Bu acı bir asır dinmeyecek
Yaraların sarılmaya çalışıldığı Antakya'da felaketin bıraktığı yıkımın etkileri halen çok taze. Kimi ailesini, kimi evini, kimi çocukluğunu, kimi geçmişini toprağa verse de hayat şeye rağmen devam ediyor. Antakya sokaklarında konuştuğumuz depremzedeler ise acılarının asla dinmeyeceğini söylüyor.
Türkiye geçen sene bugün tarihinin en büyük felaketlerine uyandı. 6 Şubat 2023'te merkez üsleri Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 7,8 ve 7,5 büyüklüklerindeki iki depremde resmi verilere göre 53 binden fazla kişi hayatını kaybederken 100 binin üzerinde insan da yaralandı. Yapılan hasar tespit çalışmalarına göre 680 bini konut, 170 bini iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Deprem sadece merkez üssü Kahramanmaraş değil; Gaziantep, Hatay, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Elazığ’da da büyük bir yıkıma neden oldu. Pazarcık merkezli ilk deprem; Suriye, Lübnan, Kıbrıs, Irak, İsrail, Ürdün, İran ve Mısır’ın da yer aldığı geniş bir coğrafyada hissedildi. Yıkım, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük deprem olarak kayıtlara geçti.
ACI DİNMİYOR
Bugün, o yıkımın yaşandığı illerden Hatay’dayız. Tarihi yapıları ve kültürel dokusuyla Hatay depremlerden en çok etkilenen illerden biri oldu. Depremin ilk anında 6 Şubat 2023’te de bölgeye gelen gazetecilerden biri olarak depremin yıl dönümünde yeniden buraya gelip çalışmaları gözlemleme fırsatımız oldu. Depremin Hataylılarda bıraktığı yıkımın etkileri halen çok taze. Binlerce kişi ailesini, evini, çocukluğunu, geçmişini toprağa verse de hayat her şeye rağmen kentte devam ediyor...
ÇADIR VE KONTEYNERDE YAŞAMAK
Şehrin bir bölümünde enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanmış olsa da bölgede hala yıkılmayı bekleyen binlerce hasarlı bina var. Başta tarihi Kurtuluş Caddesi olmak üzere ayağa kalmayı bekleyen çok sayıda önemli yerler bulunuyor. Bu noktalar Hatay’ın canlanması açısından oldukça önemli. Bölgenin ayağa kalkması için çalışmalar devam etse de Hatay’ın büyük bir bölümü hala konteyner kentlerde ve çadırlarda yaşıyor. Şehirde bir yılın ardından hala zaman zaman su kesintisi ve elektrik kesintileri olduğu da vatandaşlar tarafından sık sık dile getiriliyor. Hatay’da 199 konteyner kentte 169 bin 851 depremzede barınırken felaketin üzerinden geçen bir yılda 6 bin 219 konut, 4 bin 525 iş yeri ve 760 köy evinin inşaatı tamamlandı.
"TERK ETMEYECEĞİZ"
Hatay’da büyük bir yıkım yaşansa da geride kalanlar için hayat devam ediyor. Şehrin temel ihtiyaçları konteynerlarda gideriliyor. Her köşe başında bir konteyner dükkanı görmek mümkün. Fotoğrafçısından berbere, tatlıcısından kebapçısında neredeyse tüm dükkanlar konteynırlarda hizmet veriyor. Bazı bölgelerde de enkazdan geriye kalan dükkanlarda hayata tutunma çabası sürüyor. Onlardan bir tanesi de Hatay’ın Kurtuluş Caddesi’nde yıkımın içinde kurulan küçük bir pazar. Pazarda konuştuğumuz Hataylıların ise gözleri hala yaşlı. “Memleketimizi kaybettik ama Hatay’ı terk etmeyeceğiz” diyorlar.
"UMARIZ SON OLUR"
Bir diğer afetzede ise yaşananları özetliyor yaşlı gözlerle: "Bu felaket tarihinde çok kez yıkım yaşamış bir yer olarak Hatay için ilk olmasa da umarız son olur. Deprem ne Hatay’ın ne de felaketin yaşandığı diğer 10 ilimizin kaderi olmak zorunda değil. Deprem uzmanlarının da sık sık söylediği gibi ‘deprem değil bina öldürür’ bilinciyle binalarımızı daha sağlam, daha denetlenebilir yapmalı ve deprem kültürünü 7’den 77’ye bu ülkede yerleştirmeliyiz."
Kaynak: Web Özel