Alaska Havayolları'nın kapısı kopan uçağında ses kayıtlarına neden ulaşılmadı? Uçakta kara kutu muamması

Gündem haberleri Uçak kazası ABD Şifa Kaymak
Alaska Havayolları'nın kapısı kopan uçağında ses kayıtlarına neden ulaşılmadı? Uçakta kara kutu muamması

ABD’de Alaska Havayolları'na ait Boeing 737 Max 9 tipi bir yolcu uçağının Cuma günü havadayken gövdesinden parça kopmasının ardından dünya çapında yüzlerce uçuş iptal oldu. FAA olaya ve bu tip uçaklara yönelik inceleme başlattı. Ancak uçakla ilgili kara kutu muamması sürüyor. Kayıtlar ortada yok

ABD’de Alaska Havayolları'na ait Boeing 737 Max 9 tipi bir yolcu uçağının Cuma günü havadayken gövdesinden parça kopmasının ardından dünya çapında yüzlerce uçuş iptal oldu. ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) olaya ve bu tip uçaklara yönelik inceleme başlattı.
İncelemeyi yürüten yetkililer, olaydan önce Alaska Havayolları'na uçaktaki basınçla ilgili uyarılar yapıldığını ve havayolu şirketinin Boeing tipi uçağa kısıtlamalar getirdiğini açıkladı.
ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu'ndan (NTSB) Jennifer Homendy, pilotların önceki üç uçuşta uyarı ışıklarının yandığını bildirdiğini söyledi.

PARÇASI BULUNDU

Öte yandan uçağın Portland kentinde aranan kayıp parçasının da bulunduğu duyuruldu.

UÇAKLARDA KARA KUTU NEDEN ÖNEMLİ?

Uçak kazaları veya Alaska Havayolları’nın gökyüzünde yaşadığı tehlikeli olaylar sonrasında, en çok gündeme gelen konu “kara kutu”dur. Kazanın ya da yaşanan olayın sebebinin aydınlatılabilmesi için gözler kara kutunun bulunmasına çevrilir! Peki kara kutu nedir ve neden önemlidir?

Uçak Mühendisi Muhammed Yılmaz haberglobal.com.tr'den Şifa Kaymak'a kara kutu muammasını değerlendirdi. Kara kutudaki ses kayıtlarına neden ulaşılmadı?

Yılmaz kara kutunun özelliklerini açıklayarak "Kara kutu, uçuş esnasında çeşitli verilerin kaydedildiği 2 ayrı parçadan meydana gelen, yaklaşık 5 kg ağırlığında bir kayıt cihazı. Kara kutuyu meydana getiren iki parçadan biri olan  Flight Data Recorder-FDR, yani uçuş veri kayıt cihazı uçağın son 25 saatteki konum, yükseklik, hız, motor değerleri ve pilotların uçağa verdiği komutlar gibi 88 farklı datayı saniye saniye hafızasına kaydediyor. Kara kutuyu oluşturan diğer parça Cockpit Voice Recorder CVR yani kokpit ses kayıt cihazı ise pilotların, kokpit içinde kendi aralarındaki konuşmaları, dahili telefondan kabin ekibine söyledikleri, yolculara yaptıkları anonsları ve telsiz aracılığıyla kule ile gerçekleştirdiği tüm konuşmaları kaydediyor. CVR’nin farkı sadece son 2 saati kaydediyor olması. Yani CVR’nin sadece 2 saat kayıt tutması zorunlu. Mevcut kayıtların üzerine otomatik olarak sürekli kayıt yapmaya devam ediyor. Herhangi bir anda kara kutudaki veriler çözülmek istendiğinde, sadece son 2 saatlik kayıtlar dinlenebiliyor. Daha öncekilere ulaşılamıyor. Alaska olayında da uçak düşmediği için, CVR kayıt yapmaya devam etti. Dolayısıyla yaşananlar ile ilgili inceleme yapacak olan müfettişler Portland’a ulaşana kadar; CVR’da olayın yaşandığı an kaydedilenler çoktan silinmişti. (Üzerine yeni kayıt yapılmıştı)" ifadesini kullandı.

Alaska Havayolları'nın kapısı kopan uçağında ses kayıtlarına neden ulaşılmadı? Uçakta kara kutu muamması - Resim : 1

KAYITLARA ULAŞMANIN TEK BİR YOLU VARDI

Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: 

Bu kayıtlara ulaşmanın tek bir yolu vardı. Kapının patlamasının ardından, CVR kaydını durdurmak için pilotlar tarafından, kokpitteki bir devre kesicinin çekilmesi gerekiyordu. Ancak pilotların bunu yapmadığı anlaşıldı. Burada bir kasıt aramaktan ziyade, pilotların yaşadıkları olağanüstü durumla mücadele edip, uçağı emniyetli bir şekilde indirmeye odaklandıklarını ve CVR kaydını durdurmayı düşündüklerini sanmıyorum. Bu kaydı durdurmayı kasten yapmamaları için tek bir neden olabilir, yaşanan olayda bizzat kendilerini ilgilendiren bir hata yapmış olmaları. Ancak dışardan görüldüğü kadarıyla kapının patlamasıyla pilotların yapmış olabileceği herhangi bir hatayı ilişkilendirmek mümkün değil. Dolayısıyla olayın şoku ve uçağı indirme kaygısıyla, bu kaydı durdurmayı atladıklarını düşünüyorum.

ABD Ulusal Ulaşım Emniyeti Kurulu (NTSB) Başkanı Jennifer Homendy, Alaska uçağının CVR cihazında hiçbir veri bulunmadığını; üzerine yeni kayıt yapıldığı için önceki verilerin silindiğini söyledi.

Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) 1 Ocak 2021'den sonra üretilen uçaklar için, 25 saatten az olmayan bir CVR kayıt süresine sahip kara kutuya sahip olmasını ve kazanın yerini "doğru bir şekilde belirlemek için sağlam ve otomatik araçlarla" donatılmış olmasını şart koşuyor.

Uçak Mühendisi Muhammed Yılmaz
Uçak Mühendisi Muhammed Yılmaz

 

Son dönemde ABD Federal Havacılık Dairesi-FAA’den, tıpkı FDR verilerinde olduğu gibi CVR verilerinin de uçuşun son 25 saatlik kaydını tutmasının zorunlu hale getirilmesi yönünde talepler var. Alaska olayının ardından, FAA üzerinde bu konudaki baskı arttı. Muhtemelen bu kararın alınması hızlandırılacak gibi görünüyor.

Alaska Havayolları'nın kapısı kopan uçağında ses kayıtlarına neden ulaşılmadı? Uçakta kara kutu muamması - Resim : 3

FAA SÜREYİ NEDEN UZATMIYOR?

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 2016 yılından bu yana, 2021 ve sonrasında üretilen uçaklarda 25 saatlik CVR kaydı yapılması çağrısında bulunuyor.

NTSB de Alaska olayından tam 1 ay önce, sürenin 25 saate uzatılması yönünde FAA’ye çağrıda bulunmuştu. FAA ise bu sürenin yalnızca yeni uçaklar için 25 saate uzatılmasını daha uygun görüyor.

Daha uzun kayıt almakla ilgili tartışma, uçuş emniyetine karşı maliyet ve mahremiyet ekseninde sürdürülüyor.

FAA daha önce NTSB'nin, uçakların yeni CVR cihazlarıyla donatılması yönündeki çağrısını reddetmiş ve bunun 741 milyon Dolar gibi bir maliyeti olacağını; ancak mevcut uçaklarda bazı geliştirmeler yapılarak bunun 196 milyon Dolar’a çözülebileceğini duyurmuştu.

Pilotlar da CVR kayıtlarının 25 saate çıkarılmasına karşı. Uzun kayıtların, pilotların mahremiyetinin ihlali olacağını düşünüyorlar. Ayrıca CVR kayıtlarının izinsiz olarak kötüye kullanılması veya dağıtılması olasılığını büyük ölçüde artıracağı için, bunun olmamasını istiyorlar. Aynı kaygı ve tartışmalar, kokpitte görüntü kaydı yapılıp-yapılmaması konusunda da sürüyor.

Son dönemde havacılıkta üst üste ramak kala olayı yaşanmasının ardından, uçuş emniyeti konusunda alarm verilmeye başlandı ve bu konu yeniden aciliyet kazandı ve öncelikli konular arasına girdi.

Homendy, NTSB'nin 2018'den bu yana CVR kayıtlarının üzerine yeni kayıtlar yapıldığı için veri kaybı yaşanan 10 farklı soruşturma yürüttüğünü ve bunlardan dördünün pist ihlali vakaları olduğunu söyledi.