Fidan'ın Moskova ajandasında PKK da vardı... Taha Dağlı yazdı
Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Taha Dağlı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Rusya ziyaretine ışık tuttu. İşte Dağlı'nın analiz yazısı...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son ziyaretleri dikkat çekici.
Önce Ukrayna.
Ardından Irak’a gitti.
Sonra Rusya’yı ziyaret etti, bir sonraki durağı ise İran.
Ukrayna’da tahıl krizinin çözümü için ilk adımı attı.
Bir sonraki durağı ise Rusya oldu.
Hem Tahıl krizi hem de Suriye konuşuldu.
Fidan sadece Rusya Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı ile değil güvenlik konusunda yetkili aktörlerin tamamıyla görüştü.
Ukrayna ziyaretini Rusya’yla pekiştirdi, Pazartesi günkü Erdoğan-Putin zirvesi öncesi tahıl krizinin çözümü için uygun zemini hazırladı.
Fidan’ın Moskova temaslarında, geçen haftaki Irak ziyaretinin devamını da içeren başlıklar vardı.
PKK ile mücadele.
Bu konu Irak’ta tüm muhataplara anlatılmıştı.
Rusya’da da Suriye’deki PKK varlığı masaya yatırıldı.
Suriye’de şu an rejim güçleriyle Türkiye destekli muhalifler, PKK-PYD teröristleriyle mücadele ediyor.
Rejim ile muhalifler arasında her hangi bir işbirliği yok.
Sadece ortak düşman PKK karşısında aynı safta buluşmuş durumdalar.
Rusya PKK’yı terör örgütü olarak görmüyor.
Ama Suriye’deki PKK varlığından rahatsızlar.
Bu konuda Türkiye ile örtüşüyorlar.
ABD, PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.
Fakat Suriye’deki PKK uzantısı PYD’yi destekliyorlar.
Şu an Suriye’de rejimle muhaliflerin, Türkiye ile Rusya’nın buluştuğu ortak payda da ABD’nin himaye ettiği PYD terör örgütü.
Esed rejimine göre de Rusya’ya göre de ABD, Suriye topraklarındaki Arap halkı, PYD üzerinden yönetmeye çalışıyor.
Şam yönetimi de Rusya da buna karşı çıkıyor.
Deyrizor’daki PYD ile yapılan son çatışmaların sebebi, kabaca bu.
Hakan Fidan’ın Moskova’daki güvenlik başlıklı görüşmelerinde Suriye’de PYD ile mücadelenin yanı sıra düzensiz göç konusu da masaya yatırıldı. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması Rusya için ne kadar değerliyse Türkiye için de en az o kadar değerli.
Suriye’de terörün son bulması, rejimle olası bir uzlaşı, Türkiye’deki Suriyelilerin güvenli şekilde ülkelerine dönmelerinin önünü açacak.
Seçim öncesi Beşar Esed’le görüşme olur mu diye bir gündem vardı.
Şunu söyleyebiliriz.
Türkiye, Esed ile durduk yere doğrudan temasa girmez.
PYD ile mücadele konusunda somut adımların atılması ve göç sorununu ortadan kaldıracak zeminin oluşması halinde ise bu olasılığın artması muhtemeldir.
Türkiye’nin Irak’la başlayan PKK ile mücadele diplomasisi, Suriye üzerinden Rusya’da devam etti.
Ancak bu dörtgende bir ülke daha var. O da İran.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran’a gidiyor.
Irak’ta yapılan görüşmelerde üç önemli konu başlığı vardı.
PKK ile mücadele; su sorunu ve Kalkınma projesi.
İran bu üçünde de maraz çıkarabilecek konumda.
Gerek Irak’ta gerek Suriye’de PKK olsun PYD olsun, bu terör örgütleriyle mücadelede Türkiye’nin karşısındaki tek güç ABD değil. Maalesef İran gibi bir engel daha var.
Irak’ta Sincar’daki PKK varlığının arkasında İran destekli Haşdi Şabi bulunuyor.
Suriye’de ABD destekli PYD varlığının bir ucunda da yine İran’ı görüyoruz.
Fidan’ın ziyaretlerinde tamamlayıcılık esas.
Gittiği ülkelerde her aktörle görüştü.
Irak’ta PKK, Suriye’de PYD ile mücadeleyi Ruslardan sonra İranlılarla da konuşacak.
Ruslarla hem fikir, İran’la değiliz.
Ama bir yola girildiği kesin.
Ve tüm ülkelere, tüm aktörlere verilen, İran’a da verilecek olan mesaj da belli, “siz gereğini yapın, olmadı birlikte yapalım, o da yoksa biz gerekeni yaparız”.