7 Ekim sonrası verilmeyen karşılığın bedeli

İran İsrail Filistin Hamas
7 Ekim sonrası verilmeyen karşılığın bedeli
Reuters

Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Taha Dağlı, İsrail'in Hamas Siyasi Büro Başkanı'nı İran'da öldürerek savaşın Tahran'a sıçramasına neden olduğu yazdı.

İsrail bugün Lübnan ile birlikte İran’ı da hedef tahtasına koymuş durumda. 7 Ekim’den bu yana adım adım bugüne gelindi. İran ilk başlarda “bu bizim savaşımız değil” diyordu. Ama İsrail hiç de öyle düşünmedi. Savaş Tahran’a kadar sıçradı.

7 Ekim’de başlayan Gazze saldırılarının ilk günlerinde Tahran’ın masasına gelen bir plan vardı. İsrail Gazze’ye yüklenirken, kuzeyden yani Lübnan’dan Hizbullah tarafından İsrail’e bir cephe açılması.

Temmuz 2006’da örneği var. İsrail o yaz, Gazze’ye saldırı başlattığında Hizbullah, kuzey sınırındaki İsrail askerlerini kaçırmıştı. İsrail hemen Beyrut havalimanını bombalayarak karşılık verdi. Birkaç saat içerisinde de Hizbullah’ı hedef alan Lübnan saldırılarını başlattı. Gazze’yle birlikte ikinci cepheyi kendi eliyle açmış oldu. Beyrut büyük hasar gördü ama İsrail de ciddi yara almıştı. Kazanan olmasa da Hizbullah İslam dünyasında itibarını arttırıp, zafer ilan etmişti.

7 Ekim’de İsrail’in Gazze’ye yönelik hunharca saldırıları başladığında Hizbullah 2006’daki gibi bir hamle yapabilirdi. Yapsaydı, analizler gösteriyor ki, İsrail iki cephede iki büyük saldırıyı aynı anda bu hızda ve bu kararlılıkla götüremezdi. Ara ara Tahran’dan Tel Aviv’e uzanan roketli iha’larla yapılan eylemler ya da Husi’lerin benzer çıkışlarını kast etmiyoruz. 2006 benzeri açık bir savaş ilanı. Hizbullah bunu yapsaydı, bugün tablo farklı olabilirdi. Ama Hizbullah ve İran, o hamleyi yapmadı.

Yapmadı da ne oldu? İsrail Gazze’yi tam istediği gibi yok edemedi. Ama tehdidi izole etti. Ve sıra Lübnan Hizbullah’ına geldi. Son haftalarda bunu açık açık ilan etti İsrail.

O da yetmedi, Gazze’deki bir numaralı hedefi olan Hamas’ın liderini, İran’ın başkentinde öldürdü. Hizbullah ve İran’ın 7 Ekim sonrası yapmadığı o açık savaş ilanını, İsrail Gazze’deki tehdidin sivri ucunu törpüleyip, hem Hizbullah’a hem de onu yöneten İran’a yapmış oldu.

7 Ekim’den sonraki ilk haftalar kritikti. İran sıcak çatışmaya girmedi. Soğuk ve uzak olanı tercih etti. Ama gelinen nokta gösteriyor ki, 7 Ekim bir milatmış ve o gün senin girmediğin savaş bugün kapına dayanmış durumda.

Bu saatten sonra Tahran, Beyrut, Sana, Şam ve hatta Bağdat, İsrail’e karşı eylem hazırlığında olacaktır. Soğuk ve uzak olandan ziyade limitli de olsa sıcak bir karşılık. İran bunu vekil unsurlarıyla yapacaktır, yapmak zorunda bırakılmıştır. Çünkü artık emin ki, İsrail’in oku yaydan tam anlamıyla çıkmış durumda.