İBB Başkanı İmamoğlu'nun ifadeleri ortaya çıktı

Ekrem İmamoğlu İBB

İBB Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "tehdit", "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından ifade verdi. İBB Başkanı ifadesinde, “Benim sözlerimde tehdit ve hedef göstermek yoktur. Benim yaptığım ifade özgürlüğüdür" dedi.

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "tehdit", "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından ifadesi alındı.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında ifadesinin alınması için çağrıldığı İstanbul Adliyesi'ne avukatlarıyla geldi. Binanın protokol kapısından giriş yapan ve adliyenin Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunun bulunduğu 7. katına çıkan İmamoğlu'nun savcılıktaki ifadesi avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde alındı.  Ekrem İmamoğlu, yaklaşık 2 saat süren ifade işlemlerinin ardından adliye binasından çıktı.

"BUGÜNKÜ MESELE GELECEĞİMİZDİR"

İfade işlemleri sonrası adliye önünde açıklama yapan İmamoğlu, şunları ifade etti:

"Burada olmayan siyasi parti yok. Bu benim için en büyük gurur vesilesi. Çünkü burada tek tek ismini sayarsam yanlış olabilir ama bugün iktidar partisi hariç tüm siyasi partiler burada... Adaleti savunması için, adaletin tesisi için bize destek olmak için geldiler. Çünkü gerçekten 16 milyon insanın iradesi böyle bir ifade vermemeliydi. Bugünkü mesele adalet meselesidir, bugünkü mesele hak arama meselesidir, bugünkü mesele geleceğimizdir. İstanbul'da 4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz. Yılmadık, yılmayacağız.

Esenyurt'ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş'ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksız yere tutuklanarak görevinden uzak uzaklaştırılması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.

Tabii bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz. Dedim ya siyasi partilerimizin tamamı burada. Hatta genel başkanlarının bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birisine Türkiye Cumhuriyeti'nin bu şanlı devletin bekası için, milletimizin birlik ve beraberliği için her birisine yürekten teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. Elbette, elbette benim siyasi yol arkadaşlarım bugün burada, hem İstanbul'umuzun hem ülkemizin farklı noktalarından yönetici dostlarımız burada, partimizin en üst seviyesinden üyesine kadar herkesin katkı sunduğu bir ortamın içerisindeyiz. Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza, bütün yöneticilerimize de teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. 'Mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, abim Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum."

İBB Başkanı İmamoğlu'nun ifadeleri ortaya çıktı - Resim : 1

İMAMOĞLU'NUN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Tehdit, hakaret, görevli kişiyi hedef göstermek ve adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüsle suçlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi. İmamoğlu'nun verdiği ifadenin tam metni şöyle:

 "Üzerime isnat olunan suçlamaları anladım. Malum 20/01/2025 tarihinde yapmış olduğum bir paneldeki konuşmada sarf ettiğim söylemlere dair Re'sen soruşturma açıldığını öğrendim. Konuya ilişkin beyanımın aynen şu şekilde geçmesini istiyorum. Bugün burada bulunmamın nedeni, hukukun değil talimatların egemen olduğu bir düzenden kaynaklandığını düşünmekteyim.

Şöyle ki; Ben 'hak yemem ama hakkımı da yedirmem' diyerek seçilmiş bir kişiyim. Ve sözümün eriyim. İsnat edilen suçla bağlantılı olarak dediğim şeyler belli, burada da tekrar ediyorum: 'Biz senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın... senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın... söküp atacağız ki  senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu.'

Biz, hukukun talimatla değil, evrensel ilkelerle işleyeceği bir gelecek için gece gündüz çalışıyoruz. Çocuklarımız da gelecek kuşaklar da adaletin sıcaklığıyla huzur ve güven içinde uyuyabilsinler diye.

Resmi davet yazısıyla ifade vermeye pekala davet edilebilecek olan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanımızın kapısına gün doğmadan çok sayıda polisle birden gidilmesini eleştirirken, bir abi - bir baba şefkatiyle sarf ettiğim sözlerimi tehdit olarak görmek, bağımsız yargıyı, gerçek adaleti tehdit olarak görmek demek olduğunu düşünüyorum.

Kanaatimce, benim bu sözlerimden ancak yargı üzerindeki hakimiyetini kaybetmekten korkanlar tehdit algılayabilir. Benim sözlerimde tehdit ve hedef göstermek yoktur. Benim yaptığım ifade özgürlüğüdür. Ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. İfade özgürlüğü, adli makamlara ve onların işleyişine yönelik eleştirileri de kapsar.

Demokratik düzenin bir gereği olarak uğradığımız haksızlıkları milletimizle paylaşmak; yaşanan usulsüzlükleri eleştirmek ve bu uygulamaların 'hukuka güvene' zarar verdiğini dile getirmek ne zamandan beri tehdit sayılmıştır? Ülkenin en büyük partisinin bir belediye başkanı olarak, iktidara geldiğimizde kurulacak düzende “hukuka güven olacak, yargıya güven olacak, yargı bağımsız ve tarafsız olacak, kötü ve intikamcı zihniyete son  verilecek, ülkeye adalet gelecek ve kimse sabah erkenden inzibat marifetiyle derdest edilip götürülmeyecek” demek, ne zamandan beri tehdit sayılmaktadır.?

Bence asıl tehdit 'Turpun büyüğü heybede' diyerek yargıya doğrudan müdahale edenler tarafından yapılmaktadır. Yine bence 'Turpun büyüğü heybede' diyerek hedef  gösterenler, bu sözleriyle bir yandan da yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız çalışamayacaklarını deşifre etmektedirler. 'Yargı üzerindeki tüm baskıları kaldıracağız, asla yargıya talimat vermeyeceğiz, baskı uygulamayacağız' sözünü veren bir yöneticiyi tehdit olarak gören akıl, milleti tehdit olarak görüyor demektir.

Çünkü bağımsız yargı millet adına karar verir. Bağımsız yargı da milli iradenin bir parçasıdır. Türkiye, liyakatli savcıların ve hâkimlerin onurlu ülkesidir. Bu ülke, hırsızların, yolsuzların, yetim hakkını yiyenlerin karşısına dikilen milletin öz evladı olan hukukçulardan yanadır. Yine onlar, bizim iktidarımızda bağımsız olarak çalışabileceklerdir ve “bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” diyebileceklerdir.

Bence yargıyı, siyasi çıkarlar için araç hale getirenler günü gelecek, hukuk önünde gerçek bir muhasebeye tabi tutulacaktır. Bu bizim sözümüzdür. Bu yine belirttiğim gibi, halkın adalet talebinin karşılığıdır. 

Yargıyı araçsallaştıran siyasiler er meydanına çıkıp mertçe yarışmak yerine, böyle yollara başvurmaktan vazgeçmesini istiyorum. Herkes kendini milletin ferasetine teslim etsin. Çünkü millet büyüktür! Şu da unutulmasın hiçbir baskı, hiçbir tehdit, halkın adalet mücadelesini durduramayacaktır. Bu düzen güçlü bir hukuk devleti olma yönündeki mücadelemizle arzu ettiğimiz hedefe ulaşacaktır. Bu yöndeki inancımız tamdır. Aynı zamanda hukukun talimatla değil, evrensel ilkelerle işlemesinin sağlamak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz.

Bizim saikimiz, bu milletin evlatlarını şafak operasyonlarıyla gözaltına alanlar ve her muhalif sesi hukuksuz  bir biçimde mahkum edenler yaptıkları adaletsizliğin zerresini bile göremeyecekleri bir ortam tesis etmektir.

Bu israf ve yağma düzeni yalnızca hukuku değil, emekçinin ekmeğini, gençlerin umudunu, milyonların alın terini de çaldığını düşünüyoruz. Bu düzen depremde, yangında zorda kalan insanlarımızın canını aldı. Biz buna asla teslim olmayacağız. 

Bu büyük millet, adaletin yeniden tesis edildiği günleri mutlaka görecektir. Ve hakkımda açılan bence bu siyasi soruşturmanın cevabını millet sandıkta verecektir.

Yüce milletime arz ederim. Soruşturma konusu olay olan ve 'Bak Başsavcı sana söylüyorum...' şeklinde devam eden konuşma içeriğinde kimsenin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek söylem ve hitap içerisinde bulunmadım. Kimsenin kendisi veya yakınlarına zarar verebileceğinden bahisle bir söz sarf etmedim. Ve aynı şekilde herhangi bir kimseyi hedef haline getirebilecek bir durum içerisinde yer almadım. Böyle bir hareket ve eylem içerisinde bulunmam mümkün değildir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

İBB Başkanı İmamoğlu'nun ifadeleri ortaya çıktı - Resim : 2

MANSUR YAVAŞ DESTEK İÇİN ADLİYEDE

İBB Başkanı İmamoğlu, her iki soruşturma kapsamında Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gelerek ifade verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da İmamoğlu'na destek için adliyeye geldi.

SORUŞTURMALAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesi hakkında kullandığı sözlerden dolayı İBB Başkanı İmamoğlu hakkında "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" suçlarından soruşturma başlatılmıştı.

Başsavcılıkça ayrıca İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında, bazı soruşturmalar ve kamu davalarında görevli bilirkişiyi, soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği gerekçesiyle "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan soruşturma açılmıştı.

İmamoğlu, hakkında yürütülen bu iki soruşturma kapsamında ifadesinin alınması için savcılığa çağrılmıştı.