Zengin aileler çocuklarına nasıl davranmalı? 'Parlak, yetenekli, sorunlu...'
Durumu iyi olan ailelerin çocukları için hayat biraz daha kolay olabilir. Ancak bu aileler bazen çocuğa her istediğini vererek ilerisi için doğruyu yapmıyor.
“Ağızında gümüş kaşık ile doğmak…” Pek çoğunuz bu tabiri duymuşsunuzdur. Pek çok aile çocuğunu kendi imkanları içinde en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyor. Durumu iyi olanlar özel hocalar ve özel okullarla çocuklarının akademik gelişimini takip ederken, mütevazı bütçesi olanlar bir şeylerden fedakarlık yapmak durumunda kalıyor. Peki durumu çok iyi olan aileler bazen çocuklarının her istediklerini yapmakla onlara iyilik mi yapıyor? Çocuk büyüyüp yetişkin olduğunda dışarıda gördüğü dünya ile ev arasındaki farklar üzerine bocalayabilir mi?
Uzman Pedagog Elda Tatlı, “İnsanın en temel yeteneği üretebilmektir. Çocuğa ben senin için her şeyi düşünürüm, yaparım mesajı verilirse, çocuk ileride konfor alanından çıkmayan, mücadele edemeyen bir kişiye dönüşür” ifadelerini kullandı.
Ailenin çocuklara mutlaka sınırlar koyması gerektiğinin altını çizen Tatlı, “Her çocuğun kabul görme, onaylanma, sevilme ihtiyacı vardır. Bu dozunda ayarlanmazsa aşırı büyüklük hissi (grandiyözite) görülebilir. Çocuk, hayatın her alanında ilgi odağı olmak ister bu karşılanmadığında da mutsuz olur” diyor.
'YUMURTAYI SIKARSANIZ PATLAR'
Psikolojik Danışman Barış Aytaç ise varlıklı ailelerin çocuklarına tek başlarına üretme imkanı vermeleri gerektiğini söyledi. Aytaç sözlerini bir ‘yumurta’ örneği ile açıyor: “Elinize bir yumurta aldığınızda sıkarsanız patlar değil mi? Serbest bırakırsanız düşer, dengeli bir şekilde tuttuğunuzda zarar görmeyecektir. Mesele, çocuğun önündeki engelleri bir bir kaldırmak değil. Çocuk engellerle karşılaştığında destekleyici bir tutum sergilemek çocuğun hayatla mücadelesinde başa çıkma yollarını kendi üretmesine imkan sağlayacaktır.”
Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ise her isteği yerine getirilen çocukların hayata atıldıklarında sık sık öfke patlamaları yaşayabileceklerini belirtiyor. Baltaş bu çocukların iş hayatında da sorunlar yaşayabileceklerini aktarırken, iyi birer ‘yönetici’ adayı olmadıklarından dem vuruyor. Baltaş, “Ödevini evde unutursa yetiştirilmemeli, sorunlarını kendi başına çözmesine izin verilmeli. Unutmayalım, bir yumurtayı içindeki canlı kırar, dışardan müdahale içindeki canlıya zarar verir” diyerek sözlerini noktalıyor.
HOLLYWOOD'DA UYUŞTURUCU PROBLEMİ
Zenginlerin çocuklarına yaklaşım biçimi dünyanın pek çok ülkesinde önemli bir konu. Pek çok Hollywood yıldızının başı çocukları ile dertte. Tom Hanks ve Rita Wilson çiftinin ikinci oğulları Chet Hanks sık sık uyuşturucu problemi ile gündeme geliyor. Nicholas Cage’in oğlu, Weston Cage de uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele ediyor. Weston Cage 2011 yılında aile içi şiddet ihbarı sonucu gözaltına da alınmıştı. Jackie Chan’in oğlu, Jaycee de babasını yasal meseleler ile bir süre uğraştırmıştı.
Columbia Üniversitesi’nde 1990 yılında yapılan bir araştırmada; 200 zengin ve iyi mahallelerde oturan beyaz 10. sınıf öğrencisi ile yaşıtları olan ancak yoksul siyahi mahallelerde oturan çocukların uyuşturucu kullanım oranları kıyaslandı. Zengin mahallelerde oturanlarda madde bağımlılığı çok daha yüksek çıktı.
UBS Varlık Yönetimi’nden Judy Spalthoff, bu kadar fazla paranın çocuklara zaman zaman yük olabildiğinin altını çiziyor. Spalthoff’a göre bu çocuklara yapılabilecek en büyük iyilik erken yaşta çalışmalarına fırsat tanımak.
'PARLAK, YETENEKLİ, SORUNLU...'
Bir çocuğun varlıklı bir ailede doğması çok büyük ihtimalle bu varlığı ömrünün sonuna kadar bir şekilde muhafaza edeceği anlamına geliyor. Varlıklı ailelerin çocuklarının psikolojisi üzerine çalışan Psikolog Peggy Drexler, “Parlak, yetenekli ve genellikle sorunlu çocuklar oluyorlar. Eğer başarısız olurlarsa, çok büyük bir şekilde başarısızlık yaşıyorlar” ifadelerini kullandı. Drexler’a göre bu çocuklar başlarına bir şey geldiği zaman ailelerini suçlamaya da meyilli oluyorlar.
Ek kaynaklar: Psychology Today, Business Insider
Kaynak: Web Özel