Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gölgesinde Karadeniz'de mayın temizleme çabaları

Şubat 2022'den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı, sadece iki ülkenin değil, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin güvenliğini de tehdit ediyor.

Stratejik olarak dünyanın kilit noktalarından biri olan Karadeniz'e fiziksel bağlantısı olmayan ülkeler de bölgenin güvensiz durumundan endişeli.

Hem enerji kaynakları hem de uluslararası ticaret için koridor görevi gören Karadeniz'in emniyetsiz bir nokta olması, tüm dünya için ekonomik anlamda olumsuz etkilere sebep olabilir.

Karadeniz'deki gerilim, küresel gıda güvenliğine de tehdit oluşturuyor.

KARADENİZ'İN GÜVENLİĞİ İÇİN "ÜÇLÜ GİRİŞİM

Doğu-Batı ekseninde süregelen siyasi rekabete sahne olan bu coğrafyada sükunet, barış ve istikrarın sağlanması küresel güvenlik için önem arz ediyor.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında İstanbul ve Çanakkale boğazlarının hakimiyetini elinde bulunduran Türkiye, Karadeniz'in güvenli coğrafya olmasına büyük önem veriyor. Türkiye, bu bağlamda, Rusya ve Ukrayna limanlarından Karadeniz'e sürüklenen deniz mayınlarının imha edilmesinde rol üstleniyor.

Türkiye'nin öncülüğünde başlatılan "Üçlü Girişim" mutabakatı çerçevesinde Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Karadeniz'e sürüklenen mayınların oluşturduğu tehlikeye karşı ortak hareket etme kararı aldı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, 11 Ekim 2023'te Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahı'nda Bulgaristan Savunma Bakanı Todor Tagarev ve Romanya Savunma Bakan Yardımcısı Simona Cojocaru ile yaptığı toplantıda, Karadeniz'de deniz mayınlarıyla mücadeleyle ilgili birlikte çalışmaya yönelik "Üçlü Girişim" oluşturulması kararı alındı.

KARADENİZ MAYIN KARŞI TEDBİRLERİ GÖREV GRUBU MUTABAKATI

Ülkelerin heyetlerinin yoğun çabalarının ardından, Karadeniz'e kıyısı olan ve NATO müttefiki olan bu üç ülke, "Üçlü Girişim" kapsamında 11 Ocak'ta İstanbul'da "Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı"nı (MCM Black Sea) imzaladı.

Romanya Savunma Bakanı Angel Tilvar ve Bulgaristan Savunma Bakan Yardımcısı Atanas Zapryanov'un da katılımıyla düzenlenen imza töreninde konuşan Bakan Güler, imzaladıkları mutabakata göre organizasyon yapısı içerisinde üç ülkenin Deniz Kuvvetleri Komutanlarından oluşan bir komite bulunacağını söylemişti.

Bu komitenin, görev grubunun faaliyetleri konusunda oy birliği ile karar alacağını kaydeden Güler, şunları kaydetmişti:

"Sonuç olarak bugün imzaladığımız Mutabakat Muhtırası ile birlikte ortaya konulacak işbirliğinin, Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğine büyük katkılar sağlayacağını değerlendiriyorum. Ayrıca bu girişimin, ülkelerimiz arasındaki yakın işbirliğini artıracağına ve tecrübe aktarımına imkan tanıyacağına başta Karadeniz'de olmak üzere ilişkilerimizi daha da geliştireceğine yürekten inanıyorum."