Orijinal fikirlerin nesli mi tükeniyor? 'Kesinlikle durmak zorundayız!'

Kültür Sanat haberleri
Orijinal fikirlerin nesli mi tükeniyor? 'Kesinlikle durmak zorundayız!'

Sinemanın geldiği noktada Marvel filmlerinin, ünlü serilerin devam filmlerinin ve eski filmlerin yeni versiyonlarının hakimiyeti açıkça görülmekte. Peki bu orijinal fikirleri bir kenara mı itiyor? Sorun sadece sinemayla mı sınırlı? Rakamlar da çarpıcı tabloyu ortaya koymakta...

Dünyanın en önemli müzik festivallerinden olan Glastonbury'de bu yılın assolisti 80 yaşındaki efsane Paul McCartney oldu. Bir başka efsane, 78 yaşındaki Mick Jagger, Londra'da Hyde Park'a çıkarken 63 yaşındaki şarkıcı Kate Bush, 1978'den sonra yeniden Birleşik Krallık listelerinde ilk sırada yer aldı. Beyaz perdede ise şu sıralar Top Gun ve Jurassic World fırtınası esmekte.

Paul McCartney'nin 1973'te yayınlanan Band on the Run albümü, tüm zamanların en önemli söz yazarlarından biri olarak kabul edilen efsanenin son “harika” albümü olarak değerlendiriliyor. Jagger ve grubu Rolling Stones'un eleştirmenlerin hemfikir olduğu ve “harika” olarak nitelendirilen işleri ise 73'ten öncesine dayanmakta.

Böylesi efsaneleri, ikonik isimleri sahnede görmek hala mümkün iken görmek kıymetli ancak bunun altında insanlık tarihi için rock'n'roll günlerinin geride kaldığı gerçeği de yatıyor olabilir... Birleşik Krallık'ta yıl sonu albüm listelerinde ilk 10'da dört isim dikkat çekiyordu: 3. sıradaki Abba, 4. sıradaki Queen, 8. sıradaki Elton John ve 9. sıradaki Fleetwood Mac...

'ORİJİNAL FİLMLERİN NESLİ TÜKENDİ'

Sinema için de benzer bir durum geçerli. Popüler kültür tarihi üzerine çalışmalar yapan tarihçi Adam Mastroianni, “Gişe hasılatı listelerinin tepesinde yer alan orijinal filmlerin nesli tükendi” diye konuşuyor. Mastroianni bunu bir araştırmayla da desteklemekte.

1977'den itibaren gişe verilerini derleyen Mastroianni, sinema sektörünün her zaman aşağı yukarı bu doğrultuda işlediği argümanını tamamen ortadan kaldırıyor. 1977'den 2000 yılına kadar en yüksek hasılat yapan filmlerin yaklaşık yüzde 25'i Marvel filmlerini de nitelemek için kullanılan bir “sinematik evrenin” parçası olan filmler, devam filmleri ya da yeniden çekilen filmlerdi. Mastroianni, “2010'dan bu yana bu oran her yıl yüzde 50'nin üzerinde çıkıyor. Son yıllarda -bu filmlerin oranı- neredeyse yüzde 100'e yaklaştı” ifadelerini kullanıyor.

1998'DE 10'DA 1 İKEN 2018'DE 10'DA 10! 

1998'in gişe hasılatında ilk 10'da yer alan filmleri sırasıyla Titanic, Armageddon, Er Ryan'ı Kurtarmak, Ah Mary Vah Mary, Sucu, Dr. Dolitte, Derin Darbe, Godzilla, Bitirim İkili ve Can Dostum olmuştu.

2018'de ise ilk 10'da şu filmler yer almaktaydı: Kara Panter, Avengers: Sonsuzluk Savaşı, İnanılmaz Aile 2, Jurassic World: Yıkılmış Krallık, Deadpool 2, Grinç, Jumanji: Vahşi Orman, Mission: Impossible – Yansımalar, Ant-Man ve Wasp, Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi...

1998'de ilk 10'daki filmlerden yalnızca Godzilla bir “franchise” filmiydi. Tam 20 yıl sonra ilk 10'da sadece bu filmler yer almaktaydı... Bir “evrene” ait filmler, adında “iki nokta” geçen filmler, devam filmleri, bir hikayeden çekilip çıkarılan karakterlere için yapılan spin-off'lar... Şu andan itibaren bekleyebileceğimiz tek şey bu. Film endüstrisi nasıl para kazanılacağının formülünü bulmuş ve bu yöntemi posasını çıkarana kadar kullanacak gibi gözüküyor.

Yakın tarihte çıkan Top Gun: Maverick ve Jurassic World: Hakimiyet, Birleşik Krallık'ta haziran ayında bir hafta boyunca tüm hasılatın yüzde 92'sini topladı.

Çok benzer bir örüntünün dizi sektöründe, video oyunlarda ve edebiyatta da yaşandığını ortaya koyan Mastroianni; edebiyatta, son zamanlarda çoksatar listelerinde ilk 10'da yer alan isimlerin yüzde 75'inin geçmişte de en az bir çoksatar yazdığını aktarıyor.

Peki insanlar da bir noktada bunu tercih ediyor olmalı ve bu tercih bir açıklamaya da muhtaç... Dikkat çeken argüman, çağımızda karşımıza çıkan seçeneklerin çoğalmış olması ve bunun seçim yapmayı zorlaştırması nedeniyle bildiğimiz isimlere, yazarlara, filmlere, oyunlara gitmemiz.

'KESİNLİKLE DURMAK ZORUNDAYIZ'

Sherlock'un senarist ve yapımcısı Steven Moffat, “Kesinlikle durmak zorundayız. Şu an kalan ömrümden daha fazlasına yetecek kadar izlemek istediğim televizyon şovu var” ifadelerini kullanıyor.

Öne çıkan korku ise daha önce sevdiğimiz şeylerle bizi daha fazla beslemek için tasarlanan algoritmaların yakında yeni ve orijinal fikirlere tamamen son vereceği korkusu... Elbette yeni kültürel peyzajımızın asfalt parklarındaki çatlaklarda yabani otlar büyüyecek ve çiçekler açacak. Ama bunların dışında her şeyin giderek “betonlaşması” şaşırtmamalı.

*Box Office Mojo, The Telegraph (Why modern culture is dying), Movieweb (How Individual Movies Have Died Out in Favor of Franchises and Cinematic Universes), New York Post (Please kill the Marvel Cinematic Universe before it’s too late)

Kaynak: Web Özel

kültür sanat haberleri