Ateşle mi oynuyor? 'İnsanlığın sonunu getirir'

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, Ukrayna'nın Rusya ile savaşı devam ederken NATO üyeliğine yeşil ışık anlamına gelen açıklamaları tedirginliğe neden oldu. Stoltenberg'e cevap ise gecikmeden Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev'den geldi. Medvedev, "'Bu bir çıkmaz sokak. 3. Dünya Savaşı yaklaşıyor.'' ifadelerini kullanırken, 'haberglobal.com.tr'nin sorularını yanıtlayan uzmanlar ise Ukrayna'nın NATO üyeliğinin mümkün olmadığını, Stoltenberg'in adeta ateşle oynadığını söylediler. 

SİNİR UÇLARINA BASIYOR

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof.Dr.Hasan Ünal, batı bloğu ve ABD'nin Rusya'ya karşı sürekli tansiyonu yükseltmek istediğini belirtirken, sorularımızı şu yanıtları verdi: "ABD Başkanı Biden, Ukrayna'nın NATO’ya üyeliğinin mümkün olmadığını dile getirdi. Toprak bütünlüğü olmayan bir ülke NATO’ya alınamaz. Stoltenberg, blöf yaparak, Rusya'nın sinir uçlarına basıyor."

NÜKLEER SAVAŞ KAÇINILMAZ OLUR

"NATO ve ABD, Ukrayna’nın savaşı kaybettiğini anladıkça, bu ülkeye ümit ve cesaret pompalanmaya devam ediyor. Diyelim ki, Ukrayna, NATO’ya girdi. Rus birlikleri de sahada yenildi. Böyle bir durum Rusya için ölüm, kalım anlamına gelir ki, nükleer savaş kaçınılmaz olur."

PARÇALANMAYI ASLA KABUL ETMEZ

"Rusya’nın stoklarında ABD, İngiltere ve Fransa’daki nükleer silahların toplamından yüzde 20 daha fazla savaş başlığı bulunuyor. Üstelik bu nükleer silahların fırlatma ve etki alanı çok daha üstün. Rusya hiçbir zaman tekme tokat Ukrayna’dan atılmayı kabul etmez. Bu senaryo Rusya’nın parçalanması anlamına geldiğinden nükleer savaş insanlığın sonunu getirir."

ABD'Yİ DERİN DEVLET YÖNETİYOR

"Soru şu; Ukrayna, tüm dünyayı nükleer savaşa mı sürükleyecek? Bana kalırsa kesinlikle hayır. ABD’nin içindeki silah şirketleri ve bağlantılı olduğu derin devlet sürekli savaş ve gerginlik stratejisi üzerinden kazanımlar elde etmek derdinde. Stoltenberg resmen ateşle oynuyor. Savaşın bilgisayar oyunu olmadığı Avrupalılar’ anlatılmalı."

BABÜROĞLU: "ÖZEL MEKANİZMA DÜŞÜNÜLÜYOR"

1998-2001 yıllarında, Mons-Belçika'da NATO Karargâhında Kuvvet Plan subayı görevinde bulunan emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu da Ukrayna'nın bir bölümünün işgal altında olduğunu belirtirken, "Bu şartlar altında Ukrayna, NATO’ya davet edilemeyeceği gibi resmen NATO üyesi olması da mümkün değil. Ancak Stoltenberg, NATO’nun yeteneklerinin Ukrayna’ya açılmasına öncülük etmek için çalışmalar yürütecektir" dedi.

DESTEK ARTACAKTIR

Stoltenberg'in açıklamasında üyelik değil, destek pakedinin gündeme getirildiğini sözlerine ekleyen Babüroğlu, "Bu destekler istihbarat, eğitim, teknik ve silah sistemleri üzerinden olacaktır. Daha doğrusu verilen destek arttırılacaktır. Ukrayna’ya destek amaçlı yeni bir mekanizma oluşturulacağını düşünüyorum" diye konuştu.

NEREDEYSE TAMAMI KARŞI ÇIKAR

Ukrayna’nın NATO’ya alınacağı şeklindeki mesajların bu ülkenin Rusya’ya karşı direncinin kırılmaması için ortaya atıldığını da söyleyen Babüroğlu, "Halihazırda Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine Fransa, Hollanda, Belçika, İtalya ve birçok ülke karşı çıkar. Kaldı ki NATO’ya üyelik birkaç aylık zaman diliminde gerçekleşen süreçler değil" görüşlerini sıraladı.

PROF.DR.KASIM: "ÜYELİK TOPYEKÜN SAVAŞ DEMEK"

Ukrayna’nın üyelik süreci ile İsveç’in üyelik süreci aynı olmadığının altını çizen Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamer Kasım ise 2008’de Romanya’nın başkenti Bükreş’de yapılan NATO zirvesine dikkat çekerken, şunları söyledi: "O dönem de Ukrayna’nın üyelik talepleri masaya yatırılmış ancak kabul edilmemişti. Kaldı ki fiili işgal altında bir ülke için üyelik mümkün değil. Ukrayna'yı NATO’ya üye yapmak, tüm üyelerin doğrudan savaşa katılması demek olur. Birçok ülke buna karşı çıkacağı gibi, yapılan açıklama üyelik değil, silah ve istihbarat desteğine işaret ediliyor."

 mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel