Alışkanlıklar değişiyor! Et ve kahve nasıl lüks olacak?
Yeme-içme alışkanlıklarının değişmesinin yanı sıra küresel ısınma da hangi gıdaların lüks olacağını belirleyen faktörler arasında. Buna göre gelecekte kırmızı ete ve kahveye veda etmemiz gerekebilir. Uzmanlar çok uzak olmayan bir gelecekte değişimin yaşanacağını söylüyor...
Restoranda ıstakoz sipariş etmek veya arkadaşlarınızı ağırladığınız bir akşam yemeğinde masaya ıstakoz koymak, muhtemelen gastronomiye sofistike bir ilgi duyduğunuz varsayımına yola açacaktır. Ancak ıstakoz ezelden beridir böyle ağdalı zevklerle ilişkilendirilmiyor.
Istakoz mütevazı bir noktadan, basamakları teker teker çıkarak bugün bulunduğu konuma gelmiş durumda! 18. yüzyılda ıstakozun çok da yüzüne bakılmıyordu. ABD'nin doğu kıyısında ıstakoz öyle bir konumdaydı ki gübre olarak kullanılıyordu, hapishanelerde mahkumlara servis ediliyordu.
ISTAKOZUN ZİRVEYE YOLCULUĞU!
Nereden nereye?.. Gübre olarak kullanımı gibi çeşitli kullanımları hakkında Oxford Üniversitesi'nin yayınladığı ICES Journal of Marine Science (ICES Deniz Bilimleri Dergisi) adlı dergide bir makale dahi yayınlanan ıstakoz kıyılarda değil, karada, ABD'nin göbeğinde değerini buldu.
ABD, ülkeyi baştan aşağı demiryollarıyla kaplarken trenlerde lüks kompartımanlarda bilmeyenlere servis edilen ıstakoz şehirlerde lüks restoranlarda yer almayı başardı. 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde ıstakoz, lüks restoranlardaki yerini sağlamlaştırmıştı.
Bu girizgahın sebebi kritik bir soruya ulaşmak. Bir yiyecek nasıl lüks olur? Bunda aslında pek çok unsurdan söz edilebilir. Söz konusu yiyecek ne kadar nadir? Pişirmek zor mu? Hangi yöntemle pişirildi ve nasıl servis edildi?
Özetle bu sorular bir yiyeceği lüks ve aslında pahalı yapıyor. Burada en önemli vurguyu ise “nadir” olma kavramına yapmak gerek... Dünyanın bir gerçeği haline gelen ve her geçen gün yaşadığımız gezegeni daha da belirgin bir şekilde etkileyen küresel ısınma ve iklim değişikliği yeme-içme alışkanlıklarını da şimdi olmasa da bir süre sonra kaçınılmaz bir şekilde değiştirecek.
DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLAR VE KÜRESEL ISINMA...
Uzmanlar günlük hayatımızın artık bir parçası olan kahve, kırmızı et ve baharatların hem değişen yeme-içme alışkanlıkları hem de küresel ısınmanın etkisiyle lüks sınıfına gireceğini tahmin ediyor.
İstiridye ve ıstakoz da bu kaçınılmaz durumun etkisiyle lüks sınıfına girdi. Yemek tarihçisi Polly Russell, “19. yüzyılda özellikle istiridye o kadar bol ve ucuzdu ki insanlar fazlasını et suyu olarak saklıyorlardı” diyor.
Düşük gelirli ailelerin sofralarını süsleyen bu yiyeceğe ulaşmak, arıtmanın söz konusu bile olmadığı endüstriyel çağın başlangıcında, suların atıklarla kirletilmesi ve aşırı avlanma nedeniyle git gide zorlaştı. O dönemlerde zor elde edilen somon ve şeker ise şimdilerde daha ulaşılabilir bir noktada.
ÇİLEK GİBİ MEVSİMLİK ÜRÜNLER...
Edinburgh Üniversitesi'nde küresel tarım ve gıda güvenliği üzerine çalışan Peter Alexander ise meyve ve sebzeler noktasında, çilek gibi mevsimlik ürünlere artık yılın her günü ulaşılabilmesiyle “lüks” algısının da değişime uğradığını vurguluyor.
Aynı zamanda araştırmalar, pahalı yiyeceklerin insanlara daha çekici geldiğini gösteriyor. Elsevier'de yayınlanan yakın tarihli bir başka ilginç çalışma ise insanlara suşi restoranında suşi yemenin, aynı suşiyi plajda yemekten çok daha büyük haz verdiğini ortaya koymakta.
Oxford Üniversitesi Çevresel Değişim Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapan Monika Zurek, bu algıların, algılama değişikliklerinin etkilerinin yanında gıdaları lüks yapan en gerçek faktörü ortaya koyuyor:
“Çikolata ve kahve iklim değişikliği sebebiyle ender bulunan lüks yiyecekler arasına girebilir. Geçmişte kakao kralların erişebildiği bir şeydi. İklim değişikliği üretim alanlarını çok sert vuruyor. Yeniden lüks bir ürün haline gelecektir.”
Değişen yeme-içme alışkanlıklarının ise et üzerinde ciddi bir etki yapacağı düşünülmekte. Surrey Üniversitesi Gıda, Tüketici Alışkanlıkları ve Sağlık Merkezi Direktörü Monique Raats lüks yemel hakkında şu eki yapıyor:
“Lüks gıdayı düşünmenin bir başka yolu da sık sık ve çokça yememek gerekliliğini göz önüne getirmek.”
'ET TÜKETMEK, SİGARA KULLANMAK GİBİ OLACAK...'
Birçok insanın düzenli olarak tükettiği etin, önümüzdeki on yıllar içinde daha fazla insanın karbon ayak izini azaltmak için bitki bazlı bir diyet benimsemesiyle, lüks bir ürün haline geleceğini belirten Raats, nüfus arttıkça et üretimi için daha fazla tarım arazisi gerekeceğinden insanların harekete geçeceğini söylüyor.
Peter Alexander ise et yemenin artık sosyal olarak kabul edilemez hale gelebileceğini ve et tüketimine sigara kullanmak gibi bakılacağını öne sürüyor:
“Arkadaşlarla hamburger yemenin havalı bir şey olmadığı bir noktaya gelebilir.”
* BBC Future (The everyday foods that could become luxuries), ICES Journal of Marine Science, Elsevier
Kaynak: Web Özel