İstanbul’a su yeter mi? Çözüm tersine göç seçeneği
Su krizinin kapıyı çaldığı İstanbul'da, İSKİ'nin su tüketim verileri yeni tartışma başlattı. Mevcut nüfusa ilaveten yabancı uyruklu İSKİ abone sayısının 8 yılda 10 kat artarak, 255 bine çıktığı açıklanırken; uzmanlar ise su krizine karşı tek çarenin 'tersine göç' olduğunu söylüyor...
İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 21'in de altına düşerken, 2014 yılından sonra oluşan en kötü tablo endişe yaratıyor. Günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketilen İstanbul'da yıl sonuna kadar ciddi yağış beklenmezken, İSKİ'nin su tüketim verileri ise yeni bir tartışma başlattı. Yabancı uyruklu İSKİ abone sayısının 8 yılda yaklaşık 10 kat arttığı, 2019 yılında 145 bin olan yabancı uyruklu abone sayısının bu yıl itibarıyla 255 bin 985’e yükseldiğinin ortaya çıkmasından sonra, su kaynaklarının mevcut nüfus yüküne yetip yetmeyeceği gündeme geldi.
İSTANBUL ÇÖKÜŞ SÜRECİ
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu bundan sonraki süreçte İstanbul'da sürekli su kıtlığı görüleceğine dikkat çekerken, şunları söyledi: "Tersine göç olmadığı, Anadolu'da cazibe merkezleri oluşturulmadığı sürece su yönetimi sürdürülebilir olamaz. İstanbul şişenin boğazı gibi, küçük bir alanda çok büyük bir nüfus barındırıyor. İstanbul çöküşe doğru gidiyor. Tersine göç olmadan yaşanan kaos ve sıkıntıların giderilmesi imkansız. Ülke nüfusunun beşte biri İstanbul'da yaşıyorsa bunun oturup incelenmesi ve farklı projelerin düşünülmesi gerekir."
SU FELAKETİ KAÇINILMAZ
'Haberglobal.com.tr'ye bilgi veren bir diğer isim olan DSİ eski yöneticilerinden Dursun Yıldız, 'su krizinin' başladığını belirtirken, "Kentteki barajların kapasitesi 9-10 milyon nüfusa yetecek kapasitede. Melen Havzasında da kuraklık başladığında İstanbul için su felaketi kaçınılmaz duruma gelecek. Bu şehir bu yükü kaldıramıyor. Tersine göç ve sanayinin mutlaka İstanbul dışına çıkartılması planlarının uygulanması gerekir" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Yerel yönetimler son çare olarak deniz suyu arıtmasına yöneleceklerini de belirten Yıldız, "Doğru çözüm nüfus yoğunluğunun azaltılması. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce İstanbul’da ortalama hane büyüklüğünün 3.3, yabancı abonelerde bir çok hane birlikte yaşadığı için hane halkı büyüklüğünün 8, 10 düzeyini aştığını gündeme getirdi. Kuraklığın pençesindeki bir kentte fazladan 2.5 milyon kişiye su ve çevre sağlığı temini sürdürülebilir değil" diye konuştu.
BU YÜKÜ KALDIRMIYOR
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz da mevcut su kaynaklarının İstanbul'un nüfusuna yetmediğini söylerken, "Şehir, orta ve uzun vadede bu kadar büyük nüfusu kaldıramaz" uyarısında bulundu. Melen ve Istrancalar’dan getirilen su kaynaklarının bir süre sonra yetersiz kalacağını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kurnaz, "İstanbul nüfusu mutlaka azaltılmalı. Temel sorunlardan biri su toplama havzalarının yetersizliği. Dağ taş beton oldu. Yağmur suları kanalizasyona gidiyor. Su havzasına ev, kanalizasyon ve suyun boş yere denize akması demek. Atık yağmur suları mutlaka değerlendirilmeli” önerisinde bulundu.
SORUN KAYIP-KAÇAK ORANI
Öte yandan İstanbul'da 2012'de günlük 2 milyon 430 bin metreküp su tüketiminin, günümüzde 3 milyon 70 bin metreküp seviyesine ulaştığını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise şebekedeki kayıp, kaçak oranının düşürülmesine dikkat çekti: "Kayıp, kaçak oranın yüzde 19 ve bu nedenden ötürü yıllık ekonomik kaybımız 4 milyar 405 milyon TL. Kayıp, kaçak nedeniyle 72 günlük suyumuz boşa gidiyor. İstanbul'da öncelikle kayıp, kaçak oranı yüzde 5'in altına çekilmeli" dedi.
Kaynak: Web Özel