü ve TEM otoyolu hizmete girince, Büyükdere Caddesi üzerindeki eski sanayi tesisleri buradan taşınmaya başladı ve bu bölge merkezi iş alanı olarak dönüşme sürecine girdi. Gelinen noktada artık Seyrantepe oto sanayi sitesinin eski yerinde durması uygun değil dedi. 

TEŞVİK EDİCİ EMSALLER 

"2022 yılında İBB tarafından 1/5000 ölçekli nazım imar planları onaylandı" diyen Demirdizen,  "Bölgede çok küçük parseller üzerinde mevcut yapılaşma olduğundan, bu yapıların daha sağlıklı bir çevre içinde dönüşebilmesi için küçük parsellerin birleşerek daha büyük parseller oluşması halinde teşvik edici emsal artışları verildi. Ancak aradan geçen sürede 1/1000 ölçekli uygulama imar planları henüz yapılıp onaylanmadı" diye konuştu.

Modernleşmenin simgesiydi, İstanbul'un en çirkin yeri - Resim : 3
Sanayinin sokaklarından eksik olmayan görüntüler 

"TERSİNİ YAŞIYORUZ"

Afet uzmanı Doç. Dr. Kubilay Kaptan ise İstanbul'un gittikçe büyüyen bir kent olarak kendi sonunu hazırladığını dile getirerek,  "Pek çok gelişmiş ülke, kırsal nüfusun yerinde kalması için projeler üretirken, bizim ülkemizde tersi yaşanıyor. Düzensiz, plansız bir büyüme, çarpık bir şehir anlayışı ortaya çıkmış oldu. Şehrin ortasında olmaması gereken bir takım yerleşimler türedi" dedi.

mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel