Rusya'nın uzayı vurmasından ne anlamalıyız?🚀 Yüzlerce parça...
Rusya 80'lerde uzaya fırlattığı bir uyduyu füze ile vurdu. Saldırı sonucu 1.500 uydu parçası atmosfere dağıldı. Bu nasıl bir tehlike oluşturur? Rusya bu hamlesi ile dünyaya ne mesaj vermek istedi?
Uzay… Bizim için araştırdığımız kara bir boşluk olsa da bazı ülkeler için uzay günlük siyasetin bir parçası olabiliyor. ABD ve Rusya örneğine bakalım. İki ülke Vostok-1 kapsülünün atmosfer dışına gönderilmesinden beri uzay yarışının içindeler. Bu yarışın zaman zaman abartı ve gösteriş için yapıldığı da düşünülmüyor değil.
Örneğin ABD 56 yıl sonra tekrar Ay’a çıkmayı planlıyor. Rusya ise geçen pazartesi günü enteresan bir şey yaparak 1982 yılında uzaya gönderdiği bir uydusunu yer yüzünden gönderdiği bir roket ile vurdu. Saldırı sonucu roket atmosferde 1.500 parçaya bölündü.
ABD bu saldırıya ateş püskürdü. ‘Sorumsuzca’ olarak niteledi. NASA direktörü Bill Nelson’ın nutku tutuldu. Rusya Savunma Bakanlığı ise testin başarılı sonuçlandığını ilan etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price saldırı sonucu takip edilemeyen küçük uydu parçacıklarının da olduğu bilgisini verdi.
Price bu saldırının Rusya’nın uzayı silahlandırmak için ne kadar istekli olduğunun bir kanıtı olduğunu düşünüyor. Rus tarafı ise Tselina-D uydusuna yapılan saldırının diğer toplumların uzay yatırımlarına bir tehdit olmadığını söyledi.
RUSYA: UZAYI SİLAHLANDIRMAK İSTEMİYORUZ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, ABD’nin Çin ve Rusya’nın uzayı silahsızlandırma tekliflerini sürekli kulak arkası ettiğini iddia ederek kendilerinin uzayı silahlandırmak gibi bir gayelerinin olmadığını vurguladı.
NASA Direktörü Bill Nelson, “Bunu yapmaları kabul edilemez, 1975 yılından bu yana uzayda işbirliği yapıyoruz ama kendi kozmonotlarımızı tehdit etmeden” ifadelerini kullandı. Nelson vurulan uydudan seken parçaların Uluslararası Uzay İstasyonu’na da zarar vermesinden endişeli.
NASA direktörü aynı zamanda Rus mevkidaşı Dmitry Rogozin’in de saldırı hakkında bir fikri olmayabileceğini ve bunu tamamen ordunun yapmış olabileceğini düşünüyor. Halihazırda bir NASA araştırma ekibi Rusya’da bir çalışma gezisinde.
Geçen yıl temmuz ayında da uzayda tansiyon yükselmişti. ABD Uzay Komutanlığı Moskova’nın uzaydaki uyduları yok etmek için silah üzerinde çalışmasından şikayet etmişti. Analist Brian Weeden Rusya’nın aynı zamanda uzaydaki bir uydunun da bir diğer uyduya saldırması gibi ihtimaller üzerinde durduğunu söyledi.
'HALİ HAZIRDA SAVAŞ ALANI'
Weeden, “Tarihi olarak Rusya uzay silahları geliştirmek istiyor” demekte. Cumhuriyetçi milletvekili Mike D. Rogers ise ABD’nin Uzay Komutanlığı’nın böyle anlarda gerekli olduğunu savunuyor. Rogers, “Uzay halihazırda savaşılan bir yer oldu” demekte.
Çin de 2007 yılında yer yüzündeki füzelerle bir uydusuna saldırmıştı. 2019 yılında ABD de dünyaya düşmesi beklenen bir uydusu için benzer bir girişimde bulunmuş, Hindistan da bunu yapmıştı.
Pentagon Sözcüsü John Kirby saldırıyı yakın bir şekilde izlediklerini söyleyerek, “Uzayın uluslararası kurallarla, her millet tarafından keşfedilmesini istiyoruz ve Rusya’nın yaptığı sorumsuzca bir hareket” ifadelerini kullandı.
UYDU PARÇALARI NASIL BİR SORUN?
Büyük parçalar saptanabiliyor ancak 10 santimden küçük parçalara yapacak bir şey yok. Büyük parçalar saatte 25 bin kilometreye yakın bir hız yapabiliyor, ve bu hızla çarptıkları bir uçak veya uzay aracına ciddi zarar verebilirler. Geçen temmuz ayında Uluslararası Uzay İstasyonu’na çarpan 0.5 santimlik bir parça tesise ciddi zarar vermişti. Bu parçalar eğer aktif uydulara çarparsa ve GPS sistemi ABD’de bir günlüğüne devre dışı kalırsa bunun ekonomik faturası her gün için 1 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
ANTİ UYDU SİLAHI NEDİR?
Rusya, Tselina-D uydusunu Anti-Uydu silahı (ASAT) ismi verilen bir teknoloji ile vurdu. Bu silahlar yerden olduğu gibi havalanan bir uçağın kanadından da yükselebiliyor. Elektronik ortamda silaha önce yörüngeye çıkması talimanı veriliyor, yörüngeye çıktıktan sonra hedefe yönlendiriliyor. Anti-uydu silahlarının geliştirilme tarihi 1960’lara kadar uzanıyor.
Kaynaklar: Washington Post, The Conversation
Kaynak: Web Özel