Ferit Ömeroğlu 'Olduğu Gibi'yi anlattı: Filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik

Haber Global
Ferit Ömeroğlu 'Olduğu Gibi'yi anlattı: Filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik
Haber Global’de 4 Ocak Cumartesi günü başlayacak Olduğu Gibi programının ilk konuğu Emre Belözoğlu olacak.

Ferit Ömeroğlu, Haber Global'de ekranlara gelecek "Olduğu Gibi" programını anlattı. "Filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik" diyen Ömeroğlu, kişisel yaşamına dair de bilgiler verdi.

Ferit Ömeroğlu’nun sunumuyla ekranlara gelecek olan "Olduğu Gibi", ünlü isimlerin tüm maskelerinden sıyrılarak en doğal halleriyle kendilerini ifade ettikleri bir sohbet programı olarak izleyicilerle buluşuyor.

Program, konukların profesyonel ve kişisel hayatlarına dair içten paylaşımlarını ekranlara taşıyacak.

Ömeroğlu, program ve kişisel yaşamı hakkındaki soruları yanıtladı.

- Meslek hayatınızdaki yolculuktan bahseder misiniz?

Her insan bir keşif yolculuğudur. Kendi hikayemi yazarken hep insana dokunan, insanı insanla buluşturan ve insan hikayesini işleyen bir yolculuğum olmasını hayal ettim. Bu keşif yolculuğunda kendi mucizemi ortaya bu şekilde çıkartabileceğime inandım. Yolculuğumun bir felsefesi varsa girizgahı bu şekilde yapabilirim sanırım. Sorunuzun somut yol hikayesi şöyle başladı. Üniversite son sınıftayken Youtube'da içerik üretmeye karar verdim. İyi sorularla insan konuşturabiliyor, alanında yetenekli isimleri bir arada ortak bir şey üretmeye ikna edebiliyor gibi özelliklerimi ön plana çıkardım. Benim gibi öğrenci olan arkadaşlarla bir ekip kurdum. Youtube'da gençlerle ünlüleri buluşturan programlar yapmaya başladım. Ardından o video serilerine Milliyet Gazetesi'nin dijitalinde devam ettim. Bir süre sonra sadece kadın hikayelerini işlediğim özel içerikler hazırladım. Akabinde Aksam.com.tr'de Mor Papatya sayfasını kurdum ve orada özel içerikler ürettim. 2020 yılının başında ise Hürriyet Dijital'e transfer oldum. "Hürriyet Özel" serisinde 250'i aşkın ünlü konukla programlar çektim. Youtube Trendler'de sık sık yer almakla birlikte çoğunlukla magazin gündemini belirleyen başlık ve içeriklerle sosyal medyada viral olan içeriklere ekibimizle imza attık.

Ferit Ömeroğlu 'Olduğu Gibi'yi anlattı: Filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik - Resim : 1

- Sosyal medyada da benzer içerikler üretmiştiniz, "Olduğu Gibi" programının formatı nasıl bir sürecin ardından oluştu?

Sosyal medyada ürettiğim içeriklerin aslında bir televizyon konseptine uygun olabileceğini takipçilerden ve programıma gelen konuklardan çok kez geri bildirim olarak alıyordum. Özellikle son yıllarda yüzlerce konuğumun programlarımdaki bazı kesitleri sosyal medyadaki tüm mecralardan yayıldı. Meşhurların henüz keşfedilmemiş, bilinmeyen ya da az bilinen hikayelerini güvenerek samimi bir dille paylaştıkları ve misafir oldukları bir durak oldum her zaman... İçerik yolculuğumun televizyon izleyicisiyle buluşabilmesi için sosyal medyada ürettiğim içerikleri televizyon formatına dönüştürecek bir içerik planı hazırladık. Bunu da izleyici kitlesi, bakış açısı ve yayın ilkelerini göz önüne alınca en doğru adres olarak Haber Global ekranlarında yapabilirdim. Niyetimde olan mecranın yolculuğuma denk gelmesinden büyük heyecan duyuyorum bu yüzden.

- İzleyiciyi ünlülerle buluşturacak "Olduğu Gibi" programında, diğer kültür sanat içeriklerinden farklı olarak bizleri neler bekliyor?

“Olduğu Gibi” diyerek izleyicilerle programımıza gelen konuğumuz arasında filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik. Programımızda belli bölümler olacak. Bu bölümlerdeki bazı sorular her programda sorulacak. İzleyicilerin merak ettiği, takip ettiği isimlerle alakalı ilgili bölümlerde ne cevaplar ve tepkiler vereceğini öğreneceği dolayısıyla bir sonraki bölümü merak edeceği bir program olacak. Konukların sadece ürettiği işleri değil, hayatın içinden izler taşıyan anılarını da işliyor olacağız. “Olduğu gibi” diyerek olduğumuz halimizi yansıtmayı hedefliyoruz.
En önemli ve ilk kez bu programda denenecek sürprizimiz ise kapanış kısmı olacak. Programlarımızın kapanış kısmında elimde iki zarf olacak. Program esnasında konuktan aldığım enerji ve cevaplara göre bu iki zarfa yayın esnasında iki soru yazacağım. Bu sorulardan biri zor biri normal soru olacak. Konuğumuz içlerinden bir zarfı seçip içindeki soruyu okuyarak yanıtlayacak. Anlayacağınız yer yer bir eğlence şovuna, yer yer duygusal anlara tanıklık edecek izleyicilerimiz.

Ferit Ömeroğlu 'Olduğu Gibi'yi anlattı: Filtresiz bir buluşma sağlamayı hayal ettik - Resim : 2

- Programınızda ekranda kimleri göreceğiz? Sürprizler olacak mı?

Sanat ve spor dünyasından önemli isimlerle buluşacağız. Güncelde televizyonda izlediğimiz dizilerde, sinemada seçtiğimiz filmlerde sevdiğimiz karakterleri canlandıran, Türk futbolunda büyük izler bırakan milli oyuncular, kült projelerle hafızalardan silinmemiş karakterleri canlandıran, şarkılarıyla müzik dünyamızda yer edinen ve Z kuşağının ilgiyle takip ettiği bir popülasyona sahip isimler de programımızda yer alacak. Sürprizlerimiz hep olacak. Güçlü isimler ve güçlü hikayeleri ile geliyoruz diyebilirim.

- Günümüzün en erişilebilir ve güçlenen medya mecrası haline gelen "sosyal medya" hakkında neler düşünüyorsunuz? Televizyon ekranına bu alandaki deneyimlerinizi nasıl taşıyacaksınız?

Kariyer olarak değerlendirdiğimde sosyal medya benim doğduğum ve büyüdüğüm yer. Sosyal medya bir meslek ünvanı, sosyal kimlik, manipülasyon aracı, bilginin kaynağı ve sayabileceğim pek çok daha sebeple hayatımızda yerleşik olan bir tüketim aracı... Ayırdığımız zamandan ve tükettiğimiz konulardan bağımsız sosyal medyanın varlığını açıklarken hayatın kendisine benzetebiliriz. Hayatın içinde de iyi ve kötü, iyilik ve kötülükler var. Kötü ve kötülüğün olduğunu bilerek ama kanıksamadan iyiyi ve iyiliği aktarabilen, yaşayan ve onda anlam bulan herkes için sosyal medyanın kolay erişebilir ve çok hızlı büyüyen ve güçlenen bir mecra olmasını kıymetli buluyorum. Televizyon ise dijital dünya ne kadar büyürse büyüsün sosyolojimize baktığımızda günlük alışkanlıklarımızda, evlerimizde yer verdiğimiz ve vermeye devam edebileceğimiz çok güçlü bir iletişim aracı. İki farklı dünyayı da tanımlamak da zorlanmadan sosyal medyada bugüne kadar sanatçı ve toplumda öne çıkan isimlerle nasıl güçlü içerikler üretip milyonlara ulaşmasını sağladıysam orada edindiğim bilgi birikimimi de televizyonda izleyicilerimizle buluşturabilmek şu an en büyük motivasyonum diyebilirim.

- İşlerinizle Uluslararası Kariyer Ödülleri'nde "Yılın En İyi İnternet Programı" ödülü ve 2021 Sun Awards Ödülleri'nde "Yılın En İyi Lifestyle Gazetecisi" ödülü aldınız. Bu başarının arkasında neler var?

"Bu çocuktan bir şey olur" diye düşünüp ne olacağı ile ilgili hiçbir fikrimizin olmadığı hikayelerle karşılaşırız ya bazen... Gelecekte kaybolup giden bir hayatın başrolü de olabilir, toplumda kendine, çevresine ve insanlara dokunabilen ve konuşulan bir hikayesi de olabilir o kişinin... Lise ve üniversite yıllarında umut portresi çizen bir profil olsam da geleceğimi şekillendirecek bir yol haritam yoktu. Başarı ünvanı bir illüzyon geliyor bana hep kendim için... Ama işimi yapmaya devam edebilmemi sağlayan gerçeklerin öznesi olarak kendimi tanıyor olmamdan bahsedebilirim. Neyi yapıp, neyi yapamadığımla hep yüzleşerek devam ettim hayatımda... Hikayesi olan güçlü sorular sormak, insan hikayelerinin satır aralarındaki mucizelerini, hüzün ve sevinçlerini en samimi yolla kamuoyuyla buluşturabiliyor olmak ve bunu yaparken işlediğim hikayenin kahramanının da bugüne kadar muhatap olduğu mikrofonlardan bağımsız karşılaştığı sorularla ilgili gelecek hayatında "iyi ki" ile hatırlayacağı bir hatıra bırakıyor olmak -şayet varsa- başarının arkasındaki gerçeklik diyebilirim.

- Özel hayatınızdan bahseder misiniz? (Hobiler, fobiler, boş zaman etkinlikleri)

Yaptığım iş gereği tiyatro prömiyerleri, sinema film galaları, basın buluşmaları ve çeşitli davetler sosyal hayatımı da etkiliyor ve şekillendiriyor. Özel hayatımda mümkün mertebe kalabalıktan uzak, kendime dönüp kendimle vakit geçirebildiğim anlardan keyif alıyorum. Deneme yazmayı çok severim. Kelimelerin ve satırların iyileştirici gücünü kendimde ve ihtiyaç duyduklarında sevdiklerimde kullanmayı çok severim. Farklı meslek gruplarını ziyaret etmeyi, ayın belli günleri bir araya gelmeyi çok tercih ederim. Ülkemizdeki çok değerli profesör, cerrah hocalarımızla buluşup ameliyat deneyimlerini dinlemek, yönetmen arkadaşlarla buluşup mesleki deneyimlerini dinlemek gibi... Son 2 aydır her gün düzenli olarak günlük 8 km koşuyorum. Bundan çok keyif aldığımı söyleyemem🙂 Samimi olmak gerekirse sorumluluk duygusundan ibaret. Ayrıca ayak tenisi oynamayı çok seviyorum. Oyuncu, iş insanı, gazeteci, menajer, doktor hemen hemen her meslek grubundan sevdiğim arkadaşlarımla düzenli ayak tenisi oynarız. Son yıllarda bir de gastronomiye merakım arttı epeyce... Yemek konusunda muhafazakar biri olsam da sevebileceğim malzemelerin bir araya geldiği ama henüz lezzetini keşfetmediğim yeni deneyimleri yakalamayı çok seviyorum.