'Küçük mutlu ağaçları' yaratan Bob Ross hakkında neden az şey biliyoruz?

'Küçük mutlu ağaçları' yaratan Bob Ross hakkında neden az şey biliyoruz?

20'nci yüzyılın belki de en ünlü ressamı o. 'Küçük mutlu ağaçları' yaratan Bob Ross'un hayatı yeni çekilen bir belgesele konu oldu. Yapımcılar Ross'un mükemmel olmayan tarafları olduğunu öğrendiklerini belirtiyor...

Yaşı 30 civarı ve yukarısında olanlar "şuraya küçük mutlu ağaçlar çizelim" dendiğinde ne denilmek istediğini hemen anlayacaklardır. TRT 2’den gelen o huzurlu (dublajlı) sesi ile televizyonların vazgeçilmezi olan ressam Bob Ross’un hayatı belgesel oldu.

Oyuncu Melissa McCarthy ve yapımcı olan eşi Ben Falcone, çocukluklarından beri büyük hayranı oldukları Ross’un hayatını belgesel yapmak için kolları sıvadılar. 31 sezon süren programı ile erişilmesi zor bir seviyeye çıkan Bob Ross’un hayatını belgesel yapmak düşündüklerinden çok daha zor oldu.

Ross’un arkasında bıraktığı mirasın özellikle fikri mülkiyet anlamında çok zor olduğunu gördüler. Belgeseli yapmaya başladıklarında bu ‘sevimli ressam’ hakkında konuşmak için çok az sayıda insanın gönüllü olduğunu anladılar. Ross’un çevresindekiler ressamın eserlerine sahip kişilerin kendisine dava açabileceğinden endişe ediyordu.

Yapımcılardan McCarthy, “Sanat hangi biçimde olursa olsun eninde sonunda bir iştir” diyor.

YAKINLARI İLE DAVALIK

Belgesele başlarken Ross’un yaşamı hakkında bir dönem orduda olması dışında internette pek bir bilgi olmadığını gördüler. Araştırmacılar Ross’un hayatının derinlerine inmeye çalıştıkça kibar bir insan olduğunu ve ne istediğini bilen biri olduğu izlenimini edindiler.

Ross’a ait bütün ticari haklar televizyon şovunu da birlikte yaptıkları Annette ve Walter Kowalski’nin elinde ve onların kurduğu bu şirket Ross’un hayatta kalan akrabaları ile davalık. Bob Ross vefatından sonra eserlerinin bütün ticari haklarını oğlu Steve’e kalmasını istese de oğlunun o yaşlarda çok küçük olması sebebiyle bir süre daha yetişkinlerin servetini idare etmesini istedi ama oğluna o sıra hiç gelmedi.

Ross hakkında yapılan belgeselin fragmanı için...?

DAVALIK OLMAKTAN KORKUYORLAR

Ross’un ailesi ve fikri mülkiyet haklarını yöneten Kowalski’lerle davalık olmak istemediği için çevresindeki pek çok yakın kişi belgesel için konuşma tekliflerini kabul etmedi. Yapımcılar belgeseli izleyenlerin Bob Ross’un ‘mükemmel olmayan’ bazı taraflarını da keşfedeceklerini söylüyor.

Bob Ross’un yaşamını anlatan "Bob Ross: Mutlu kazalar, ihanet ve aç gözlülük" isimli belgesel dün itibarıyla Netflix’te vizyona girdi.

Hava kuvvetlerinden istifa eden Ross 80’li ve 90’lı yıllara ‘Resim sevinci’ (The Joy of Painting) isminde bir programla damgasını vurdu. Ross PBS kanalı için çekilen bu programda kamera önünde ağırlıklı olarak doğa resimleri çiziyordu. 403 bölüm süren program Türkiye’de TRT 2’de yayımlandı, Ross’u seslendirme sanatçısı Burçin Oraoğlu seslendirdi.

İNSANLAR KÖYLERİNİN FOTOĞRAFLARINI GÖNDERDİ

Ross programına başladıktan kısa süre sonra öyle bir ilgi gördü ki insanlar yaşadıkları köylerin fotoğraflarını ressama gönderip bir sonraki programda çizmelerini istiyordu. Ross '20’nci yüzyılın en popüler ressamı oldu' desek abartmış olmayız. Onun adına kahve kupaları, platform oyunları hatta iç çamaşırları bile üretildi. Önceki yıl dünyanın önde gelen müzelerinden Smithsonian Ross’un dört tablosunu satın alarak geçici olarak koleksiyonuna kattı.

Sanat eleştirmeni Jerry Saltz’a göre Ross’un insanı hipnotize eden bir yapısı var. Ross’un ses tonu ve sanatı insanı sakinleştiriyor. Televizyondaki başarısı da büyük ölçüde buna bağlanıyor.

Ross hayattayken eserlerini insanlara satmak istemiyordu. O insanların da kendi resimlerini kendisinin çizmesi arzusundaydı. Ross programların resmin nasıl yapıldığını ve teknikleri tarif ederken hayattaki bazı düşüncelerini de izleyenlere aktarıyordu.

1992 yılında eşini kanserden dolayı kaybettiğinde koyu bir rengi tuvaline vururken, “Resimde hep zıtlıklar olmalı ışık üstüne ışık olmaz. Karanlık üstüne karanlık da olmaz. Hayatta da böyle sanırım iyi şeylerin geleceğini bildiğiniz zaman biraz üzgün olmalısınız” Daha sonra kameraya döndü ve “Şu an ben iyi şeylerin olmasını bekliyorum” dedi.

Hayatı boyunca çok sigara tüketen Ross 1995 yılında arkasında 'küçük mutlu ağaçlar' bırakarak lenf kanserinden dolayı 52 yaşında hayata gözlerini yumdu.

-Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin tamamı NPR’da yer alan ‘Bob Ross Documentary Filmmakers Ran Into Some Happy Little Legal Hurdles’ ve ‘The Lasting Legacy Of Bob Ross And His Colorful World Of 'Happy Accidents' isimli makalelerden alınmıştır.