Gen tedavileri kalp krizini önler mi?
Her yıl milyonlarca insan kalp hastalıklarının yol açtığı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Bilim insanları ise laboratuvar ortamında üretilen hücreler ile kalbi onarıp bu hastalıkların önüne geçmek için önemli bir yol katetti.
Dünya üzerinde birçok insan kalp hastalıklarından muzdarip. Her yıl milyonlarca kişi kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyor. Düzce Üniversitesi'nin internet sitesinde yer alan veriye göre Türkiye'deki ölümlerin yüzde 40'ının nedeni kalp krizi. Kalp hücrelerinin kendini yenilememesi nedeniyle de kalp hastalarına kalp nakli yapılması gerekebiliyor. Ancak herkes kalp nakli için uygun olmayabiliyor. Uygun kalp bulmak da oldukça zor bir durum. Bilim insanları uzun süredir yapılan genetik çalışmalar sonucu laboratuvar ortamında üretilen kalp hücreleri ile kalbi yenilemek üzerinde çalışıyor.
Daha önce yapılan araştırmalarda kalbe hücre enjekte edilmesi, ritim bozukluklarına neden olabiliyordu. Ancak yapılan son çalışmalar hücre enjekte edilmesiyle kalbin yenilenmesi sırasında oluşan kalp ritim bozukluklarını en aza indirmeyi başardı. Peki gen çalışmaları kalp hastalıklarını önleyebilir mi?
LABORATUVAR ORTAMINDA YARATILAN HÜCRELER
Yapılan araştırmalara göre olası bir kalp krizinde kalpte bulunan yaklaşık 4 milyar hücrenin dörtte biri kaybediliyor. Kalp krizini atlatsak bile bu kaybedilen hücreler kalp sağlığını etkilemeye devam ediyor. İnsanlar, kalbin yenilenme özelliğini henüz bebeklikten itibaren kaybetmeye başlıyor. Yenilenme gücünden yoksun olan kalpte zaman içinde meydana gelen ölü hücreler, kan pompalanmasını engelliyor.
ABD'nin Washington Üniversitesi'nde kalp hücrelerinin yenilenmesi ile ilgili araştırmalar yapan bir ekip, değiştirilmiş dört genle özel kan pompalamaya yarayan kalp kası hücreleri yarattı ve bu hücreleri çeşitli hayvanlar üzerinde denedi. Bu hücreler, deney hayvanlarının kalbine yapışıyor ve var olan hücrelerle birlikte senkronize bir şekilde kan pompalamaya başlıyor.
Ancak kalp kası hücrelerinin direkt olarak kalbe enjekte edilmesi, hücreler olgunlaşmamış olduğu için kalpte ritim bozukluklarına da neden olabiliyor. Bu hücrelerin direkt olarak kalbe nakledilmesi kalbin elektrik sistemiyle uyum sağlayamıyor ve organı çok hızlı atmaya zorluyor.
Araştırmacılar, kalp ritim bozukluklarına yol açan en muhtemel genleri belirlemek için bir dizi deneyler yaptılar. Kök hücrelerdeki bu genlerin farklı kombinasyonlarını yarattılar ve daha sonra onları kalp kası hücrelerine dönüştürdüler. Bilim insanları, hangisinin en az düzensiz kalp atışına neden olduğunu belirlemek için bu hücreleri test etti. Elde edilen sonuç, kalpteki ritim bozukluklarını kaldırmasa da en aza indirdi.
Almanya, Göttingen'deki Üniversite Tıp Merkezi Farmakoloji ve Toksikoloji Enstitüsü Müdürü Wolfram-Hubertus Zimmermann, "Ritim bozukluğuna neden olan suçluyu tespit etmiş olmak, bu alana önemli bir katkı. Önceden gözlemlenen büyük ritim bozukluklarının artık görülmediği ortaya konuldu" diyor.
Bazı bilim insanları ise kalp kası hücrelerini enjekte etmek yerine onları kalbe yamamanın daha doğru olduğunu savunuyor. Kalp hücresi enjekte etmenin avantajı açık kalp ameliyatı gerektirmemesi. Ancak ABD'deki Duke Üniversitesi'nde bir profesör olan Nenad Bursac, yamanın ana avantajının nakledilen hücrelerin daha fazlasının hayatta kalması olduğunu söylüyor.
BU JEL KALBİ ONARIYOR
İngiliz bilim insanları ise kalp hücrelerini onaracak bir jel üzerinde çalışıyor. Bu jel doğrudan kalbe enjekte edilebiliyor. Jel, enjekte edilen hücrelerin yeni doku oluşturmasına yardımcı olmak için bir yapı iskelesi gibi etkili bir şekilde çalışıyor. Jel, genetiği değiştirilerek kalp kası hücreleri haline getirilmiş insan hücrelerinin büyümesini ve kan pompalamaya başlamasını sağlıyor.
İngiliz Kalp Vakfı tarafından desteklenen araştırmaya liderlik eden Katharine King, "Araştırma Hala ilk günlerinde olsa da, bu yeni teknolojinin kalp krizinden sonra bozulan kalpleri onarmaya yardımcı olma potansiyeli çok büyük" ifadelerini kullanıyor.
Kaynaklar: The Washington Post, The Guardian
Kaynak: Haber Global TV