Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'İsveç-Finlandiya' mesajı: Üçlü muhtıra diplomatik zaferdir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sona eren NATO Liderler Zirvesi'nin ardından değerlendirme toplantısında konuştu. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın verilen sözleri yerine getirmeleri gerektiğine özellikle vurgu yaparak, "NATO'ya giriş öyle hızlı bir süreç değil" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'nin ardından basın toplantısında konuştu. "Bu muhtıra diplomatik bir zaferdir" diyen Erdoğan, "Tekrara gerek yok, biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra zaten bu iş yürümez, önce İsveç ve Finlandiya üzerine düşen görevleri yerine getirmeli. Onlar görevi yerine getirince biz de bunu parlamentomuza göndeririz. Yerine getirilmezse parlamentomuza gönderilmesi söz konusu değil. NATO'ya giriş öyle hızlı bir süreç değil" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ABD ile F-16 süreci için, "Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
NATO Madrid Zirvesi'ni tamamladık. NATO'nun tarihindeki en önemli zirvelerden birini başarıyla neticelendirdik. Zirve, müttefiklerin mevcut meydana okumalar karşısında birlik ve dayanışma anlayışının teyit edilmesine vesile oldu. Tüm İspanyol makamlarına, Sayın Stoltenberg ve ekibine de teşekkür ediyorum. Liderler düzeyinde bu yıl 3. kez bir araya geldik. Madrid Zirvesi, gelecek vizyonu için önemli fırsat oluşturdu. İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır fakat bunu barış için ortaya koymalıyız. Kalıcı ateşkese dönük diplomatik girişimlerimizi yoğunlaştırmalıyız.
Sayın Zelenski ile diyaloğumu sürdürüyorum. Sayın Putin ile de temas halindeyim. Çatışmalar uzadıkça maalesef can kayıpları ve yıkım da artmaktadır. Savaşın enflasyon başta olmak üzere küresel ekonomideki olumsuz yansımalarını hepimiz hissediyoruz. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Türkiye'nin tüm taraflarla konuşabilen müttefik olarak oynadığı rolün NATO içinde de takdirle karşılandığını memnuniyetle gördük.
UKRAYNA TAHILI
Ukrayna tahılının ihracına yönelik BM'nin planına ilişkin katkılarımızı paylaştım. BM'nin ve tarafların katılacakları 4'lü toplantıyı İstanbul'da en kısa zamanda düzenlemeye matuf çabalarımızdan bahsettim.
TERÖRLE MÜCADELENİN ÖNEMİ VURGUSU
Zirvede en çok ilgi çeken belgelerden biri dün kabul ettiğimiz yeni stratejik konsept oldu. Bu yeni belge, NATO'nun temelini oluşturan birlik ve dayanışmanın bir kez daha önemini teyit etmiştir. Terörizmin en ciddi asimetrik tehdit olarak tanınması ve NATO'nun terörizmin tüm biçimleriyle mücadelede kararlılığının ortaya konulması elbette önemlidir ancak bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Fiiliyatta mücadelenin tam dayanışma ile sürdürülmesi zaruridir. Bu konunun Türkiye için ne denli önem arz ettiğini vurguladım. Bunun NATO'nun da meselesi olduğuna işaret ettim. Bugün bize kullanılan silahların, yarın başka müttefiklere karşı kullanılmayacağının garantisi yoktur.
PKK ve uzantılarının sergiledikleri pervasızlıklar bunun açık örneğidir. Habis ur gibi günden güne büyüyen bu beladan kurtulmamız gerektiğini dile getirdim. Müttefiklerimizden sözde değil, eylemlerde de hakiki dayanışma mesajını vurguladım. Şayet NATO'nun inandırıcılığını korumak istiyorsak, terörün tüm tezahürleri ile mücadelede tutarlı, samimi adımalar atmamız şarttır. Terörün finansmanının engellenmesi mücadelenin ayrılmaz parçasıdır.
"ÜÇLÜ MUHTIRA DİPLOMATİK ZAFERDİR"
İsveç ve Finlandiya'nın üyelik bağlamında yaşananlar Türkiye'nin kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. İlk günden itibaren yapıcı ama kararlı tutum sergiledik. Salı günü İsveç ve Finlandiya liderleriyle dörtlü zirve gerçekleştirdik. Mutabakat muhtırasını hassasiyetlerin anlaşıldığının işareti görüyoruz. Elbette bu bir davettir, asıl olan verilen sözlerin hayata geçirilmesidir. Bundan sonraki süreçte hususların uygulamasını titizlikle takip edecek, adımlarımızı buna göre atacağız. Bu muhtıra diplomatik bir zaferdir. Türkiye, PKK ile uzantıları ile mücadelede tam işbirliği, PYD, YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü, savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi ile işbirliğinin artırılması, İsveç ve Finlandiya'nın ulusal mevzuatlarını tadil etme sözü, terör suçluların iadesinde somut adımlar atılması ve ikili hukuki düzenlemeler yapılması... İsveç'in verilmiş sözü şudur, 73 teröristin Türkiye'ye iadesi. Biz bağımsız dış politikamızı izlerken, müttefiklik ruhu ile NATO'ya gerekli katkıları vermeye devam edeceğiz.
SORU - CEVAP
(Tahıl koridoru) Gerek sayın Putin'le, gerek sayın Zelenski ile bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta başında telefon diplomasimizi sürdürmeye gayret edeceğiz. Görüşecek, bir an önce bu koridoru işletmeye çalışacağız.
(Biden'ın F-16 açıklaması) Parlamentolar sıkıntılı süreçlerin yaşandığı yerlerdir. Burada da tabii sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını, sadece olay Demokratlarla bitmiyor, bir de Cumhuriyetçiler var. Benim de geçen hafta geniş bir ekibim ABD'deydi. Görüşmeler yaptılar, şu anda da biz Biden ile yaptığımız görüşmeden sonra heyetlerimizi gerekirse yine göndereceğiz ve orada Cumhuriyetçilerle de görüşmeler yaparak, onların da desteğini almamız halinde, inanıyorum ki Biden'ın samimi gayretleri ciddi bir destek bulacaktır. Gecikmeden bir heyeti ABD'ye göndereceğim.
"İSVEÇ VE FİNLANDİYA GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELİ"
(İsveç-Finlandiya anlaşması ve atılması gereken adımlar) Tekrara gerek yok, biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra zaten bu iş yürümez, önce İsveç ve Finlandiya üzerine düşen görevleri yerine getirmeli. Onlar görevi yerine getirince biz de bunu parlamentomuza göndeririz. Yerine getirilmezse parlamentomuza gönderilmesi söz konusu değil. NATO'ya giriş öyle hızlı bir süreç değil.
(Zirvedeki Rusya'ya yönelik tavırlar) Oluşan bir hukuk var. Bizim Rusya ile ikili ilişkilerimiz var. Bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz, kavga değil. Bizim gerek savunma sanayii, gerek enerji noktasında, yüzde 40'ı aşkın doğalgazımızı Rusya'dan temin ediyoruz. Nükleer enerji santralimizi Rusya ile yapıyoruz. Bunlar önem arz ediyor. Biz bunları bir kenara koyamayız.
(Rusya ile 'diplomatik çözüm' mesajı) Bakalım benim dilimden anlayacak mısın? Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Sizde de var mı böyle bir söz? Boris benim çok sevdiğim bir dostumdur, onun bakışı öyledir, benim bakışım bu şekildedir. Denge politikasının, diplomasiyi şartlarına göre iyi işletmenin faydalı olacağına inanıyorum. Yoğun bir şekilde Zelenski ile Putin ile görüşmelerimi devam ettiriyorum.
"YUNANİSTAN'IN TUTUMU SİYASETİMİZE TERS"
(Yunanistan'ın adaları silahlandırması ve ABD üsleri) Yunanistan'ın son dönemlerdeki tutumu, bizim siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Son dönemde özellikle kendisine İstanbul'da verdiğim yemekten sonra teklifte bulundum. Bundan böyle ilişkileri ikili yapalım. Buna rağmen, ABD'de Cumhuriyet Senatosu'nda yaptığı konuşma ile anlaşmamızı iki hafta üç hafta sonra tamamen tersine dönüştürdü. Davos'ta aynısını yaptı. Bir taraftan adalar, adacıklar, buralara ziyaretler yapıp bu ziyaretlerde de silahlandırmalara gitmek gibi gayretin içine girdi. Bu adalar, adacıklar gerek Lozan, gerek Paris'e göre ters bir olaydır. Oraları silahlandıramazsınız. Yunanistan böyle bir adımın içine girdi. Bir de ABD'nin üs kurma olayları, ki bu sorulduğunda alınan cevap şu, Rusya'ya karşı. Benim halkım bunları pek yutmuyor. Adama sorarlar niçin? Buna olumlu bakmıyoruz.
(Muhalefetin İsveç ve Finlandiya ile mutabakat için 'geri adım ve taviz' eleştirileri) Taviz neresindeymiş. Şu siyahsa beyaz, beyazsa siyah der muhalefet. Türkiye muhalefeti böyledir ama şimdi bütün belgeler zaten ortaya konuldu. Dünyanın bu olaya nasıl baktığını herkes görüyor. Bizim burada tavrımız ilgi uyandırdığı gibi bütün liderler noktasında, herkes de takdirle bunu karşıladı. İsveç'teki terörist yanlıları şu anda, terör yanlıları ciddi manada çılgındalar. Ne yazık ki bizim iç muhalefet bu işlerden memnun değil, dönünce onlara da anlatırız.
(İsveç'in terörist iadesi sözü) Daha önce onlar 60 teröristin iadesi konusunda bazı müzakerelerdeydiler şimdiyse bunu 73'e çıkardılar. Bakalım sözü yerine getirecekler mi?
(Türkiye - ABD ilişkileri) Bu görüşmelerde CAATSA konusu gündeme gelmedi ancak bakanlarımızın görüşmelerinde olumlu gelişmeler var.
"TÜRKİYE VERİLEN SÖZE BAKAR"
(Finlandiya iade etmezse ne olacak?) Ben bana verilen söze bakıyorum. Verilen söz yerine gelmezse, sözleşmede ne varsa gereğini yerine getiririz. Siz teröristleri vereceğinizi söz veriyorsunuz, yasa değiştireceğinizi söz veriyorsunuz. Yerine gelmezse kusura bakmayın. Şahsiyetli dış politika budur. Yerine gelmediği takdirde Türkiye de verilen söz neyse onu tutar. İsveç de aynı şeyi söyledi, Finlandiya da aynı şeyi söyledi. Erdoğan da verilen sözü tutmazsa, gereken hesabı sorun.
"NEREDE BU FREEDOM HOUSE?"
(Türkiye sizce NATO'ya uygun mu?) Freedom House'un önce kendisini sorgulaması lazım. Bunlar öncelikle Türkiye'de 40 yılda, 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Diyarbakır Anneleri, HDP kapısında evlatlarını bekliyor. Çocukları dağa kaçırılanlar. Nerede bu Freedom House? Gelsin bir ziyaret etsinler. Özgürlüğün tanımını iyi bileceğiz. Bugün Türkiye'de bir Kandil gerçeği var. 13, 14, 15 yaşında kız çocukları dağlara kaçırılıyor. Acaba Freedom House bunları ne kadar takip etti? Hiç.
('Hapisteki gazeteciler' sorusu) Benim ülkemde cezai durum olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör bunlardan cezaevlerinde olan yok. Bunların hepsi bir dezenformasyon. Bunları da biz yutmayız.
"TERÖRİSTLER BİZE VERECEKLER"
(İsveç ve Finlandiya'dan alınan güvenceler) Bunları bize verecekler. Onların sözü, bunlar yazılı kayda da girdi. Verdikleri sözü yerine getirecekler.
(Rusya-Ukrayna savaşı) 40 yıllık siyasi geçmişim var. Siyasette parti teşkilatlarının en alt tabanından tırmanarak bu makamlara geldik. Siyaset kavga gürültü işi değildir. Siyaset daha çok barışa endeksliyse burada dost kazanmanın gayreti içinde olacaksınız.
(Suriye'ye olası yeni operasyon) Uluslararası camianın anlamayacağı operasyonu yapmayız. Onların anlayacağı dilden operasyonları yaparız. Türkiye bu konuda ciddi tecrübelere sahiptir.
(Biden en yakın dostunuz gibiydi) Siyasette böyle bir şey olur mu? Dün dündür, bugün bugündür. Bunu bu şekilde bilmemiz lazım, 24 saatte çok şey değildir. Türkiye-ABD ilişkilerinin geçmişi çok eski. Ben Başbakan olmadan önce sayın Bush ile süreç başlattım, o günden bugüne gelen bir sürecimiz var. Öyle veya böyle Türkiye-ABD ilişkileri yolunda devam etti.
(İsveç ve Finlandiya ile mutabakat) Bizim ne anladığımız önemli. Bununla ilgili olarak İsveç bu 73 kişiyi güncelleyerek bize vereceğinin sözünü bu metinle verdi. Verir veya vermez, biz bu metnin üzerinden takibini yapacağız. Ona göre de kararımızı vereceğiz. Bunların özellikle terörizme yargı sistemleri çanak tutuyorsa bunu açıklasınlar. Yok çanak tutmuyorsa, bunun da açıklasınlar. Bizim ülkemizde yargı sistemimiz asla çanak tutmaz. Yasalarımız, yasal düzenlemelerimiz gayet serttir.
(AB ve İsveç-Finlandiya'nın 'terörist' tanımı) Terörist noktasında biz belgeleriyle beraber, sadece şiddete başvurmanın ötesinde, birçok insanı öldürmüş ve öldüren insanların hala terörle alakası yoktur deniliyorsa bizim zaten o ülkenin yasalarına da güvenmemiz mümkün değil. Bu belgelerle beraber kendilerine bunları istihbarat örgütlerimiz verir. Bunların tarafımıza verilmesini isteriz.
Kaynak: Haber Global TV