WWF biyoçeşitlilik konusunda COP29'dan olumlu sonuç bekliyor
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) yetkilileri, iklim krizi ve biyoçeşitlilik konusunda Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'ndan (COP29) olumlu sonuçlar çıkmasını beklediklerini söyledi.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de dün başlayan COP29 kapsamında düzenlenen "WWF’nin COP29’dan beklentileri-Geleceği finanse etmek, iklim eylemlerini serbest bırakmak" başlıklı konferansa WWF İklim ve Enerji Küresel Uygulama Lideri Manuel Pulgar-Vidal, WWF Küresel İklim ve Enerji Politikası Başkanı Fernanda Carvalho, WWF Afrika Politika ve Ortaklıklar Yöneticisi Durrel Halleson, WWF Almanya İklim ve Enerji Politika Danışmanı Corinne Kowalsk ve WWF Medya İlişkileri Müdürü Robin Harvey katıldı.
Harvey'in yönettiği konferansta ilk konuşan Pulgar-Vidal, COP zirvelerinin her birinin sürecin işlemesi açısından önemli olduğunu ve bu zirvelerin yıllık bir aktiviteden ziyade sürekli üzerine katılarak ilerleyen süreçler olması gerektiğini kaydetti.
Pulgar-Vidal, WWF’nin COP29’da, 2025'te sunulması beklenen Ulusal Katkı Beyanlarına (NDC) yönelik güçlü bir söylem ve iklim krizi ve biyoçeşitliliği koruma hedeflerine yönelik olumlu sonuçlar görmek istediklerini dile getirdi.
NDC'nin bu sürecin anahtarı olduğunu ve bu sorun çözülmeden sürecin bir döngüye gireceğini ifade eden Pulgar-Vidal, zirve sonunda iklim ve biyoçeşitlilik için bir çalışma programı oluşturulmasını umduklarını aktardı.
"ALINAN KARARLARDAN SONRA NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK İSTİYORUZ"
Carvalho ise finansman meselesinin COP29’un en önemli gündemi olduğunu belirterek, "İnsanların bu COP’u 'Finans COP' olarak adlandırdığını biliyoruz. Şu an burada her odada finansman konuşuluyor. Bu sebeple COP29 kolay bir COP olmayacak." dedi.
Yeniden müzakere edilecek olan Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef'in (NCQG) ve Küresel Durum Değerlendirmesi'nin (GST) bu COP’un önemli gündem maddeleri olacağını bildiren Carvalho, "Küresel Durum Değerlendirmesi, nerede olduğumuz, nerede olmamız gerektiği ve oraya nasıl ulaşacağımız arasındaki bir denge anlamına geliyor." diye konuştu.
COP28’de fosil yakıtlardan kademeli olarak uzaklaşma, metan gazı azaltımı, gıda atığının azaltılması, ormansızlaşmayı durdurma ve ekosistemleri koruma konusunda önemli kararlar alındığını hatırlatan Carvalho, sivil toplum olarak bu kararlardan sonra ne olduğunu öğrenmek ve ülkelerin neler yaptıklarını görmek istediklerini söyledi.
"100 MİLYAR DOLAR İHTİYAÇLARI KARŞILAMAZ"
Daha sonra söz alan Halleson, Afrika’nın iklim krizinin etkilerini hemen her gün hissettiğine dikkati çekti.
Bölgede iklim krizi kaynaklı yaşanan kuraklık nedeniyle milyonlarca kişinin açlıkla mücadele ettiğini anlatan Halleson, "Bir yandan da Afrika'nın dünyadaki en az emisyona sahip bölge olduğunu görüyoruz. Şu anki halimizle yüzde 4 küresel emisyona sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tüm bunlar olurken iklim finansmanından yeterince faydalanamıyoruz." sözlerini sarf etti.
NCQG konusundan bahseden Kowalsk ise "100 milyar dolarlık hedefin gelişmekte olan ülkenin ihtiyaçlarına tam olarak karşılık gelmediğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla acil bir şekilde, iddialı bir kararlıkla zirveye güçlü bir mesaj göndermeliyiz." dedi.