"Terör saldırılarında devlet kaynaklarına güvenin" dedi, hesabı kapatıldı

Prof. Dr. Sultan Tarlacı, İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısının ardından, YouTube hesabında paylaştığı video ile terör örgütlerinin dezenformasyonuna ve yalan habere karşı bilgi verdi, hassasiyet çağrısı yaptı. Tarlacı’nın hazırladığı ve Youtube hesabından paylaştığı videonun bir bölümü, farkındalık oluşturmak amacıyla İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yayınlandı.

Tarlacı, halkı bilimsel olarak doğru bilgilendirmeye çalışırken Youtube’un iki yüzlü politikasına takıldı. Terör örgütü destekçisi hesapların içeriklerini çoğu zaman rahatça yayınlayabildiği platform, videonun yayılmasının ardından Prof. Dr. Tarlacı’nın hesabını kapattı.

SOSYAL MEDYA PLATFORMLARININ TERÖRE KARŞI İKİ YÜZLÜLÜĞÜ

Terörün amacı toplumunu endişe ve paniğe sevk ederek ülkede korku iklimini hâkim kılmaktır. PKK/YPG terör örgütü de hiçbir insani değeri tanımayarak düzenlediği saldırılarla masumları katletmiştir. Ancak terör, yalnızca saldırı düzenleyerek amacına ulaşamaz, bunun için kitleleri manipüle etmesi, istediği algıları oluşturması ve propaganda imkânı bulması gerekmektedir.

İşte sosyal medya platformları terörün hedefi için bulunmaz bir olanak sağlamaktadır. Terörle mücadelenin başarılı olabilmesi için bu sürecin devletin, toplumun ve medyanın ortaklığında, özellikle sosyal medya platformlarının hassasiyeti ile yürütülmesi gerekmektedir.

Ancak sosyal medya platformları bırakın terörle mücadelede sorumlu hareket etmeyi, terörün en etkili aracı haline gelmiştir. Bu organların sorumsuzluğu teröre can suyu olmaktadır. Sosyal medya platformlarının teröre karşı iki yüzlülüğü, bu örgütlere cesaret vermekte, taraftar toplamalarına yardımcı olmaktadır.

HALKI TERÖRÜN MANİPÜLASYONUNA KARŞI BİLGİLENDİRDİ

Sözde özgürlüğün temsilcisi olan Youtube da bu iki yüzlülüğünü çarpıcı bir boyuta taşıdı. Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Youtube kanalında bir video paylaştı. Video, dezenformasyona ve bilgi kirliliğine karşı uyarı ve bilgilendirme içeriyordu.

Prof. Dr. Tarlacı, akademik birikimine dayanarak, terör saldırılarının ardından oluşan dezenformasyona karşı farkındalık oluşturmak amacıyla topluma çağrı yaptı, halkı sorumlu hareket etme konusunda bilgilendirdi.

Prof. Dr. Tarlacı, bu konuda sorumlu ve duyarlı bir davranış sergiledi. Hazırladığı video, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından paylaşıldı. Merkezin hazırladığı klipte Tarlacı ve farklı uzmanların görüşlerine ve uyarılarına yer verildi. Klipte “Terör saldırılarına yönelik görüntü paylaşmak neden sakıncalıdır?”, “Bu tip durumlarda hangi kaynaklara güvenilmeli?” gibi sorulara yanıt verildi.

Sosyal medya platformu Youtube, videonun İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş tarafından paylaşılmasının ardından Tarlacı’nın hesabını kapattı. Gerekçe, “Yasa dışı aktiviteleri teşvik eden ve kuralları ihlal etmeye yönlendiren içeriklere izin verilemeyeceği"ydi.

Pro. Dr. Tarlacı, konuyla ilgili açıklamasında, bu tip platformları önceden de bildiklerini ve bu şekilde toplum mühendisliği yaptıklarını söyledi. “Ben genel ve bilimsel açıklamaların olduğu bir video yayınladım, terör dezenformasyonuna karşı devlet kaynaklarına güvenilmesi gerektiğini söyledim. Daha önce paylaştığım videoların ardından böyle bir şey olmamıştı. Ancak terör saldırısının ardından bu paylaşımı yapınca hesabım kapatıldı. Burada özgürlüğe aykırı taraflı bir durum var” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK/YPG, Youtube’da gerçek dışı içeriklerini kolayca yayınlayabilmekte, terör propagandasını bir engele takılmadan rahatça yapabilmektedir. Ancak konu terörle mücadeleye geldiğinde, terör destekçilerine uygulanmayan kısıtlamalar, toplumu bilgilendiren uzmanlara uygulanmaktadır. Sosyal medya platformlarının özgürlük anlayışı, masumları değil teröristleri kapsamaktadır. Youtube ve aynı anlayışa sahip platformların hak ve özgürlükleri koruyabilmeleri için öncelikle terörün aracı olmayı bırakmaları, masumları katledenlerin amaçlarına ortaklık etmekten vazgeçmeleri gerekmektedir.