Akşener'den grup toplantısında açıklamalar: Ya imkanları sun ya da getir sandığı

Meral Akşener İYİ Parti

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener, Erdoğan'a seslenerek, "Gençlere ya imkanları sun ya da getir sandığı" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Akşener'in açıklamaları:

"Saygının kalmadığı, empatinin olmadığı, ve makulün kaybolduğu bir ortamda, ortak aklı ve istişare kültürünü çalıştırarak, milletimizin ve memleketimizin ihtiyaçlarını düşünerek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmamızı tamamladık, ve milletimizle paylaştık. Türkiye’nin, içine düşürüldüğü sıkıntılardan, bir çıkış yolu olarak hazırladığımız çalışmamızda, emeği geçen herkese teşekkür ediyor; Türkiye’nin, hak ettiği geleceğe kavuşması için çıktığımız bu yolun, milletimiz ve memleketimiz için, hayırlara vesile olmasını, Cenabıhak’tan niyaz ediyorum.

Her hafta, yeni bir icadını tanıtan, Sayın Erdoğan’ın, bu hafta da, kuşe kağıdını icat ettiğini öğrendik.
Hayırlı, uğurlu olsun. Peki, madem öyle, gelecek haftaki müthiş icadını, heyecanla beklerken, biz de kendisine bazı sorular soralım: Sayın Erdoğan, bizler, teksir kağıdından, sarı defterlerle okuduk, bu mevkilere kadar geldik. Her birimiz, teksir kağıdı nedir, elbette biliriz. Peki sen, kuşe kağıtla okumana rağmen okuduğun okulun, hiçbir faydasını görememek nedir, bilir misin?

"YA İMKANLARI SUN YA GETİR SANDIĞI"

Sınavlardan, yüksek puanlar almana rağmen, mülakatta, hakkının yenmesinin acısı nedir, bilir misin? Bin bir emekle okulunu bitirip, atanamamak nedir, bilir misin? Bırak cumhurbaşkanı olmayı, devlet memuru olmayı bile, hayal edememek nedir, bilir misin? Üniversiteden mezun olup annenden babandan harçlık almaya, zincir markette kasiyerliğe, motokuryeliğe mahkum olmak nedir, bilir misin? Hayallerinin, hayatını şekillendirmesi gereken yaşta, en üretken olduğun, o güzel çağda, AVM köşelerinde yitip, umutsuzluğa hapsolmak nedir, bilir misin? Bilmiyorsun Sayın Erdoğan. Bilemezsin. Çünkü sen de, aynı benim gibi,
cumhuriyetimizin sunduğu fırsat eşitliğinden, sağladığı imkanlardan faydalandın. Artık nutuk atmaktan da vazgeç be kardeşim, bıktırdı artık. Ya imkanları sun ya da getir sandığı."

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Başta Kırım'daki kardeşlerimiz olmak üzere Putin'in zulmüne maruz kalan onca insanı kaderlerine terk edemeyiz. Putin haddini aşmıştır. Vakit, boş laf değil yaptırım vaktidir. Vakit, çekimser kalma değil zalimin karşısında dik durma vaktidir" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldırının, tarihin kırılma noktalarından biri olduğunu söyledi. Dünyada Rusya yayılmacılığı sorunu olduğunu belirtip, Rusya'nın uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler prensiplerini tanımadığını açık şekilde dile getirdiğini kaydeden Akşener, "Üstelik bu saldırı sadece ülkenin doğusunda yer alan ihtilaflı bölgeler ve askeri tesislerle de sınırlı kalmadı. Ukrayna'nın şehirleri, sivillerin yaşam alanları hedef alındı. Bunun açık bir işgal ve darbe girişimi olduğunu söylemek zorundayız çünkü Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna halkının iradesini tanımıyor. Siyasi egemenliğine saygı duymuyor. Askeri yollarla düpedüz vali atamaya çalışıyor hatta bu zatı muhterem bunlarla da yetinmiyor. Adeta paranoya nöbeti geçiren bir Rus roman kahramanı gibi ülkesini güvende kılmak için istediği ülkeyi işgal etme hakkını da kendinde gördüğünü söylüyor. Bu durum, her bakımdan bir dönüm noktasıdır" dedi.

"VAKİT, ZALİMİN KARŞISINDA DİK DURMA VAKTİ"

Meral Akşener, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tavrının 2'nci Dünya Savaşı sonrasında Doğu Avrupa'yı adım adım kontrolü altına alan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin lideri Josef Stalin'i hatırlattığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Stalin, sınırlarını genişletme konusunda öylesine hırslıydı ki kendi sözünü dinlemeyeceğini düşündüğü, Doğu Avrupalı komünist siyasetçileri bile ortadan kaldırmış, yerlerine kendi emir erlerini atamıştı. Yani Soğuk Savaş dünyasında da mesele komünizmin yayılmasından çok Rusya'nın yayılmasıydı. İşte o nedenle 1956 yılında Budapeşte'de 1968 yılında ise Prag'da dolaşan Sovyet tanklarının tek bir amacı vardı. O amaç, Rusya'nın tahakkümünü korumaktan başka bir şey değildi. O yıllarda Sovyetlerin uyguladığı bu strateji sosyalizmin arkasına gizlenebiliyordu. Soğuk savaş sona erdikten sonra artık geride ardına gizlenecek bir ideoloji de kalmadı ancak bu Rus devletinin yayılmacılık tutkusunun bittiği anlamına gelmiyor. Bugün bunu tüm çarpıcılığıyla görebiliyoruz. Bu tutku Putin ile birlikte yeniden dirilmiş durumda. Bu defa ise sosyalizm terimlerinin yerini Çarlık Rusya nostaljisi almış gibi görünüyor. Ukrayna'da yaşanan, dünyadaki vicdanlı ve aklı selim sahibi herkesin adalet duygusunu sarsan bu duruma uluslararası toplum daha fazla sessiz kalamaz. Bu şımarıklığa, bu hırsa daha fazla izin veremeyiz. Başta Kırım'daki kardeşlerimiz olmak üzere Putin'in zulmüne maruz kalan onca insanı kaderlerine terk edemeyiz. Putin haddini aşmıştır. Vakit, boş laf değil yaptırım vaktidir. Vakit, çekimser kalma değil zalimin karşısında dik durma vaktidir." 

Kaynak: Haber Global TV

Meral Akşener iyi parti TBMM