Rahim ağzı kanseri, HPV aşısıyla 2050'den sonra bitebilir

AA
Sağlık Haberleri Gündem haberleri
Rahim ağzı kanseri, HPV aşısıyla 2050'den sonra bitebilir

Dünyada en sık görülen jinekolojik kanserlerden biri olan rahim ağzı (serviks) kanserinin HPV (İnsan-Human Papilloma Virüsü) aşısı ve erken teşhisle 2050 yılından sonra bitebileceği bildirildi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum ile Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Veysel Şal, dünyada her yıl 500 bin yeni rahim ağzı kanseri hastası tanısı alındığını söyledi.

Bunların her yıl yaklaşık yüzde 50'sinin öldüğünü aktaran Şal, Türkiye'de de ortalama yıllık vaka sayısının ise 2 bin ile 2 bin 500 arasında olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Şal, rahim ağzı kanserini erken evrede engelleme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, kanserden korumak için mutlaka belli yaşlarda kadınları aşılamak gerektiğinin dünyadaki global yaklaşım olarak bilindiğini dile getirerek, "Dünya Sağlık Örgütünün ve dünyadaki bütün derneklerin önerisi şu: Kadınlarımızın çoğunluğunu aşılayalım ve mutlaka bir HPV DNA testi yapalım. En azından öncü lezyonların tedavilerini yaparak kanser olmasını engelleyelim. Rahim ağzı önlenebilir bir kanser... Tarama testini, aşıyı yaptıralım ve kanserin önüne geçelim. 2030 yılında böyle bir ön politikamız var ama 2050-2100 yıllarında artık ülke ve dünyada rahim ağzı kanserini görmeyeceğiz. Aynı çiçek virüsü gibi olacak." diye konuştu.

Toplam 160 ülkenin bu aşılamayı yaptığını belirten Şal, 50'ye yakın ülkede aynı zamanda erkeklerin de aşılandığını söyledi.

Prof. Dr. Şal, sigaranın da rahim ağzı kanserine yakalanmada ciddi risk faktörü olduğuna işaret ederek, HPV DNA testinin Toplum Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz yapıldığını bildirdi.

"Rahim ağzı kanseri olan kadınlar hamile kalabilir"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taha Takmaz ise rahim ağzı kanserinde hastaların sıklıkla anormal kanama şikayetiyle başvurduklarını belirtti.

Bunun dışında kitlenin çok büyük olmasına bağlı bazı bulgular görüldüğünü dile getiren Takmaz, "Sıklıkla biz bu hastaları yaptığımız smear taramalarındaki anormal sonuçlarla teşhis ederiz. Tedavi süreci de bu şekilde başlar." dedi.

Kadınların bir anda rahim ağzı kanseri olmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Takmaz, şöyle devam etti:

"Rahim ağzı kanserinde daha erken evre aşamaları da mevcut. Bunun belli aşamalarında biz gerekli müdahaleleri yaparak sadece rahim ağzını çıkararak hastanın ilerleyen dönemde hamile kalabilmesini sağlıyoruz. Ancak başlayan bir rahim ağzı kanserinde onun tabii ki çevre dokularla ilişkisi, evresi belirleyici oluyor. Mümkünse, bu aşamaya, ilerlemeden daha hücre içi seviyedeyken, bunun önleyici tedavilerini almak ve gerekirse cerrahi bir şekilde müdahale etmek gerekir."

Doç. Dr. Takmaz, rahim ağzı kanserinin HPV virüsü aracılığıyla meydana geldiğini, bu virüsün iyi bir şekilde taranması ve koruyucu tedavisinin geliştirilmesi halinde hastalığın bertaraf edilebileceğini kaydetti.

Bu konuda günümüzde kullanılan HPV aşılarının ön plana çıktığına işaret eden Takmaz, "Şu anda ülkemizde rahim ağzı kanserine karşı, yaklaşık 2 yıldır mevcut olan, 9'lu alt tipe karşı koruyan bir aşı mevcut. Bu aşı, kadını en sık genital siğil ve en sık rahim ağzı kanseri yapan tiplere karşı koruyor. Bu aşıyı 9-45 yaş arasındaki üreme çağındaki tüm kadın ve erkeklere tavsiye ediyoruz. Aşıyla hem genital siğil hem rahim ağzı kanserinin yüzde 90'ına karşı bir koruyuculuk elde edebiliriz." diye konuştu.