Küresel kölelik sistemi mi? Özgürlüklerin sonu gelebilir
Dünyada merkez bankaları dijital paraya geçiş için yarışa girdi. Ancak dijital cüzdanların bir tür "sosyal kontrol" mekanizması olarak kullanılabileceği yönündeki kaygılar güçleniyor. Çin'deki "sosyal kredi" uygulaması insanların hayatını cehenneme çevirirken, devletlerin bile bu yolla kontrol altına alınabileceği iddia ediliyor.
ABD'li düşünce kuruluşu Atlantic Council, dünyada 134 ülkenin dijital paraya geçiş için çalışmalarını yoğunlaştırdığını açıkladı. ABD'li kuruluşa göre bu çalışmalar insanlığın dünyadaki ekonomik varlığını yeniden tanımlayacak. Dijital paraya yöneliş konusunda en önemli motivasyon kaynağı Kovid-19 pandemisiydi. 2020 yılının başlarında; koronavirüsün küresel bir salgın haline gelmeye başladığı günlerde "Merkez Bankası Dijital Cüzdanı" Çin'de dünya sahnesine çıktı. Dijital paranın temel motivasyonu elden ele geçerek virüs bulaştırmamasıydı. Ancak kısa bir süre önce Çin'de yürürlüğe giren "Vatandaşlık Puanı" uygulaması dijital cüzdanların bir tür "sosyal kontrol" mekanizması olarak kullanılabileceği yönündeki kaygıları güçlendirdi. Dijital paralar ve sosyal kontrol sistemleri üzerine çalışmaları olan; TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı ve TAI gibi devlet kuruluşlarında bilim ve teknoloji geliştirme alanında çalışan iktisatçı Prof. Dr. Mete Gündoğan, 'Haber Global Web Özel'e kontrol mekanizmalarının nasıl işlediğini anlattı.
KORKU FİLMİ GİBİ
Çin'de intiharlara neden olan 'vatandaşlık puanı' uygulamasının temelleri pandemiden önce atıldı. 'Kontrol toplumu' hedefinin en somut girişimi olan sistem 2014 yılında tartışılmaya başlandı. Ne tesadüftür ki; uygulama Çin yönetiminin 2020 hedefleri arasında yer aldı. Uluslararası alışveriş devi Ali Baba'nın sahibi olduğu 'Sesama Credit' adlı kuruluşun hazırladığı 'Sosyal bir kredi sistemi için planlama' başlıklı raporda sistemin insanların sosyal hayatını, eğitim ve kariyer çalışmalarını kolaylaştıracağı anlatıldı. Çin vatandaşlarının mobil yazılımlar üzerinden takibini sağlayan sistemle 'A' grubunda olanlar renkli sosyal aktiviteler, iyi okullar ve iyi bir kariyere kavuşurken, 'D' kategorisine girenler toplu taşıma araçlarında bile kendilerine yer bulamayacaktı.
KONTROL KİMDE?
Dijital parayla ilgili temel sorunun kontrol konusundaki belirsizlik olduğunu belirten Prof. Dr. Gündoğan şunları söyledi: "Kağıt paraların nasıl üretildiğini biliyoruz. Örneğin 200 milyarlık parayı dolaşıma soktuysanız; 2 trilyonluk bir değeri bankacılık sisteminin yarattığı anlamına geliyor. Bu kağıt para açısından bile bir sorunken, bir adım daha öteye gidiyoruz. Dijital para nasıl üretilecek ve bunun kontrolü kimde olacak? Dijital para üretimi devletleri de devre dışı bırakabilir. Şu an devletler merkez bankalarının kağıt para üretiminde bile tam olarak hakimiyet tesis edemiyorlar. Peki dijital olarak ne kadar para üretileceğine kim karar verecek?"
KARBONA ENDEKSLENECEK
Dijitalleşmenin, paranın neye endeksleneceği konusunda da farklılıklara neden olacağını belirten Prof. Dr. Gündoğan ayrıca, "Bugün her şeyin karbon değeri hesaplanabiliyor. Bir müddet sonra rezerv paranın yerine karbon endeksi geçecek. Hangi mala ne kadar ödeyeceksin? Bugüne kadar dolara endeksleniyordu. Şimdi bütün dünyada kabul edilebilir bir endeks oluşturulacak; bu da karbon endeksi. Dijital olarak tam bir sosyal kontrol sağlanacak" dedi.
"Özgürlükler tamamen kısıtlanabilir" uyarısında da bulunan Prof. Dr. Gündoğan, "Karbon endeksine göre harcama limitin olacak. Buna itirazın da olamayacak. Yarın devletler bile bu sistemden çıkacak güç bulamayabilir. Bu yolla kimin nerede yaşayacağından, nasıl yaşayacağına kadar her şey kontrol altına alınabilir. Örneğin Trakya bölgesinde yaşayan biri karbon endeksine göre bir şeyi 100 birime alıyorsa; başka bir bölgede bunun fiyatı 150 birime çıkarılabilir. Bu gibi yöntemlerle insanlar yönlendirilerek dijital köleler haline getirilebilir" bilgisini paylaştı.
Kaynak: Web Özel