Kış ortasında müsilaj, azot ve fosfor Marmara'yı boğdu

Marmara Denizi Çevre kirliliği İstanbul boğazı Halk sağlığı İstanbul Gündem haberleri
Kış ortasında müsilaj, azot ve fosfor Marmara'yı boğdu

Kış ortasında Büyükçekmece kıyılarında ortaya çıkan müsilaj öbekleri; bir kez daha Marmara Denizi'nin nasıl bir tehdit altında olduğunu gözler önüne serdi. Aylardır müsilaj riskine karşı uyarılarda bulunan bilim insanları ise önlem alınmadığı takdirde 2021’de yaşanan “müsilaj felaketinin" bir kez daha kapıyı çalacağını söylerken, Marmara Denizi'nin azot ve fosfor yükünü kaldıramadığı belirtildi.

İstanbul Boğazı'ndaki denizanası istilasından sonra 'Marmara Denizi'nin Büyükçekmece kıyılarında tespit edilen müsilaj öbekleri endişe yarattı. Haberglobal.com.tr'nin geçtiğimiz 3 Aralık tarihinde gündeme getirdiği "Yazık oldu yarınlara, hem Marmara hem Boğaz ölüyor" başlıklı haberinin ardından, kış ortasında ortaya çıkan müsilaj görüntülerinin, önümüzdeki aylardan itibaren tüm Marmara'yı kaplayabileceği belirtiliyor. Hem evsel hem sanayi hem de tarımsal atıklardan kaynaklı kirleticilere karşı tüm belediye ve sanayi tesislerinin arıtma tesislerini çalışır hale getirmesi gerektiği bir kez daha vurgulanırken, ilkbahar döneminde başlayacak olası ekolojik felakete de dikkat çekildi. 

Kış ortasında müsilaj, azot ve fosfor Marmara'yı boğdu - Resim : 1
Büyükçekmece kıyılarında Ocak ayında görüntülenen müsilaj öbeklerinin, mayıs ayından itibaren tüm Marmara Denizini kaplamasından endişe ediliyor. Fotoğraf: Meriç Albay  

DAHA KÖTÜSÜ OLABİLİR

Büyükçekmece kıyılarındaki müsilaj öbeklerini görüntüleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Ve İç su Kaynakları Yönetimi Bölümü'nden Prof. Dr. Meriç Albay ise, "Marmara Denizi'nin 60 yıldan bu yana evsel ve endüstriyel atıklarla kirletiliyor. Kıyıların doldurulması ve betonla çevrilmesiyle Marmara Denizi can çekişir duruma geldi. Acil önlem alınmazsa 2021'deki görüntülerin benzeri kaçınılmaz olacak. Mayıs ayından itibaren Marmara Denizi'nin yüzeyinden 20 metre derine kadar örümcek ağı gibi müsilaj öbekleri görebiliriz" dedi.

Endüstrinin halihazırda Marmara Denizi kirletmeye devam ettiğine de değinen Prof. Dr. Albay; "Tarımsal, evsel ve denizcilik atıkları nedeniyle Marmara Denizi adeta foseptik haline geldi. Tüm belediye ve sanayi tesisleri arıtma tesislerini çalışır hale getirmeli. Sanayi tesisleri denetlenmeli ve çevreyi kirletenlere  en ağır cezai yaptırımlar uygulanmalı" ifadelerini kullandı. 

ARITMALAR ÇALIŞTIRILMALI

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, da Marmara Denizi’nin kabusu olan müsilajın hızla yayıldığını belirterek, "Kirliliğin yanı sıra, deniz şartlarındaki durağanlık ve iklim değişikliğine bağlı su sıcaklığındaki artış müsilajı tetikliyor. Marmara Bölgesi'ndeki nüfus, sanayi ve kentleşme yükü çok fazla. Denizin kirlilik yükü azaltılmadığı sürece müsilaj tehlikesi geçmez. Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak için acilen sanayi kuruluşlarının atık deşarjı akarsuların debisine göre yeniden düzenlenmeli.  Vakit kaybetmeksizin çalışmayan atık arıtma tesisleri çalışır hale gelmeli, denize çamur dökülmesi önlenmeli" dedi. 

Kış ortasında müsilaj, azot ve fosfor Marmara'yı boğdu - Resim : 2
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizindeki azot ve fosfor yüküne dikkat çekerken, "Atıkların ancak yarısını arıtıyoruz. Kalan yarısı ise arıtılmadan denize boca ediliyor. Tarımsal, evsel ve denizcilik atıkları nedeniyle Marmara Denizi adeta foseptik haline geldi" diyor.

"YILLARDIR UYARIYORUZ" 

Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'ndaki artan kirlilik yüküne karşı yıllardır uyarılarda bulunan isimlerden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici ise haberglobal.com.tr'ye yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Kirlilik ortaya çıkmadan önce önlem almak gerekiyor. Son bir yıldır Marmara ve İstanbul Boğazındaki köpüklenmeye dikkat çektik. 'Sürekli olarak İstanbul Boğazındaki manzaranın bir sonraki aşaması müsilaj felaketi' dedik ancak sesimizi duyan olmadı. Marmara Denizi'nde dip taramaları yapılarak, atıkların eksiksiz şekilde arıtılması gerekir. Gerekli önlemler alınmazsa Nisan ayından sonra 2021'den daha kötü bir tablo görürürüz."

[email protected]  

 

Kaynak: Web Özel