İstemsiz zaman yolculuğunun çaresi: Nefes

Mümkün olup olamayacağı yıllardır tartışılan “Zamanda Yolculuk” aslında hepimizin sık sık deneyimlediği bir gerçek. Hiç durmayan zihinlerimiz bizi gün içinde defalarca geçmişe ve geleceğe taşıyıp durur. Kontrol edemediğimiz bir zaman makinesi olan zihin; geçmişteki anılar ve geleceğin kaygıları arasında istemsiz bir şekilde bizi sürekli seyahat ettirir.

Kontrol edemediğiniz bir araçla durmadan bir ileri bir geri, defalarca bilmediğiniz yerlere gidip geldiğinizi hayal edin. Üzerine bu aracın yarattığı yorgunluğu sonlandırabilmek için beyhude kontrol çabasını ekleyin. Düşününce nasıl hissediyorsunuz? Çoğumuz tam da bu isteğimiz dışındaki seyyahlık yüzünden yorgun, hayali geleceği ziyaret edip kontrol etmeye çalışmaktan dolayı kaygılı, geçmiş ve aslında bitmiş deneyimlere tekrar tekrar gidip aynı duyguları görmekten dolayı depresif hissediyoruz.

Bu zaman makinesinden inebilmenin yolu nefesimizden geçiyor. Otonom sistemimizin bilinçle yönetilebilen tek noktası olan nefesimizi fark etmek bizi ana getirir. Dikkatimizi bir dakika için nefesimize getirerek alacağımız birkaç nefes bile makineyi yavaşlatmamızı kısa bir süre için de olsa mümkün kılar. Ancak makinenin tekrar otomatik pilota geçmesi uzun sürmez. Dakikalar içinde kendimizi yine başka bir yerde buluruz.

Bu kompleks makinenin kontrolünü ele almak ise düzenli nefes seansları ile mümkün. Kontrolü ele alabilmek için öncelikle önümüzdeki paneli yeterli süre boyunca anda kalarak tanımalı, anlamalıyız. Önümüzde duran bir sürü tuşun ne işe yaradığını, yanlış tuşa farkında bile olmadan hangi anlarda bastığımızı nefesimizde kalarak gözlemleyebilir ve deneyimimizi otomatik pilottan çıkararak “kendimize gelebiliriz”.

Her birimizin zaman makinesi ve kontrol paneli eşsizdir. Dünyaya geldiğimiz günden bu yana aldığımız her nefesle şekillenmiş olan bugünkü deneyimimizden memnun değilsek ve değişmesi için can atıyorsak harekete geçme zamanımız gelmiş demektir. Ertelemekle, şartların değişmesini beklemekle düzeleceğini umarak yaşamaya çalışmak kendimizi her sabah daha yorgun, daha kaygılı ve daha depresif hissederek uyanmamıza neden olabilir.

"HAYATI HER AN KEYİFLE YAŞAYABİLMENİN ÇARESİ NEFESİMİZDE"

İstemsiz zaman yolculuğuna son verip bakışlarımızı geleceğe bilinçle çevirebilmenin, geçmişi duygulardan arındırıp sadece bir anı olarak hatırlayabilmenin ve hayatı her an keyifle, huzurla yaşayabilmenin çaresi burnumuzun dibinde; nefesimizde.

Geçmeyen öksürük ve nefes darlığına dikkat: Akciğer kanseri, sigara kullananlarda geç fark ediliyorYaşam

Kaynak: Haber Global TV