Efsane geri dönüyor: Mesir macununun 4 yıllık kovid arası nisanda bitiyor
Manisa'nın yaklaşık 5 asırlık geleneği mesir macunu, 4 yıllık aranın ardından nisan ayında düzenlenecek uluslararası festivalle Sultan Camisinin kubbe ve minarelerinden saçılacak.
En son 479'uncusu 2019'da düzenlenen "Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali", UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Kovid-19 salgını tedbirleri nedeniyle 3 yıl yapılamayan, geçen yıl da Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından iptal edilen festivalin nisan ayında düzenlenmesi için kentte hazırlıklar başladı.
Manisa'da yerli ve yabancı binlerce insanı bir araya getiren ve bu yıl 484'üncüsü düzenlenecek festival, 23 Nisan'da çeşitli etkinliklerle başlayacak. 28 Nisan Pazar günü Sultan Camisi kubbe ve minarelerinden geleneksel mesir macunu saçımı yapılacak.
Festivalde saçılacak 7 ton mesir macunu da hazırlanmaya başlandı. Şehirdeki işletmelerde kadınlar tarafından geleneksel tarifine uygun hazırlanarak paketlenen macunlar, festival gününde saçılmak üzere depolanıyor.
"En son 5 tonda kalmıştık"
Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, AA muhabirine, Manisa ve bölge halkının festivali çok özlediğini, festival komitesinin bu özlemi gidermek için çalıştığını belirtti.
Tanık, "Hepimiz özledik. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. 23 Nisan'da başlayıp 28 Nisan Pazar günü inşallah saçımını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu hafta içinde de dolu dolu herkese hitap edecek çeşitli kültürel, sosyal herkesi kapsayacak programlar görüşülüyor." dedi.
Tanık, festivali bayram havasında kutlamak istediklerini dile getirerek, "7 ton civarında mesir saçmayı planlıyoruz. En son 5 tonda kalmıştık. İnsanlar bir tek mesir macunu kapabilmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Çok köklü, çok güzel bir gelenek. İşin özü önce sağlık, sevgi, kardeşlik, barış. Bir aksilik olmazsa hep birlikte coşkuyla 484'üncü uluslararası mesir festivalimizi kutlayacağız." diye konuştu.
Mesirin tarihçesi
Manisa'da yaklaşık 5 asırdır şenliklerde halka saçılan mesir macununun tarihçesi şöyle:
"Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan, Manisa'da hastalanır. Hastalığına çare bulunamayan Sultan'ın yaptırdığı Sultan Camisi Medresesi'nin başına getirilen Merkez Efendi, bitki ve baharat karışımından oluşan macun hazırlar. Baharatın 41 çeşidi karıştırılarak hazırlanan bu macunu yiyerek sağlığına kavuşan Hafsa Sultan, diğer hastalara da macunun verilmesini ister. Halktan gelen isteğin artması üzerine kağıtlara sarılan macunun Sultan Camisi'nin kubbe ve minarelerinden saçılmasını buyurur."
Hoş kokulu ve lezzetli mesir macunu, halktan, iştah açıcı, kan dolaşımını düzenleyici, yorgunluğu giderici, hormonları çalıştırıcı özellikleriyle talep gördü.
Mesir macununun yapımında zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş, kebabiye, havlican, Hindistan cevizi, anason, yeni bahar, hıyarşembe, çam sakızı, zafiran, tarçın, udülkahır, çöpçini, hardal, eskir, karanfil, çivit, meyan balı, tiryak, sarıhelile, raziyane, kimyon, zerdeçal, tarçın çiçeği, karabiber, çörek otu, darıfülfül, ravent, limon tuzu, kakule, şamlı, vanilya, şeker, günbalı, Hindistan çiçeği, limon kabuğu, galanda, tekemercini tohumu, portakal kabuğu kullanılıyor.
Manisa ve çevresinde, mesir macununun en ağır hastalıklara şifa verdiğine, tüketenleri o sene yılan sokmayacağına, genç kızların evleneceğine, çocuğu olmayanların ise doğum yapacağına inanılıyor.