Saksağanlar koskoca bilim insanlarını nasıl alt etti?
Saksağanların sosyal davranışlarını anlamak üzere yapılan bir deneye kuşlar müsaade etmedi. Avustralya saksağanlarını izlemek isteyen bilim insanları bunu yapamadı ama çok farklı bir şey keşfettiler...
Avustralya saksağanı olarak da bilinen magpie, dünyanın en zeki kuşlarından biri olarak kabul görüyor. Ortalama 30 insanın yüzünü tanıyabilen bu kuşlar ayrıca olağanüstü güzellikteki sesiyle de biliniyorlar.
Saksağan kuşları, Avustralya kültüründe çok önemli bir yere sahip. Yaramazlıkları ile bilinen bu canlılar, Avustralyalı bilim insanlarını da alt ettiler. Bilim insanları, Avustralya Alan Ornitolojisi dergisinde geçen ay yayınlanan bir çalışmada saksağanların gerçekte ne kadar zeki olduklarını istemeden de olsa gösterdiler. Birbirlerine görünürde somut bir fayda sağlamadan yardım eden bu kuşların doğasında 'yardımlaşma' olduğu ortaya çıktı.
6 AYLIK ÇABA BOŞA GİTTİ
2019'da Avustralya'daki Sunshine Coast Üniversitesi'nde hayvan ekoloğu olan Dominique Potvin, saksağan kuşlarının sosyal davranışlarını incelemeye başladı. O ve ekibi, minyatür izleme cihazlarını bu kuşların müdahalesine maruz bırakmayacak şekilde taşıyacak bir tasma üretmek için yaklaşık 6 ay uğraştılar. Ekip, Avustralya saksağanlarının kendi vücutlarından tasmaları çıkarmalarının neredeyse imkansız olacağına inanıyorlardı.
Dr. Potvin ve ekibi, izleme cihazlarını bağladı ve kuşlar hiçbir sıkıntı göstermeden uçup gitti. Sonra her şey ters gitmeye başladı. Doktor, "İlk takip cihazı, biz taktıktan yarım saat sonra devre dışı kaldı" dedi. Dikkat çekici bir işbirliği içinde, takip cihazını takan saksağan kuşu hareketsiz kaldı, diğer kuş ise gagasıyla tasma üzerinde çalıştı. 20 dakika içinde, arkadaşına yardım eden saksağan tek zayıf noktayı buldu.
Tek bir tasma, yaklaşık milimetre uzunluğunda ve magpie gagasıyla onu kesti. Dr. Potvin ve ekibi daha sonra diğer iki kuşun da tasmalarını çıkardığını fark etti. Üç gün içinde saksağan kuşları beş takip cihazını da yardımlaşarak da ortadan kaldırmışlardı.
BİRBİRLERİNE YARDIM EDİYORLAR
Dr. Potvin, takip cihazları ortadan kalktığı için üzüldüklerini ancak sonradan kuşların farklı bir özelliklerini ortaya çıkardıklarını söylüyor. Potvin, "Literatüre döndük ve kendimize 'Neyi kaçırdık?' diye sorduk. Ama hiçbir şey yoktu çünkü bu aslında yeni bir davranış biçimiydi" diyerek kuşların birbirleri ile yardımlaşmalarını keşfettiklerini söylüyor.
Dr. Potvin Avustralya saksağanlarının bu yeteneğini, "Yardım etmenin ve aynı zamanda problem çözmenin, gerçekten sosyal olmanın ve bulmacaları çözmek için bu bilişsel yeteneğe sahip olmanın özel bir bileşimi" diyerek tanımlıyor.
Avustralya saksağanı, Avustralya anakarasının yaklaşık yüzde 90'ında yaşayan büyük bir siyah-beyaz ötücü kuş türü olarak biliniyor. Enteresan bir şekilde, bu kuşlar, kendi bölgelerinde yaşayan ortalama 30 kadar insanın yüzünü tanıyabiliyorlar. Griffith Üniversitesi'nden saksağan uzmanı Darryl Jones, bu hayvanların güçlü bir hafızaya sahip olduklarını söylerken kendi asistanının 15 yıl sonra aynı saksağan tarafından tekrar saldırıya uğradığını aktarıyor.
AVUSTRALYA ORDUSUNUN HEZİMETİ
Kuşların Avustralyalıları alt ettiği tek olay bu değil. 1932 yılında Avustralya'ya özgü deve kuşları olan emu'lar kendi devletlerine karşı resmen savaş kazandı! Batı Avustralya bölgesinde sayıları hızla artan emu'lar, buğday tarlalarına ve çiftliklere zarar vermeye başlamıştı. Bunun üzerine dönemin Avustralya Kraliyet Savunma Bakanı Sir George Pearce, orduya emu'ları itlaf etme talimatı verdi.
Bu görev için 1. Dünya Savaşı'nda görev almış Binbaşı G.P.W. Meredith görevlendirildi. Binbaşı Meredith, Çavuş S. McMurray'a ve topçu J. O'Halloran'a komutanlık ediyordu. Bu görev için marka makineli tüfek ve 10 bin mermi kullanacaklardı. Ancak günlerce uğraşan tim, tüm mermilerini harcadıkları halde yaklaşık 20 bin kuştan çok çok azını öldürebildiler ve sonunda geri çekildiler. Bu olay Avustralya Kraliyet Ordusu'nun kuşlara savaş kaybettiği "Büyük Emu Savaşı" olarak tarihe geçti.
Kaynaklar: The New York Times, Guardian
Kaynak: Web Özel