Uyku hapı kullanımında küresel artış | LED diyeti, sıcak bir duş, sessiz, sakin, serin bir ortam...
Modern yaşamın en önemli sorunları arasında uyku problemleri de yer almakta. Küresel bir sıkıntıya dönüşen durum, uyku hapı ve takviye ürünlerin kullanımında da artışa neden oluyor. Uzmanlar ise haplara başvurana kadar bazı kritik önlemlerin mutlaka alınması gerektiğini vurguluyor.
Uykuya ilişkin problemler çağımızın en önemli sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Pek çoğumuz uykumuzu almakta zorlanıyoruz, tıkırtıya uyanıyoruz, 5 saat de uyusak, 12 saat de uyusak yetmiyor... Bazımız için ise durum içinden çıkılamaz bir hal alıyor ve ilaçlara başvuruyoruz. Uyku ilacı kullanımındaki artışa yönelik dünyanın dört bir yanından pek çok çalışma bulmak mümkün. Peki endişe verici bir artıştan söz etmek mümkün mü? Hangi koşullarda uyku ilaçlarına başvurmak gerekiyor? Doktorlar hangi noktada uyku haplarını gerekli görüyor?
'BELİRGİN BİR ARTIŞ İZLENMEKTE...'
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Uyku ve Bozuklukları Birimi'nde görev yapan ve aynı zamanda Türk Nöroloji Derneği'nde Uyku Tıbbı Çalışma Grubu'na başkanlık eden Prof. Dr. Gülçin Benbir Şenel, Türkiye'deki tabloyu şöyle masaya yatırıyor:
“Son yıllarda, özellikle pandeminin etkisi ile birlikte, uyku hijyen bozuklukları ve uykusuzluk hastalığında belirgin bir artış izlenmekte. Seyrek olarak yaşanan uykusuzluk şikayetine karşılık, haftada en az 3 gece tekrar eden ve kişinin sadece gece uyku kalitesini değil gündüz uyku kalitesini de etkileyen uykusuzluk hastalığında, ilaç dışı tedavilere ek olarak ilaç tedavileri de sıklıkla kullanılmakta.”
Prof. Dr. Benbir Şenel, “Hem dünyada hem de ülkemizde, son yıllarda yüzde 30-60 oranında artış gösteren uykusuzluk hastalığı yani insomni nedeniyle uyumak için ilaç kullanma oranında da, bu nedenle, belirgin artış gözlemlenmekte” diye devam ediyor.
Medipol Üniversitesi Uyku Laboratuvarı'nda çalışmalarını sürdüren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu ise “Modern çağın bize getirdiği en önemli problemlerden bir tanesi uyku problemi maalesef. Özellikle zihinsel çalışma yükünün artması ve bedensel hareketin azalması nedeniyle uykunun kalitesinde ve yapısında bir bozukluk meydana geliyor” diyerek global fenomene ışık tutuyor.
Prof. Dr. Akkoyunlu ilaç kullanımına yönelik şunları söylüyor:
“Şunu çok iyi bilmek gerekiyor ki uykuyla ilgili problemlerin büyük bir kısmı davranışlarımızın getirdiği problemler. Örneğin LED ekranlara maruziyetimizin azaltılması, yatmadan en az iki saat önce led ekranların kapatılması, akşam var olan şehrin ışık kirliliğini örtecek perdeler kullanmak, yine gürültünün engellendiği bir ortamda bulunmak var olan uyku problemlerinin büyük bir kısmını zaten çözecektir.”
SAKİN, SERİN, SESSİZ ORTAM VE 'LED DİYETİ'
Sakin, serin ve sessiz bir ortamda uyumak, “LED diyeti” uygulamak, sıcak duş almak, gün içerisinde egzersiz yapmak gibi yöntemler denendikten sonra doktorların ilaç yazdığını aktaran Prof. Dr. Akkoyunlu, “Bunlardan sonra çözülemeyen, altta yatan bir probleme bağlı uykuyu başlatma, uykuyu sürdürme ya da uykuda derinlik sağlayamama problemleri varsa doktorlar reçeteli ilaç verebilirler” diyor.
Aynı doğrultuda “Mutlaka önce uyku hijyen kurallarının, kişinin yaşam tarzına uygun bir şekilde belirlenmesi ve düzenlenmesi gerekir” diyen Prof. Dr. Benbir Şenel ilaç tedavisindeki basamakları şöyle aktarıyor:
“İlaç tedavilerinde ilk basamak, yeşil reçete olmayan ilaçların kullanılması. Ancak dirençli hastalarda, yeşil reçete ilaçlar da hekim kontrolünde güvenli bir şekilde kullanılabilmekte.”
Dikkat çeken bir başka detay ise reçetesiz takviyeler. Prof. Dr. Akkoyunlu bu takviyeleri kullanırken çok çok dikkatli davranmak gerektiğini söylerken reçeteli ilaçlarda dahi doktorun belirlediği dozajın kesinlikle değiştirilmemesi gerektiğini “İlaca ihtiyaça duyulduysa doktor size bunu reçete ediyor ve bu reçete süresince önerilen düzeyde ve önerildiği zamanda kullanıldığı zaman fayda görüyorsunuz” sözleriyle aktarıyor ve ekliyor:
“Ama burada iki ucu keskin bıçak bir durum var. Bu ilaçlar, önerilen dozaj dışına çıkıldığında ciddi zarar görebileceğiniz ilaçlar.”
'UYKUYLA İLGİLİ PROBLEMLERİN BİR KISMI UYKU DIŞI NEDENLERE BAĞLI...'
Son olarak Prof. Dr. Akkoyunlu, “Uykuyla ilgili problemlerin bir kısmı uyku dışı nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor” diyor ve “Nörolojik ya da psikolojik bazı rahatsızlıklar da uyku sorunlarına neden olabiliyor. Bu noktada uyku ilaçları değil söz konusu hastalıkları ortadan kaldıracak ilaçların kullanılması gerekiyor” uyarısında bulunuyor.
Prof. Dr. Benbir Şenel ise sağlıklı ve kaliteli bir uyku için düzenli yatış-kalkış saatlerine, stresi azaltmanın önemine ve düzenli egzersize vurgu yaparak şunları aktarıyor:
“Yatma saatinden iki saat öncesinde yemek, uyarıcı madde / alkol tüketimi ve aşırı egzersiz gibi aktivitelere son verilmeli. Yatak odasına uyku gelince gidilmeli ve yatakta uyku dışı aktiviteler yapılmamalı. Sabah saatlerinde doğal gün ışığına maruz kalınmalı ve akşam saatlerinde loş ışık kullanılmalı.”
Kaynak: Web Özel