Dünya maymun çiçeğini nasıl umursamadı? DSÖ aslında 4 yıl önce uyarmış!
Pandemiyi geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde dünyanın dört bir yanında görülen maymun çiçeği vakaları, endişeleri artırmakta... Ancak ortaya çıktı ki aslında Dünya Sağlık Örgütü, Kamerunlu doktorlar sayesinde 4 yıl önce uyarılarda bulunmuş... Peki uyarılar neden ses getirmedi?
Dünyada ilk olarak 1958 yılında bilimsel araştırmalarda kullanılan bir maymun kolonisinde tespit edildiği için maymun çiçeği adı verilen ve insanlarda ilk kez 1970'te görülen maymun çiçeği virüsü, 6 milyonu aşkın insanın hayatını kaybettiği Covid-19 pandemisini tamamen geride bırakmaya çalıştığımız şu günlerde ister istemez bir endişe doğuruyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan ve merak edilen soruları yanıtlayan Dünya Sağlık Örgütü, virüsün bulaşıcılığı yüksek bir virüs olarak görülmediğini ifade ederken buna sebep olarak da bulaşım için fiziksel temasın gerekli olmasını öne sürüyor.
1970'TEN BU YANA...
1970'ten bu yana 11 farklı Afrika ülkesinde (Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Demokratik Kongo, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Serra Leone ve Güney Sudan) görülen virüs, uzun süredir yüksek öncelikli virüs kategorisinde değerlendirilmekte.
Genellikle virüsün görüldüğü ülkere seyahat edenler hastalığı başka ülkelere de taşıyabiliyor ya da bu ülkelerden ithal edilen hayvanlar virüsün yayılmasına neden olabiliyor. DSÖ öte yandan Mayıs 2022'de Avrupa'da Kuzey Amerika'da ve Avustralya'da görülen vakaları “virüsün tarihindeki sıra dışı bir yayılım” olarak değerlendirdi.
Monkeypox is in the US news and now seems like the perfect time to tell this story of a human outbreak of Monkeypox in Cameroon in 2018 which highlights some of the many challenges researchers in low income countries face to publish and tell important stories.
— BK Titanji #IAmAScientist🇨🇲 (@Boghuma) July 18, 2021
A 🧵
Araştırmacılar vakaların büyük bir çoğunluğunun Afrika ülkeleriyle bağlantısı olmadığını fark ederken DSÖ yayılımın nedenlerini araştırmaya ve virüsün görüldüğü ülkelere destek vermeye devam edeceğini de aktardı.
Kamerun doğumlu olan ve ABD'nin Atlanta kentindeki Emory Üniversitesi'nde klinik araştırmacı ve hekim olarak görev yapan Dr. Boghuma Kabisen Titanji ise Batı'nın Afrika'ya ilişkin klasik görmezden gelen bakış açısının virüs üzerindeki etkilerini değerlendirdi ve 2018 yılını işaret etti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Covid-19 Teknik Heyet Lideri Maria Van Kerkhove de yaşananlara dikkat çekti.
Vakaların 2018'de Kamerun'da yayılmaya başladığına vurgu yapan Dr. Titanji, düşük gelirli ülkelerdeki araştırmacıların gördüklerini hem akademik olarak yayınlamakta hem de dünyanın geri kalanına aktarmada çektiği büyük sıkıntıları dile getirdi:
“2018'de bir akşamüstü WhatsApp'tan bir mesaj aldım. Kamerun'un kuzeybatısında ücra bir bölgede çalışan genç bir meslektaşım bir hafta içinde iki hastada alışılmadık cilt lezyonları gördüklerini söyledi ve vakalara benim de bakmamı rica etti.
Fotoğraflara baktığımda aklıma direkt maymun çiçeği ve su çiçeği geldi. Hastaları derhal izole etmelerini ve benzer lezyonlara sahip insanlar ya da hayvanların tespit edilmesi için temaslı takibi yapmalarını tavsiye ettim.”
Dr. Titanji, daha sonra 6 haftalık bir bebeğin aynı hastaneye yatırıldığını ve virüsün babanın eve getirdiği av etinden geçmiş olabileceğini ifade ederken hastalarla ilgilenen bir hemşirede de virüsün görüldüğünü aktarıyordu.
Kamerun'un en ücra köşelerinden birinde canla başla çalışan doktorlar PCR testleri yaptı, veriler topladı ve ortaya bir rapor çıkararak DSÖ'ye sundu. 5 Haziran 2018'de yani bundan neredeyse 4 yıl önce DSÖ resmi sitesinde maymun çiçeğinin Kamerun'da görüldüğüne dair bir açıklama yayınladı ve risklerle, alınması gereken tedbirleri paylaştı.
Dr. Titanji, Kamerunlu doktorların raporlar ve vaka hikayelerini akademik bir çalışma olarak pek çok dergiye gönderdiklerini ancak kimsenin bunları yayınlamadığını ifade ediyor. İncelemelerde av etlerinden örnekler almak ve hayvan vakalarıyla insan vakaları arasında kıyas yapmak gibi imkansız şeylerin istendiğini aktaran Dr. Titanji şöyle devam ediyor:
“Salgının patlak vermesinden bir süre sonra ülkenin o bölgesinde yaşanan savaş çok yoğun çatışmalarla tırmandı ve meslektaşım güvenlik nedeniyle ailesiyle birlikte taşınmak zorunda kaldı.”
'HAKKANİYET DEMEK, EŞİT FIRSAT DEMEKTİR'
Bu noktada çalışmanın adeta havada kalması Batı'nın hangi konuda olursa olsun Afrika'ya yönelik ilgisinin yüzeyselliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. “Bilimsel yayıncılıkta hakkaniyet demek, herkese eşit fırsat verilmesi demektir” diyen Dr. Titanji bununla birlikte yürekleri de ferahlatıyor:
“Neyse ki, maymun çiçeği, genel olarak kendi kendini sınırlayan ve insanlar arasında zayıf bir şekilde bulaşan nadir bir zoonozdur. Altı haftalık bebek de dahil olmak üzere Kamerun'da o dönem tespit edilen hastalar, destekleyici bakım ile hayatta kaldı.
Şu anda Dallas'ta hastaneye kaldırılan Nijeryalı hastanın da tamamen iyileşeceğinden eminim. Vaka muhtemelen yüksek profilli bir dergide rapor edilecektir! Asla aynı ilgiyi görmeyen bu diğer salgının hikayesini anlatmanın önemli olduğunu hissettim.”
*Bu haberdeki bilgilerin çoğu Dr. Boghuma Kabisen Titanji'nin yazısından derlenmiştir. (Ek kaynaklar: DSÖ, BBC)
Kaynak: Web Özel