Yardım görmeme, hormonal değişimler ve eve kapanma... | 'Psikolojik destek doğum hazırlığının bir parçası olmalı'

Çocuk Sağlığı Sağlık Haberleri Web Özel
Yardım görmeme, hormonal değişimler ve eve kapanma... | 'Psikolojik destek doğum hazırlığının bir parçası olmalı'
Doğum sonrası depresyonda hormonal değişimlerle birlikte çevresel faktörler de etkili olabiliyor. Fotoğraf: Shutterstock

Doğum sonrası depresyon, genelde aniden yaşanan hormonal değişimin yol açtığı bir rahatsızlık olarak ele alınıyor. Ancak uzmanlar, bu rahatsızlığın hormonal dengesizlikten çok daha fazla olduğunu belirterek, doğum hazırlıklarına psikolojik destek planının da dahil edilmesi uyarısını yapıyor.

Çocuk sahibi olmak hayata yeni bir heyecan, anlam ve neşe getiriyor. Ancak yeni çocuk sahibi olan çiftlerin çoğu, özellikle de anneler, bu duygularla birlikte “Daha önce farkında bile olmadığım korkular varmış” gibi cümleler kuruyor. Dünyaya yeni gelmiş, savunmasız bir canlının bakımı çok zor, üstelik bu canlı sizin bebeğinizse endişeleriniz doğal olarak katbekat yükseliyor.

Gebelik döneminde doğum ve bebek hazırlıkları yaparken bazen bir nokta gözden kaçabiliyor. Yeni doğum yapan 5 kadından biri doğum sonrası depresyonu (postpartum depresyon) yaşıyor. Bu nedenle uzmanlar ruh sağlığı planının da doğum hazırlıklarının bir parçası olmasını öneriyor. Çünkü gebeliğin son ve anneliğin ilk dönemlerinde görülecek ruhsal destek annenin endişesinin daha az olmasına, doğum ve sonrasındaki süreçte ayaklarının daha sağlam yere basmasına yardımcı olabiliyor. Doğum sonrası psikoloğu Lauren Keegan, 3 kadından birinin doğumu travmatik bir tecrübe olarak gördüğünü ve bu süreçteki psikolojik desteğin büyük önem taşıdığını dile getiriyor. Keegan, “O nedenle doğum sonrası ruh sağlığı planı her kadının doğum hazırlığının bir parçası olmalı” diyor.

POSTPARTUM DEPRESYON NEDİR?

Postpartum depresyon veya doğum sonrası depresyonu denen rahatsızlığın belirtileri genelde, anksiyete, depresif ruh hali, asabiyet ve dalgınlık. Belirtiler, ağlama nöbetlerinin yanı sıra uyku ve iştah problemleri şeklinde de ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin 24 ila 72 saat sürmesi durumunda rahatsızlık “geçici annelik hüznü” olarak isimlendiriliyor. Ancak uzmanlar belirtilerin en az iki hafta sürmesi halinde, yeni anneler ve eşlerinin duruma ciddiyetle yaklaşıp, psikolojik destek almaları tavsiyesinde bulunuyor.

Keegan, kadınların gebeliklerini öğrendikten doğum sonrasındaki 12 aylık süreçte psikolojik rahatsızlıklar konusunda hayatlarının diğer dönemlerinden daha savunmaz olabildiğini dile getiriyor. Keegan ayrıca, “Doğum sonrası ruhsal rahatsızlıklarda hormonlar büyük rol oynuyor tabii ama postpartum depresyon hormonal dengesizliklerden daha fazlası” demekte.

Yardım görmeme, hormonal değişimler ve eve kapanma... | 'Psikolojik destek doğum hazırlığının bir parçası olmalı' - Resim : 1
Doğum sonrası depresyonun tedavisinde eşlerin desteği büyük önem taşıyor. Fotoğraf: Shutterstock

'PSİKOLOJİK DESTEĞİ DE LİSTENİZE EKLEYİN'

Şöyle bir tablo hayal edin:

Bebek sahibi olmak üzeresiniz ve yapmanız gerekenlerin ne kadarının hazır olduğunu netleştirebilmek için listenizi kontrol ediyorsunuz.

-Hastane çantası? 'Tamamdır.'

-Doğum izni? 'Tamamdır.'

-Buzdolabında bizi bir süre idare edecek yemekler? 'Tamamdır.'

-Akıl sağlığı desteği planı? 'Aaa, bir saniye...'

Lauren Keegan, postpartum depresyonun ciddi bir rahatsızlık olduğunu belirterek, “Pek çok kadın, doğum sonrası sürecin psikolojik riskleri hakkında fikir sahibi değil; elimden geldiğince bunun önemini anlatmaya çalışıyorum ama psikolojik destek imkanına ulaşma şansı olmayan birçok kadın var” demekte.

Yardım görmeme, hormonal değişimler ve eve kapanma... | 'Psikolojik destek doğum hazırlığının bir parçası olmalı' - Resim : 2
Postpartum sendromda, annenin sosyal hayattan uzak kalması da tetikleyici bir rol oynuyor. Fotoğraf: Shutterstock

Doğumdan önce sakin görünen birçok kadın, doğum sonrası depresyonun başlamasıyla kendilerini afallamış ve sersemleşmiş bir halde bulabilir. Bu konuda yapılan araştırmalar, postpartum depresyon yaşayan kadınların genelde anksiyeteye diğer kişilerden daha yatkın olduğunu ve bebeklerinin dünyaya gelmesinin "gizli anksiyetelerini" tetikleyebildiğini ortaya koyuyor. Yeni doğum yapan kadınlarda doğum sonrası sosyal izolasyon, yani eve kapanma ve etraftan gördüğü yardımın yetersiz olması postpartum depresyonu tetikleyen diğer unsurlar arasında yer alıyor.

Keeagan, anksiyete ya da depresyon geçmişlerinin yanı sıra, ailede psikolojik rahatsızlık yaşayanlar bulunması, (bebek dahil) bir yakının kaybı, geçmişte yaşanan bir travma ya da fiziksel, sosyal ve duygusal desteğin eksikliği gibi durumlarla karşı karşıya kalan kadınların postpartum depresyon riski altında olduğunu kaydediyor.

Yardım görmeme, hormonal değişimler ve eve kapanma... | 'Psikolojik destek doğum hazırlığının bir parçası olmalı' - Resim : 3
Postpartum depresyon gebeliğin son dönemlerinde de başlayabiliyor. Fotoğraf: Shutterstock

Keeagan, “Özellikle de 'bekle ve gör' yaklaşımının anne ve bebeğe zarar verdiğini biliyoruz” şeklinde konuşuyor.

ERKEN MÜDAHALE NEDEN ÖNEMLİ?

Hamileliğin son döneminde yaşanan endişe ve stresin bebeğin gelişimini etkilediği de biliniyor. Doğum sonrası depresyon ise anne ile yenidoğan arasındaki ilişkiye etki edebiliyor. Keegan, bebeklerin kendilerine asıl bakımı veren kişiler konusunda çok hassas olduklarına işaret ederek, “Anneliğin ilk döneminde kadınlara gösterilen destek, bebekler için de daha fazla fayda anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulunmakta.

Kaynaklar: The Guardian, Psychology Today

Kaynak: Web Özel

yenidoğan