Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den yargı reformu hakkında flaş açıklamalar

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve yargıda uygulamaya sokulan son düzenlemelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Diyarbakır'da çocuklarının terör örgütünden kurtarılması için eylem yapan aileler ve kadın ile çocuğa yönelik şiddet konularına da değinen Gül, yeni bir insan hakları eylem planı üzerinde çalışıldığını belirtti. Gül, "lekelenmeme hakkı" konusundaki uygulamayla ilgili de çarpıcı bir rakam telaffuz etti. Gül, "111 bin vatandaşımız kendisi hakkında ihbar olduğunu bile bilmeden adalet tarafından korundu" dedi. 

DİYARBAKIR'DA EYLEM YAPAN AİLELER...
"Güvenlik özgürlük dengesi korunarak gözetilmek zorundadır. Terörle mücadelenin bir insan hakları mücadelesi olduğuna inanıyoruz. Özellikle Diyarbakır'da son zamanlarda anneler çocuklarına sahip çıkmaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti, çocuklarımıza göz dikenlerle mücadele etmeye devam edecek, annelerin yanında olmaya devam edecektir. Bu çığlık bu ses asla kesilemeyecek. Çocuklarımızı okullarda öğretmenlerin müşfik kollarında görmek istiyoruz.

KADINA ŞİDDETE SIFIR TOLERANS
Özellikle son zamanlarda kadına şiddetle ilgili çok acı hadiseler yaşadık. Vahşi cinayetin kurbanı olan Emine Bulut'u ve hayatını kaybeden tüm kadın mağdurları rahmetle anıyorum. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddeti, şiddetle reddediyoruz. Bu tür olaylara sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Kadına şiddetin önlenmesi için çok önemli düzenlemeler yapıldı. 
Bu konuda 2019'da verilen toplam tedbir kararı 375 bin 425'tir. Bugüne kadarki rakam bu. Tüm dünyada bu mücadelede ortak sorun olduğunu görüyoruz. Bu adli yılda da benzer olaylar gerçekleşmesi halinde tüm yargı mensuplarımız gerekli titizliği gösterecektir.

"YARGI REFORMU BELGESİ AK PARTİNİN BELGESİ DEĞİLDİR"
30 Mayıs'ta Yargı Reformu Strateji Belgemiz Sayın Cumhurbaşkanı tarafından paylaşıldı. Yargı Reformu'nun da tek tek uygulamaya başlandığı bir yıl olmasını diliyor. 5 yıllık dönemi kapsayan bir reform sürecidir. Büyük bir kısmı kanun, bir kısmı kararname, ikincil mevzuat, uygulama gerektiren bir belgedir. Artılar eksiler girip çıkabilir. Tüm paydaşlarla, söz söylemek isteyen herkesi çağırdık masaya oturduk. Bu AK Parti'nin reform belgesi değil 82 milyon Türk milletinin bir yargı reform belgesidir.

"İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI HAZIRLIYORUZ"
Yargı eskiden hep ele geçirilmek istenen bir mevzi olarak görüldü. Yargı 82 milyonundur. Yargı tarafsız bir yargı olmak zorunda. En hassas olduğumuz konu budur. Hiçbir zümreye, organize yapıya, kişiye teslim edilemez. Hiçbir vatandaş yargı konusunda şüphe duymamalıdır. Bu belgeler daha iyisini bulmak adına her zaman revize edilmesi gereken belgelerdir. Biz bu süreci yaparken AB çerçevesinde de hazırladık. Biz buna inandığımız için reform haline getirdik. İnsanımıza yakıştığı için hayata geçirdik. Eleştiriler de oldu. Bunlar da değerlidir. Çünkü aslolan yargının herkes için olmasıdır. Bu eleştirileri hem parlamento hem de uygulamada biz de takibini yapacağız. Vatandaşımız, 'benim için adil karar ver ama makul sürede ver' talebindedir. Bu belgeye güven veren ve erişilebilir bir adalet yaklaşımıyla hazırladık.  Yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlamak için çalışmaları başlattık. Hukuk mesleklerine giriş sınavı getiriyor. Bir hukuk mesleğine girmek için fakülteden mezun olanlar bir meslek sınavına girecekler. Bu adalet sisteminin kalitesini artıracak. Hakim ve savcı olarak hemen kürsüye çıkmadan önce hakim ve savcıların yanında kürsüye çıkılacak. Daha sonra sınava girerek hakim veya savcı cübbesini giyip karar verme mekanizmasına dahil olacak. Daha fezleke, kolluk aşamasında özen, farkındalık çok daha farklı noktaya götürür. İçişleri Bakanlığıyla mutabık kaldık. Hukuk hakimi ağır ceza davasına bakamayacak. Hukuk hakimi hukuk davasına, ceza hakimi ceza davalarına bakarak mesleğini sürdürecek.

"DAVA SÜRELERİNİ DAHA DA KISALTACAĞIZ"
Tutuklama istisnai bir tedbirdir. Tutuklamayı ceza gibi gören uygulamayı kabul etmemiz mümkün değil. Tutuklamanın infaz, mahkumiyet gibi durumlara dönüşmesini engellemek amacıyla parlamentoda kanunlaşmasını hedefliyoruz.
1 Ocak 2019 itibariyle vatandaşımız adliyeye gittiğinde kendisine verilen belgede davasının ne zaman sonuçlanacağının taahhüdünü görebiliyor. Biz bu süreyi aşanları masaya yatırıyoruz. Hakim ve savcılarımız bu sürelere büyük oranda riayet etmiş. Bu süreleri daha öne çekeceğiz. Dava açınca 6 ay demişsek, bunu 4 aya çekeceğiz.
Yaklaşık 9 milyon bu adli yılda hakim ve savcılarımızın önünden geçen dosyadır.

VATANDAŞ DEVLETLE, DEVLET DEVLETLE MAHKEMELİK OLMAYACAK
Arabuluculukla ilgili; Ocak 2018'den itibaren 383 bin 728 dosyada anlaşmaya varılmış. Bu yüzde 67 demek. 852 iş mahkemesinin bakacağı davalar anlaşmayla sonuçlanmış demektir. Çok önemli başarılı bir arabuluculuk uygulaması var. Ticari davalarda da bunu hayata geçirdik. 40 bin 103 dosyada anlaşma sağlanmış. Yani 40 mahkemenin bakacağı işte arabuluculukla anlaşılmış.
722 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1 yılda bakacağı dava uzlaşma ile sonuçlanmıştır.
Vatandaşın kamuyla anlaşmazlığının sulh yoluyla çözülmesi için çalışmalar yapacağız. 
Vatandaş devletle veya devlet devletle mahkemelik olmayacak. Önce sulh için masaya oturulacak. 

111 BİN VATANDAŞIMIZ HAKKINDAKİ İHBAR HABERLERİ BİLE OLMADAN REDDEDİLDİ
Nöbetçi noterlikte büyük bir memnuniyetle başarılı bir uygulama sağlandı. 204 bin 554 başarılı işlem yapılmış. Yozgatlı bir vatandaşımız Almanya'da bir noterlik işlemini buradan görebilecek. Ya da burada yaptığını orada görebilecek.
Elektronik tebligat çerçevesinde; Cep telefonu, bilgisayar veya dijital adresine herkese tebligat geliyor. 5 günden sonra tebligat yapılmış sayılıyor. Mahkemeler yılda yaklaşık 40 bin tebligat çıkarıyorlar. Elektronik tebligat sayısı 10 milyon. Büyük bir tasarruf sağlandı. 
Lekelenmeme hakkını 2017'de düzenleme olarak yapmıştır. Yargı kullanılarak iftiralar insan onurunu lekeler hale gelmişti. Şimdi savcılığa yapılan şikayetler savcılıkça araştırılıyor, eğer temelsiz isnatlar varsa soruşturma bile açılmıyor.
213 bin 113 ihbar dosyasında 111 bini soruşturmaya gerek olmadığına ilişkin kararla sonuçlanmış. Bu ihbara maruz kalan vatandaşlarımızın haberi bile olmamış."