Yeni afetin adı: Seller | 'Ekstrem doğa olayları devam edecek'
Türkiye; Samsun, Amasya, Sinop ve Kastamonu'daki sel afeti ile mücadele ediyor. Uzmanlar, dere yataklarına ev yapılmaması uyarısında bulunurken, “Yağış Allah'ın yerdeki afet de insanın eseri” diyor. Peki, haziran ayında bu ekstrem doğal afetlerin sebebi ne?
Karadeniz'deki son yağışların ardından pek çok kentten birbiri ardına sel haberleri gelmeye başladı. Birçok kentte son bir haftadır sel ve su taşkınları yaşanması endişelere neden olmuş durumda. Karadeniz'deki son görüntülerden sonra uzmanlardan, yeni afetlere karşı hazırlıklı olunması gerektiği uyarısı gelirken, nisan yağışlarının haziranda görülmeye başlandığı belirtildi. Uzmanlar, ekstrem hava olaylarının devam edeceği konusunda hemfikir.
Peki, yaz mevsiminde neden bu kadar ekstrem hava olayları yaşanıyor? Mevsimlerin düzenleri mi değişti? El Nino etkisinin altında mıyız? İklim değişikliğinin sellerin meydana gelmesinde etkisi ne?
'NİSAN YAĞIŞLARI HAZİRAN'A KAYDI'
Haber Global Meteoroloji Editörü Bünyamin Sürmeli, haziran ayının çok yağış alan aylardan biri olmadığını bu yağışları normalde nisan ve mayıs aylarında aldığımızı belirterek, sözlerine başlıyor. Sürmeli, "Yağışlar son 3-4 yıldır gecikmeli geliyor. Nisan yağışları her yıl öteleniyor bu yıl da hazirana kaydı. Beklenti de zaten yağışların olması yönündeydi, haziran ayı ortalamanın üzerinde yağış ve serin görünüyor Türkiye için" ifadelerini kullanıyor.
"Mevsimlerin düzeni değişti biz ara mevsimleri kaybettik" diyen Sürmeli, ana mevsimlerde de böyle ekstrem doğa olaylarının yaşandığını belirtiyor. Yoğun kışlar görmesek de yazları kısa ve kuvvetli yaşadığımızı anlatan Sürmeli, El Nino etkisi ile ilgili de şöyle diyor:
"El Nino haziran başı itibariyle başladı ve bu yıl rekor kırarak süper El Nino'ya dönüşebilir."
'ŞEHİRLEŞME, ZEMİN DEĞİŞİKLİĞİ, TARIMA AÇILAN ARAZİLER...'
Sellerin yaşanmasının iklim değişikliği ile ilgisi olmadığını anlatan Sürmeli, "Biz selleri iki sebeple görüyoruz. Ekstrem hava olayları artıyor ama bu iklim değişikliğine yerel bakabiliriz genel baktığımızda söyleyemeyiz. Selin oluşmasında şehirleşme, zemin değişikliği, yollar, tarıma açılan araziler hepsi etkili" diyor ve ekliyor:
"Sel, bir yağış miktarına iki zeminin durumuna bağlı. Birini biz kendi elimizle bozuyoruz diğeri küresel ölçekte bozuluyor. Sünger şehir kavramını artık hayatımıza sokmalıyız."
'SELİN AFETE DÖNÜŞMESİ...'
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu, yılın sıcak mevsimlerinde yağışların karakteristiğinin gök gürültülü sağanak yağış şeklinde olduğunu söylüyor. Son sellerle ilgili değerlendirme yapan Kadıoğlu, "Kısa süreli şiddetli yağışlar seli meydana getirir. Gökte değil bence anormallik yerdedir. Sel başka bir şey, selin afete dönüşmesi bambaşka bir şey" diyor.
"Yağmur, çukur yerlere, dere yataklarına toplanır. Bu taşkın yataklarından denize ulaşır. Bu dere yataklarına insan eli ile müdahale varsa sel bunların üstünden geçer ve o zaman afete dönüşür."
'BURALARA ASLA EV YAPILMAMALI'
Kadıoğlu, son yıllarda çarpık kentleşmenin arttığını belirterek, "Yağış Allah'ın yerdeki afet de insanın eseridir" ifadelerini kullanıyor. Kadıoğlu, mevsim tahmini olarak da Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerlerde yağışların mevsim normalinden az, sıcaklığın da fazla olacağı bilgisini paylaşıyor. "Karadeniz kıyılarında mevsim normallerinin üzerinde yağışlar bekleniyor" diyen Kadıoğlu, "Dere yatağının bodrum katına ev yapıp suçu iklim değişikliğine atmak çözümsüzlüktür. Buralara asla ev yapılmamalı" diyerek, sözlerini noktalıyor.
16 Mart 2023 tarihinde haberglobal.com.tr'de yer alan 'Sellere dayanıklı kentler nasıl inşa edilebilir?' başlıklı haberde konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Gencay Serter, "Kentlerde bugüne kadar üstü kapatılmış ve yönü değiştirilmiş su yollarına ilişkin radikal politikaların hayata geçirilmesi, iklim değişikliğinin gündelik hayatı tehdit ettiği çağımızda elzem. En öz olarak planlama süreçlerinin artık ekolojik kaygıların en az ekonomik kaygılar kadar önemseyen bir çerçevede kurgulanması ve uygulamaya geçirilmesi gerekmekte" ifadelerini kullanıyor.
Kaynak: Web Özel