Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Erdoğan yazdı... İletişim Başkanlığı'ndan "Azerbaycan'ın Sırları" kitabı

Haber Merkezi
İletişim Başkanlığı Azerbaycan Kitap
Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Erdoğan yazdı... İletişim Başkanlığı'ndan "Azerbaycan'ın Sırları" kitabı

İletişim Başkanlığı; "Azerbaycan’ın Sırları” kitabını yayınladı. Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yazdığı kitabı Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar detaylı bir şekilde anlattı.

İletişim Başkanlığı'nın "Azerbaycan'ın Sırları" kitabı büyük ses getirdi. Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazdığı kitap 3 dilde hazırlandı.

Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, 'Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı “Azerbaycan’ın Sırları”nı ifşa etmiş' başlıklı yazısında kitabın anlamına ve önemine dikkat çekti.

İşte Prof. Dr. Aygün Attar'ın o yazısı:

"'Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı “Azerbaycan’ın Sırları”nı ifşa etmiş. Hem de bunu sadece Türkçe değil, aynı zamanda Azerbaycan Türkçesi ve İngilizce hazırlanan 613 sayfadan oluşan mükemmel bir kitap yayımlayarak yapmış.

“Türkiye-Azerbaycan Kardeşliği”, “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesindeki Ortak Kültürel Miraslarımız”, “UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde Azerbaycan”, “UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Azerbaycan”, “Azerbaycan’ın Turizm Destinasyonu”, “Şuşa” başlıklı 6 bölümden oluşan kitabın taktim yazısını Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan yazdı.

Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Erdoğan yazdı... İletişim Başkanlığı'ndan "Azerbaycan'ın Sırları" kitabı - Resim : 1

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitabın takdim yazısında Azerbaycan’da 44 günde gelen Karabağ Zaferi’ne ve Zengezur Koridoru’nun önemine dikkat çekti.

Erdoğan’ın “Ana yurdu Ergenekon’da demir dağı eriten Türk’ün azmi, Azerbaycan’da 44 günde gelen Karabağ Zaferi’yle tekrar ortaya çıkarak makûs talihini bir kez daha değiştirmiştir.” diyerek başlattığı takdimine şöyle devam etmiştir: “Bu zafer, Zengezur Koridoru’nun sağladığı kesintisiz bir coğrafi bütünlükle, Türk devletlerinin kardeşliğinin daha da güçlenmesi için fırsat oluşturmuştur. Bu durum aynı zamanda bölgede ve tüm dünyada barışın temini için de bir şanstır. Zira güçlü bir Türk birliği, dünyada barışın teminatıdır.”

Türk devletlerinin kardeşliğini ve Türk birliğini bir ağacın dallarına benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’nde çok sayıda ortak miras ürünü olduğunu belirtti. Türk birliği içinde benliğine, öz değerlerine her zamankinden çok sahip çıkarak kültürel iktidarı egemen kılmak için gönül köprülerini daha da güçlendirmek, Türk milleti ve devletlerinin en önemli hedefi olması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, hazırlanan eserin bu anlamda kıymetli olduğunu ifade etti.

Türkiye Azerbaycan ilişkilerini formüle eden şiardır “Bir Millet İki Devlet” söylemi...

Yedi düvele karşı savaşan, dışarıdan ve içeriden yapılan ihanetlerle baş etme çabasıyla meşgul iken Bahri Hazar’dan yükselen “yetiş kardeş” çığlığına koşan Kafkas İslam Ordusunun, onun saflarında yer alan 1130 Mehmetçiğin Bakü’nün düşman işgalinden kurtulması için canından geçtiği kardeşliğin destanlaşan gerçek hikâyesidir “Bir Millet İki Devlet” felsefesini yaratan gerçeklik.

“Azerbaycan’ın Sırları” kitabının ilk bölümünde “tek millet iki devlet” şiarıyla Türkiye’nin Azerbaycan ile kardeşliği tarihsel perspektifle ele alınırken iki ülkenin iş birliği kapsamında yapmış olduğu çalışmalar gözler önüne seriliyor.

Ortak geçmişe ve değerlere sahip iki devletin ata yadigârı olan ortak kültür mirasımıza birlikte sahip çıkma girişimi sonucunda şair Vahabzade’nin deyimiyle bir ananın iki oğlu olarak birlikte başardıkları UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’nde yer alan eserler kitabın ikinci bölümündedir.

Azerbaycan’ın Dünya Mirası’nda yer alan zenginlikleri ile Karabağ, Bakü ve Şuşa’daki her biri ayrı değerdeki mimari yapıların tarihi ve özellikleri ikinci bölümün akabinde okuyucuyla paylaşılıyor.

Ateşler diyarı rüzgârlar ülkesi Azerbaycan’ın sahip olduğu kültürel ve tarihî güzelliklerin akıcı bir dille sunulduğu bu mükemmel eser,  gelecek nesiller için çok önemli bir kültür mirası olmanın ötesinde iki ülke için güç ve kader birliği temelinde daha parlak bir geleceğe güvenle bakmanın haklı gururunun bir nişanesi olarak değerlendiriliyor.

İletişim Başkanlığı her anlamda titiz bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı şu dört dörtlük eserle Türkiye Azerbaycan kardeşliğinin kitabını yazmıştır.

Sözün gerçek anlamında ansiklopedi standardında hazırlanmış olan şu muhteşem kitap sayesinde kullanıcılar Azerbaycan’ın sırlarına doyurucu bilgiler aracığıyla vakıf olacaklardır.

Kitabın tam ismi Azerbaycan’ın Sırları olsa da kapağında yazılan kocaman “Şuşa” ifadesi hemen dikkat çekiyor.

Şuşa, 44. günde gelen Karabağ Zaferi’nin mayalandığı kaledir. Şuşa, “Xarı-Bülbül”ü ile zaferi müjdeleyen simgedir.

Şuşa, özgün adı “Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi olan tarihi anlaşmanın, yani kardeşliğin müttefiklikle taçlandırılmış olduğu tarihi belgenin imzalandığı şehirdir.

Şuşa, Türk Dünyasının göz bebeği ve Karabağ Zaferi sonrasında ilk defa Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından ziyaret edilen kültür mabedidir.

Azerbaycan’ın Sırları’nın saklandığı kıymetli mücevher kutusudur, Şuşa. Mücevher değerinde olan böylesi kıymetli kitaba da Şuşa’lı bir kapak yakışırdı.

Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Erdoğan yazdı... İletişim Başkanlığı'ndan "Azerbaycan'ın Sırları" kitabı - Resim : 2

Türk kültüründe Aksakal sözü mihenk taşı olarak kabul görür.

Aksakallarınız bize asırlardır en önemli sırları en doğmayla paylaşmayı nasihat ederler.

Azerbaycan Sırları’nı en doğmasıyla paylaşarak şu değimi bir daha kanıtlamış oldu.

Azerbaycan’ın Sırları’nın bilinmesinde emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına, kitabın her aşamasıyla bizzat ilgilenen Sayın Prof. Dr. Fahrettin Altun başta olmakla değerli ekibine şükranlarımı sunuyorum.

Prof. Dr. Aygün Attar"