Bahçeli'den Yunanistan'a sert tepki: Haydutluktur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan'a sınırda yaşanan gelişmelerle ilgili sert tepki göstererek, "Denizden ateş açması, botlarını batırması, ölümlere neden olması haydutluk, hayasızlık, hukuksuzluktur" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Yunanistan sınırında yaşanan mülteci dramına değinen Bahçeli, "Yunanistan'ın sığınmacılara karadan ve denizden ateş açması, botlarını batırması, ölümlere neden olması haydutluk, hayasızlık, hukuksuzluktur" dedi.

Moskova'daki İdlib zirvesinin kendileri için olumlu olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bundan sonra ateşkese uyulursa ne ala uyulmazsa kaldığımız yerden tekrar başlar, vatan mücadelesini gittiği yere kadar taşırız. Karşımıza çıkanları da doğduklarına pişman ederiz" dedi. 

Rusya'da bir TV kanalında Moskova'daki zirveye ilişkin yayınlanan ve Türk heyetinin bekletildiği iddia edilen videoya değinen Bahçeli, "İddia odur ki Rus devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı'yla birlikte heyetinin Putin'in kapısında bekleme anlarını kronometreyle kayda alıp yayınlamış, bu da gündem olmuştur. Eğer Rusya yönetimi bunu kasıtlı bir şekilde kayda aldırıp sonra da servis ettirmişse bunun tanımı şüphesiz küstahlıktır, terbiyesizliktir, saygısızlıktır. Bir alçaklık varsa derhal hem tavzih hem de telafi edilmelidir. Ümit ederiz ki malum video maksatlı şekilde hazırlanmış olmasın. Türkiye Cumhurbaşkanı'na hakaret, hepimize hakarettir" diye konuştu. 

Bahçeli'nin açıklamaları:  

İnsanlık tarihi üzerinde muhtelif yorum ve değerlendirmelerin varlığı hepimizin malumudur. Her düşünce insanı ideolojik ve fikri aidiyetine göre kanaatlerini paylaşmaktadır. İnsanlık tarihini 100 bin yıl olarak kabul ettiğimizde bugüne kadar uzanan 5 bin yıl uygarlık dönemidir.

Yunan güvenlik güçlerinin yapmadığı zulüm kalmamıştır. Önüne gelene saldıranların vicdanları kurumuştur. Avrupa'ya gitmek isteyen masumları durdurup nefretle püskürten, olmadı döven, öldüren Yunanistan zulmünün koçbaşı haline dönmüştür. Bu ülke insani değerleri alenen çiğnemiştir. 

"YUNANİSTAN'IN ATEŞ AÇMASI, BOTLARI BATIRMASI HAYDUTLUKTUR, HUKUKSUZLUKTUR"

Karşımızdaki şiddetseverlik barbarlık değilse o halde barbarlık nedir? Avrupa duyarsız, masumlara kapalıdır. AB ülkeleri Türkiye'yi anlamaktan ve kavramaktan tamamıyla uzaktır. Mazlumlara düşmanca saldıran Yunanistan'ın AB tarafından desteklenmesi barbarlığa ortaklıktır. Yunanistan'ın sığınmacı başvurularını askıya almasının hukuken hiçbir bağlayıcılığı olmayacaktır. Yunanistan'ın sığınmacılara karadan ve denizden ateş açması, botlarını batırması, ölümlere neden olması haydutluk, hayasızlık, hukuksuzluktur. 

AB ülkeleri vahim bir tenakuz çukurundadır. Sınırda küçücük bedenleri soğuktan titreyen çocuklar, çaresiz analar ben insanım diyen herkesi yaralamaktadır. Sabilerin hıçkırıkları, vicdansızların yüzlerine tokat gibi inmiştir. Bir şeyler yapmalıydık, yardım elimizi uzatmalıydık. Yaralara merhem olmalıydık. 

Çocukların temel ihtiyaçlarını temin ederek TIR'larla Edirne'ye gönderdik. Türk Milleti'nin gıpta edilecek vasfını gösterdik. Merhametle yavrulara dokunduk. Her çocuk bir dünyadır, her bebek bir melektir. Bebeğin kökeni, mezhebi, ırkı bahis konusu dahi edilemez. İşte Yunanistan'ın içinde bulunduğu AB'nin özeti budur. İnanıyorum ki, zalimin zulmü bir gün mutlaka kendisine dönecektir.

Edirne'de kurduğumuz göçmen kreşinde emeği geçen, destek olan her dava arkadaşıma huzurlarınızda gönülden teşekkür ediyorum. 

Göç olgusu insanlık tarihi kadar eskidir. 1960'da 76 milyon olan uluslararası göçmen sayısı, 1990'da 154 milyona, 2015'te 244 milyona ulaşmıştır. 2020 raporuna göre halen 272 milyon insan göç yolundadır. 

Aylan bebeğin hiçbir suçu yoktu. Aylan bebekten bütün ülkeler, küresel kuruluşlar yüzleri varsa kızarmalı, yaşarmalı, vicdanları varsa da sızlamalıdır. Allah bu hesabı bir gün mutlaka soracaktır. Türk Milleti mazlumlara her fırsatta kucak açmış, sofrasına buyur etmiştir. 

"MERİÇ NEHRİ'NDEN GEÇEN SIĞINMACI SAYISI 142 BİN, EGE DENİZİ'Nİ GEÇEN SIĞINMACI SAYISI 1000 KİŞİDİR"

Suriyeliler 29 Nisan 2011'den itibaren kitlesel olarak ülkemize gelmeye başlamışlardır. 28 Şubat 2020'de sınır kapısının açılmasından önce yaklaşık 5 milyon yabancı bulunuyordu. 1 milyona yakın Suriyelinin geçici ikamet izni vardır. Dün itibarıyla Meriç Nehri'nden geçen sığınmacı sayısı 142 bin, Ege Denizi'ni geçen yaklaşık sığınmacı sayısı yaklaşık 1000 kişidir.

Partimizde sınır aşan göçmenler komisyonu kuruldu. Bize sığınan mazlumları sahipsiz bırakmayız.

Bu topraklarda tasfiye olmamızı planlayanların hesaplarını da hep birlikte muhataplarının başlarına geçireceğiz. 

"ATEŞKESE UYULMAZSA VATAN MÜCADELESİNİ GİTTİĞİ YERE KADAR TAŞIRIZ"

5 Mart'ta Moskova'da tarihi nitelikli bir zirve gerçekleşmiştir. Görüşmelerden çıkan kararlar bizim için olumludur. Elbette İdlib'de verdiğimiz şehitleri unutmamız mümkün değildir. Biz herkesin hedefini gayet iyi biliyoruz. Şehitlerimizin kanlarının yerde kalmayacağından imanımız kadar eminiz. İdlib'de kimin ne yaptığını bilmeyen yoktur. Bundan sonra ateşkese uyulursa ne ala uyulmazsa kaldığımız yerden tekrar başlar, vatan mücadelesini gittiği yere kadar taşırız. Karşımıza çıkanları da doğduklarına pişman ederiz. 

"TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK ZALİM YÜZÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR"

Koronavirüs ticareti vurmuştur. Tüfek, mikrop ve çelik üçlüsü bir kez daha zalim yüzünü göstermiştir.

CHP'YE TEPKİ

CHP'nin kapısına 'patron çıldırdı', 'ne alırsan bir dolar' tabelası asılırsa şaşılmamalıdır. Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyaretini sabote etmek için Esad ve Putin ile aynı safa giren CHP yönetimi körle yatmış şaşı kalkmıştır. CHP Esad'ın izinden yürüyeyim derken baltayı taşa vurmuştur. Esad'ın Türk askerini koruduğunu açıkladılar, sonra Moskova'da Türk heyetinin ayakta bekletildiğini eleştirip, heykellerden mucize çıkardılar. CHP'liler hezeyanlarını gelsinler, bir zahmet külahımıza anlatsınlar.

RUS MEDYASINDAKİ VİDEO: ÜMİT EDERİZ Kİ MAKSATLI ŞEKİLDE HAZIRLANMIŞ OLMASIN

Dün medyaya düşen videonun da peşine düştüler. İddia odur ki Rus devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı'yla birlikte heyetinin Putin'in kapısında bekleme anlarını kronometreyle kayda alıp yayınlamış, bu da gündem olmuştur. Zirve toplantılarında benzeri tablolara veya protokol kazalarına istem ve irade dışı elbette tesadüf edilebilecektir. Eğer Rusya yönetimi bunu kasıtlı bir şekilde kayda aldırıp sonra da servis ettirmişse bunun tanımı şüphesiz küstahlıktır, terbiyesizliktir, saygısızlıktır. Bir alçaklık varsa derhal hem tavzih hem de telafi edilmelidir. Ümit ederiz ki malum video maksatlı şekilde hazırlanmış olmasın. Türkiye Cumhurbaşkanı'na hakaret, hepimize hakarettir.

Devlet Bahçeli