Biden aradığı gerginliği Karadeniz'de mi buldu?

Soğuk Savaş döneminden bu yana belki de dünyanın savaşın eşiğine en fazla yaklaştığı an Ukrayna krizi oldu. Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yaşanan gerginlik, Rusya’nın Ukrayna sınırına 100 bin kişilik bir ordu dayaması, gerilimi artırdı. Krizin başından bu yana Rus tarafı ile ABD tarafı arasındaki açıklamaların tonu da dikkat çekiyor.

İki taraf da kendi içinde kararlı. Rusya, sınırlarına yakın bir NATO üyesi istemiyor. ABD ise Ukrayna’nın istediği ittifakı seçebileceğini söylüyor. Ukrayna’nın NATO üyeliğinin şimdilik ikinci planda olduğunun anlaşılması ile birlikte gerginliğin dozu bir tık indi.

Rusya sınırdaki bazı askerlerini geri çektiğini söylerken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg böyle bir bilginin kendilerinde olmadığını söyledi. ABD’li kaynaklara göre; işgalin bugün başlaması bekleniyordu. Böyle bir şey olmadı. Rusya Dışişleri Bakanı Maria Zakharova Batı’yı ‘yalancılık’ ile suçladı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın açıklamaları ise bu kriz döneminde hep sertti. Biden son gelişmeler karşısında Rusya’nın diplomasi açıklamasını desteklediğini ancak ‘temel prensiplerinden fedakarlık yapmayacağını’ açıkladı.

'RUSYA VATANDAŞLARI BİZİM DÜŞMANIMIZ DEĞİLSİNİZ'

Biden dün yaptığı son açıklamasında, “Yapabildiğimiz her an diplomasiye şans vereceğiz” dedi. Biden açıklamasının sonunda Rusya Federasyonu vatandaşlarına seslenerek, “Rusya vatandaşlarına; sizler bizim düşmanımız değilsiniz. Ukrayna’da kanlı ve yok edici bir savaş istediğinize inanmıyorum” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden geçen yılın ilk aylarında seçimi kazandığından beri, pandemi sonrası ABD, iş gücü açığı, Trump döneminin izlerini silmek gibi kendi ajandasını yönetiyor. Analistlere göre; Biden’ın ilk dönem başkanlık kariyeri çok parlak değil bunun sebeplerinden biri ise Trump gibi karşı tarafta bir ‘düşman’ yaratmamış olması.

Önceki ABD Başkanı Donald Trump’ın toplum üzerinde uyguladığı kutuplaştırma siyaseti en son 6 Ocak 2021 tarihinde ABD Kongre binasının aşırı sağ gruplar tarafından basılması ile sonuçlanmış, bu süreç Trump’ı başkanlık koltuğundan etmişti.

'SAĞLIĞINDAN ENDİŞE EDİLİYOR'

Biden'ın Yaşı sebebiyle (79) sağlığından endişe ediliyor. Halka göre en büyük sorun ekonomi. Aslında ABD ekonomisi pandemi sonrasından güçlü çıktı. İşsizlik tarihi dip seviyelerde hatta firmalar çalışacak eleman bulmakta bile zorlanıyor. Enflasyon ise ülkede 40 yılın rekoruna rağmen yönetilebilir bir seviyede ve sadece ABD’ye özgü bir problem değil.

Bazı uzmanlar ABD Başkanı’nın dış politikada yaşanan durumlar ile iç politikada avantaj elde etmek istediğini düşünüyor çünkü dış politikada içeriden çok daha fazla ‘düşman’ var.

Trump’tan önceki ABD Başkanı Barack Obama’nın danışmanlarından David Axelrod, “Sorunlardan biri şu ki dünya kontrolden çıkıyor gibi gözüküyor; sıradan insanlar Biden’dan yol göstermesini istiyorlar, bu politik olarak büyük bir fırsat. Şu an gücünü göstermek siyaseten çok değerli” ifadelerini kullanıyor. Bu açıklama Rusya konusunda da Biden’ın tutumunu anlamak açısından önemli.

'YAPABİLECEKLERİNİ HALKINA GÖSTERDİ'

Georgetown Üniversitesi Politika ve Kamu Hizmetleri Bölümü direktörü Mo Elleithee’ye göre Biden ulusal güvenlik konusunda yapabileceklerini halkına gösterdi ve bundan sonuç da aldı.

Reuters-IPSOS işbirliğinde yapılan Biden’ın onaylanma oranı anketine göre bugün itibarıyla (16 Şubat 2022) ABD halkının yüzde 51’i Biden’ın politikalarını onaylamazken yüzde 44’ü kendisinden memnun. Görev sürelerinin aynı zaman aralığı kıyaslandığında seçmenlerin Trump’ın davranışlarını onaylamama oranı yüzde 54’tü.

ABD’li seçmenlere şu an kendileri için en büyük sorunun ne olduğu sorulduğunda yüzde 22’sinin önceliği ekonomi, yüzde 11’inin önceliği suç, yüzde 9’unun önceliği ise sağlık sistemindeki aksamalar. 12 öncelikli sorun arasında ‘savaş ve çatışma riski’ halkın en çok önem verdiği 11. konu.

Kaynaklar: Bloomberg, Reuters, The Atlantic, Haberglobal.com.tr

Kamala Harris: 'Seçilmek için evet, yönetmek için hayır'Dünya

Kaynak: Web Özel