Trabzonspor adım adım vuslata... Bu kez ne değişti?

"Vuslat: Sevgiliye ulaşma, erişme, kavuşma." Sözlükte vuslat kelimesinin karşısında bu ifade yer alıyor. Bununla birlikte vuslat teolojik de bir kavram. Doğa ve evrenin yasaları çerçevesinde mantık, akıl, vicdan ve sağduyu yoluyla insanları iyiliğe yönelten bir olgudur vuslat. Kişi, yaşamında bu olguyla iyiye yönelir ve bunu düstur olarak kabul ederse vahdete ulaşır; yani kişinin ikilikten kurtulup birliğe, hakikate erişmesidir vuslat.

Trabzonspor'da vuslat heyecanı yaşanıyor. Bu heyecan oldukça erken başladı hatta... Ligin henüz ilk yarısı geride kalmışken bordo-mavililer en yakın takipçisi Konyaspor'un 7, üçüncü sıradaki Başakşehir'in ise 13 puan önünde zirvede yer almakta.

TARİHİ SEZON...

Bu kesinlikle Fırtına için tarihi bir sezon. 1995-1996 ve 2010-2011 sezonlarında lig yarışını ikinci sırada tamamlayan Trabzonspor, her iki sezonda da 82 puan elde etmişti. Bu, maç başına 2.41 anlamına geliyor. Karadeniz ekibi bu sezon 19 maç sonunda ise 2.42 ortalamasına imza attı.

Öte yandan Trabzonspor, 1995-96 sezonunun ilk devresinde 2.58, 2010-2011 sezonunun ilk devresinde ise 2.47 puan ortalaması tutturmuştu. Süper Lig'de 2.00 ve üzeri puan ortalamaları “şampiyonluk ortalaması” olarak bilinir. Ortalama açısından tarihinin en iyi üçüncü ilk yarısını geçiren Fırtına bunu nasıl başardı?

Aslında cevap belli: İyi oynayarak... Evet, Konyaspor sadece 7 puan geride ancak sezon başından beri beklentileri karşılayan hatta aşan ve net bir şekilde ligin en “şampiyon gibi” oynayan takımı Trabzonspor.

DENEDİ, DENEDİ...

Trabzonspor'un bu başarısında elbette Abdullah Avcı'nın çok büyük bir payı var. Başakşehir'le deneyen, Beşiktaş'la deneyen ve özellikle Başakşehir'le hedefine çok yaklaşan Avcı, kariyerinde dev bir geri adıma dönüşebilecek kadar tatsız bir Beşiktaş döneminin ardından rüştünü ve güçlü oyununu yeniden ispatlamak için Karadeniz'in yolunu tuttu.

Takımları hakim oyunun türevlerini sergileyen Avcı bu kez daha hibrit, daha süratli ve Avcı'dan alışık olduğumuz denge ve ilk plana sadakat unsurunun daha gevşek tutulduğu bir oyun tercih ediyor. Geçen sezonun 8. haftasında göreve gelen Avcı, kabul edilebilir derecede çalkantılı bir başlangıç yapsa da camia, asıl olarak bu sezonu iple çekiyordu.

Nihayetinde artık Avcı, 51 maçı geride bıraktı ve öğrencileri 32 galibiyet, 15 beraberlik ve 4 mağlubiyet kaydetti. Bu periyot içinde 27 maç (278 gün) yenilmeyen ve kulübün son 26 yılının en uzun serisine ulaşan Trabzonspor, Süper Lig'de mücadele ettiği 48 sezondaki en iyi üçüncü seriyi de yakalamış oldu.

OYUNCULARDAN GÖRKEMLİ PERFORMANSLAR

Avcı'nın ardından oyunculara da bakacak olursak karşımıza görkemli bir tablo çıkmakta. Opta verilerine göre; bu sezon Süper Lig'de kurtarış yüzdesi en yüksek kaleci, yüzde 83.1 ile Uğurcan Çakır. Uğurcan ayrıca yine Opta'nın endeks verilerine göre ligin en değerli oyuncusu konumunda.

Kaydettiği 7 gol ve 4 asist ile takımına 15 puan kazandıran Anastasios Bakasetas ise bu sezon Süper Lig'de yaptığı gol katkısıyla en çok puan kazandıran oyuncu.

Ayrıca takımın saha içindeki patronu Marek Hamsik, 62 başarılı pas ile ligin maç başına en çok başarılı pas yapan 3. oyuncusu konumunda! Hamsik bununla birlikte Berat Özdemir'le (4) ligin en çok ön asiste imza atan da oyuncusu.

ŞAMPİYONLUĞU GETİRECEK OLAN İSTATİSTİK!

Pas başarı yüzdesinde stoper Vitor Hugo; maç başına isabetli şut ve asist krallığında ise Anthony Nwakaeme ilk 5'te. Andreas Cornelius ise gol krallığında 9 golle ikinci sırada... Ancak şampiyonluğu getirecek olan istatistik kolektif bir istatistik... Bir takım istatistiği. Bu sezon deplasmandan 25 puan çıkardı Fırtına! Deplasman tablosunda ikinci sırada ise Hatayspor, 16 puanla yer almakta.

Yönetimin, camianın ve oyuncuların iki sezon önceki yarışa göre daha soğukkanlı oldukları, o sezondan dersler çıkardıkları açık. Avcı ise 2018-2019'dan ders almış olmalı... Trabzonspor'un ikinci devrede daha sert direnişlerle karşılaşacağı açık. Bu nedenle Avcı'nın elini rotasyonda güçlendirecek bir-iki hamle kritik olacaktır.

KÖTÜ OYNASA DA...

Zaman zaman kötü oynadığı maçları da kazanmayı başaran Avcı ve öğrencileri, ikinci yarıda bu tarz maçlar yaşamamak için oyun alternatifleri de düşünebilir. Lakin bu durum dahi bir şeylerin "tıkırında" gittiğinin göstergesi.

Kusursuz giden senaryonun bir kavuşmayla, vuslatla noktalanması için küçük dokunuşlar yeterli olacak gibi. Hem saha içinde hem de saha dışında sergilenen sağlam duruş ve beğeni toplayan iyi futbol dikkat çekmekte.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr 

Beşiktaş'ın kaotik ilk yarısının röntgeni! Reçete belli ama kim uygulayacak?Spor

Kaynak: Web Özel