Rusya Ukrayna'ya saldırırken Çin bu işin neresinde?
2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhakını tanımayan Çin, bugün en sıkı müttefiki ile arasını bozacak bir açıklama yapmadı. Çin'in Ukrayna ile de önemli ilişkileri bulunuyor. Beijing yönetiminin kafasında ne var?
Bütün dünya Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği saldırıları konuşuyor. Putin ‘Barış Gücü’ operasyonunu başlatırken II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez bir ülke diğerine bu denli geniş şekilde saldırmış oldu. NATO ve ABD gelişmeyi şiddetle kınadı. Türkiye diplomasi çağrısını yinelerken, Dışişleri Bakanlığı Rusya’nın Donetsk ve Luhansk’ı tanıma kararlarını kabul edilemez bulduğunu söyledi.
Rusya’nın batı sınırlarında bu denli geniş bir askeri hareketliliğe girişebilmesinin ardında doğu sınırlarına duyduğu güven de yatıyor. Çin Halk Cumhuriyeti ile Rusya ortak çıkarları doğrultusunda güçlü partnerler. Peki Çin Halk Cumhuriyeti Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına ne diyor?
Çin askeri harekatla ilgili olarak ‘saldırı’ kelimesini kullanmıyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chinying yaptığı açıklamada, “Çin gelişmeleri yakından izliyor. Taraflara durumun kontrolden çıkmaması içi çağrı yapıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Bu dengeli açıklama Rusya’nın tarafını açıktan destekler gibi gözükmüyor ancak ülke olarak bir kınama da yok.
'ÇİN BAYRAĞINI GÖSTERMEYİN'
Uzmanlara göre Çin diplomatik ve ekonomik olarak Rusya’yı destekleyecek ancak taraflara silah sağlamayacak. Çin ayrıca Ukrayna'daki vatandaşlarına dikkatli olması uyarısında bulunurken Çin bayrağını göstermek konusunda dikkatli olmalarını istedi.
Çin ile Ukrayna arasında önemli diplomatik ilişkiler var. Geçen Ocak ayında Devlet Başkanı Xi Jinping Ukranya Devlet Başkanı Zelenskiy’e bir not göndererek diplomatik ilişkilerin 300. yılını kutlamıştı. Xi, Zelenskiy’e gönderdiği mesajda, “Çin-Ukrayna stratejik ortaklığının ilerlemesine büyük önem atfediyorum. Politik güvenin artması, verimli işbirliği hatta insanlar arası kültürel etkileşimi de önemsiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Ukrayna Çin'in Kuşak ve Yol projesi kapsamında önem atfettiği ülkelerden biri. Ayrıca savunma sanayi alanında da ticaretleri var.
Rusya Devlet Başkanı Putin, pazartesi günü Ukrayna’ya ilişkin yaptığı açıklamada ‘geleneği olmayan bir devlet’ ifadesini kullanmıştı. Pekin’de düzenlenen kış olimpiyatları öncesi görüşen Rus ve Çin devlet başkanları işbirliklerinin 'bir sınırı olmadığını' açıklamışlardı.
140 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ
Pazartesi günü toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Çin büyükelçisi Zhang Jun iki tarafı da sükunete ve diplomasiye davet etti. 2021 yılında pandeminin getirdiği baz etkisiyle de Çin Rusya’dan petrol alımlarını artırdı, iki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl yüzde 33.6’lık artışla 140 milyar dolara çıktı. Batı Rusya’ya 2014 yılında da ekonomik yaptırımlar uygulamış, Çin kamu bankaları Rusya’ya kredi sağlamıştı.
Çin diplomasi geleneği olarak sınırların değişmesini desteklemiyor. 2014 yılında da Rusya’nın kırımı ilhakını tanımamışlardı. Ukrayna’daki karışıklık sebebiyle ABD’nin dikkatini bu bölgeye kaydırması Çin’e ABD karşısında da bir hareket alanı sağlayabilir.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Alexander Gabuev, “Eğer Avrupa’da bir savaş çıkarsa harekat odasındaki pek çok oksijeni tüketir. Çin konusunda dikkatler dağılabilir” demekte.
TAYVAN?
Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi sonrası uluslararası arenada oluşacak havanın Çin’in Tayvan’a da olası bir müdahalesini gündeme getireceği ifade ediliyor. 1945-1949 Çin İç Savaşı’ndan sonra Tayvan bağımsız bir devlet olarak hayatına devam ediyordu.
Ayrıca Çin Avrupa Birliği ile de ilişkilerini sıcaklaştırmanın yollarını arıyor. Eğer AB’de ABD’nin baskılarına rağmen oluşan Çin karşıtı hava bozulabilirse Çin Halk Cumhuriyeti ciddi bir diplomatik avantaj elde edecek.
Dış politika analisti Yun Sun’a göre Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi Çin’i hazırlıksız yakaladı. Ülke şu an hem krizin gideceği yolu izliyor, hem de Rusya ile iyi ilişkilerini muhafaza etmeye çalışıyor. Çin’de kariyerlerini 2000’li ve 2010 yıllarda şekillendiren diplomatlar Rusya’yı her zaman Batı karşısında güvenilir bir müttefik olarak görüyorlar.
Kaynaklar: Time, Washington Post, South China Morning Post, Foreign Policy, Reuters
Kaynak: Web Özel