Twitter, Facebook ve Instagram'ı terk etmek! Gidenler anlatıyor...
Zaman zaman pek çok insanın dile getirdiği sosyal medyayı terk etme fikrini uygulayabilen az da olsa insan var. Kendi deneyimlerini anlatan bu insanlar çarpıcı gerçeklikleri de gözler önüne serdi. Bunlardan bazıları olumlu olsa da bazıları buruk gerçeklikleri barındırmakta...
Sosyal medyayı bırakmak, sosyal medyadan çıkmak, bir anda bünyede beliren her uygulamayı silme isteği... Pek çok insanda bir anlık can sıkıntısıyla kaynamaya geçen bu dürtü, çok az insanda aksiyona dönüşüyor. Zira sosyal medya artık sosyalleşmenin yan değil ana unsuru. Fakat böyle düşünmeyen insanların sayısı da yadsınamayacak derecede.
Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasıyla platformda “Twitter'a veda etmeyi düşünüyorum” söylemleri gündeme geldi. Ancak bu yeni bir davranış değil. Bir süre önce Instagram'a veda etmek daha da öncesinde ise Facebook'a veda etmek fikri bir trende dönüşmüştü.
Ancak 2021 verilerine göre ABD'de nüfusun yüzde 70'i en az bir sosyal medya platformu kullanmakta. Bu oran beş yıldır neredeyse sabit.
İLK KEZ DÜŞÜŞ YAŞANDI
Fakat Şubat 2022'de yayınladığı bir raporla Facebook, 10 yılı aşkın bir süre sonra ilk kez günlük aktif kullanıcı sayısında düşüş kaydetti. Buna rağmen 27 Nisan'da yapılan açıklamaya göre Facebook'un popülasyonunda artış devam etmekte.
Sosyal medya platformları, insanları bir şekilde uygulamaya geri çekmeye yani kullanıcıların gün içinde platforma geri dönmelerine yönelik tasarlanmış sistemler. Like'ların getirdiği dopamin de aşikar. Ancak beden algısını olumsuz etkilemesi, uyku düzenini bozması ve üretkenlikte düşüş, anksiyetede artışa sebep olması sosyal medya platformlarının bilindik olumsuz etkileri arasında.
Çevrimiçi bir terapi şirketi olan Talkspace'in klinik yöneticilerinden Kate Rosenblatt, “Bunlar, insanları sosyal medyada ne kadar zaman harcamak istediklerini düşünmeye itiyor” ifadelerini kullanmakta. Twitter, Facebook ve Instagram'dan ayrılan pek çok kişi daha mutlu olduklarını söylüyor ama bazı şeyleri özlediklerini de dile getiriyorlar. İşte o hikayelerden bazıları...
'O KADAR KAPILMIŞIM Kİ...'
Aktif kullandığınız herhangi bir platformu günde birkaç kez kontrol etmeye alışkınsanız bazen dikkatinizde olmadan uygulamayı açar ve kendinizi zaman akışında gezinirken bulursunuz. 28 yaşındaki sanatçı Kimberly Katiti bunun kısa bir süre düzeldiğini söylüyor:
“Twitter'da gördüğüm olumsuz görseller ve çatışma sarmallarına o kadar kapılmıştım ki, ayrıldığımda kas hafızam uygulamayı açmamı ve kaydırmaya başlamamı söylüyordu. Bir hafta içinde bunu aştım.”
BAŞKA KAYNAKLAR MÜMKÜN
Sosyal medyayı hayatınızdan çıkarmak, sizi haber için başka kaynaklar bulmaya itebilir. Buralarda olmamanız büyük kültürel anları ve trendleri kaçıracağınız anlamına gelmiyor. Florida'da yaşayan 34 yaşındaki pazarlamacı Christopher Britton, “Twitter'a 2008'de farklı ve daha yeni bir iletişim yöntemi olduğu için girdim” diyor.
Bilgilenmek için farklı kaynaklara başvurduğunu söyleyen Britton, “Mesajlaşma uygulamaları, tanıdığım insanlarla iletişim kurarken yeterli oluyor” diye konuşuyor.
BİLMEMEK BAZEN DAHA İYİ
Sosyal medyada avatarlar ve personalar arkasına gizlenmek hem bir özgürlük alanı hem de diyalogları acımasız hale getiren bir unsur. Teksas'ta yaşayan 54 yaşında bir iş analisti olan JJ Garcia şöyle açıklıyor:
“Klavye duvarının arkasındayken kaba şeyler göndermek çok daha kolay ama şahsen, komşularınız tartışmalı konular hakkında konuşmaya daha az eğilimli görünüyor. Ve tüm fikirlerini internette görmediğinizde onlarla daha iyi anlaşabiliyorsunuz.”
FARK ETMEYECEKLER!
Facebook ve Instagram'da sayfalar ve gruplar yönetecek kadar aktif bir kullanıcı olan Kristen Womack, 2016'da Facebook'tan 2020'de ise Instagram'dan ayrılmış ve neredeyse hiç kimse bunu fark etmemiş:
“Tek bir kişi 'Vay canına, artık seni Facebook veya Instagram'da görmüyorum' demedi.”
Los Angeles'ta yaşayan 42 yaşındaki proje yöneticisi Verlin Campbell ise doğum günlerinden örnek veriyor:
“Doğum günümde Facebook'ta rastgele 300 kişiden yorum gelirdi. Artık etkileşimlerim daha gerçek. Doğum günümde 20 kişi bana mesaj attı. Bununla daha mutluyum.”
BAĞLAR KOPABİLİR...
Pek çok insan ise bazı arkadaşlarıyla sosyal medyadan çıkınca bağlarının tamamen koptuğunu dile getiriyor. “Sosyal medya arkadaşı” diye bir kavram olduğu neredeyse hepimizin bildiği bir gerçek. Bunu iyi ya da kötü şeklinde tanımlamaya gerek yok ancak böyle bir durum var. Üretkenliğin artıyor olması gibi...
Lakin belli avantajlarının ve getirdiği yüzleşmelerin yanında sosyal medyadan çıkmanın bazı bağları koparacağı da yadsınamaz bir gerçek. Sizin için daha iyi olacağını düşünüyorsanız galiba bu mecralarda geçirdiğiniz vakti azaltacak iradeyi göstermek olumlu bir gelişme olacaktır...
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The Wall Street Journal'da “Quitting Twitter? What People Say About Life After Social Media” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel