Sigarasız koğuş isteyen hükümlü için karar
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), hükümlünün sigara içilmeyen odada kalma talebinin, cezaevinin kapasitesi nedeniyle reddedilmesinin kötü muamele yasağının ihlali olduğuna hükmetti.
TİHEK'in kararına göre, Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan M.T, talebi üzerine 2019'da sigara içilmeyen koğuşa geçti ancak 2023'te koğuşa sigara içen kişiler de yerleştirildi.
Kurum idaresine verdiği dilekçeye cevap alamayınca TİHEK'e başvuran M.T, koğuşta bulunan 22 kişiden 15'inin sigara içtiğini, sigaradan rahatsızlık duyduklarını ve bunun sağlık sorunlarına neden olduğunu bildirdi.
İnceleme başlatan TİHEK, cezaevinden yazılı görüş istedi. Cezaevi yönetimi, kurumun 2 katlı oda sistemine göre inşa edildiğini, son 3 ayda kuruma gelen hükümlü ve tutuklu sayısının da arttığını belirtti.
Adli suç türüne mensup kişiler için sigara içilmeyen iki koğuş tahsis edildiği, kurumun tipi ve kapasitesi dikkate alındığında sigara içilmeyen yeni koğuş açma imkanı bulunmadığı aktarılan görüşte, ilerleyen süreçte şartların oluşması halinde başvuranın talebinin yerine getirileceği ifade edildi.
Kurum ayrıca durumunda değişiklik olup olmadığını öğrenmek için başvurucuyla görüştü.
Koğuşta kalan 25 kişiden 13'ünün sigara içtiğini, aynı odada kaldığı 3 kişinin ise sigara içmediğini bildiren başvurucu, saat 06.00'da açılan havalandırma kapısının 18.00'de kapandığını, odadaki pencereye rağmen koğuşa yayılan sigara dumanından rahatsız olduklarını aktardı.
AYM'NİN İHLAL KARARINA İŞARET EDİLDİ
Başvuruyu karara bağlayan TİHEK, hükümlünün sigara içilmeyen koğuşta kalma talebinin reddinin kötü muamele yasağının ihlali olduğuna hükmetti.
Kararda, Anayasa'ya göre devletin, bireyin maddi ve manevi varlığını her türlü tehlike, tehdit ve şiddetten korumakla yükümlüğü olduğuna dikkat çekildi.
Başvuranın sigara içilmeyen koğuşta kalma talebinin, idare tarafından başvuranın suç türüne uygun sigara içilmeyen koğuş bulunmadığı ve kurumun tipi ve kapasitesi gerekçe gösterilerek reddedildiğine işaret edilen kararda, idarenin, kurum güvenliği ve disiplinin sağlanması amacıyla talebi reddettiğinin anlaşıldığını kaydetti.
AYM'nin benzer başvuruda, hak ihlali verdiğine işaret edilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Anayasa'nın 'kişi hürriyeti ve güvenliği' başlıklı 19. maddesi gereği mahpusların özel ve aile hayatına birtakım sınırlamaların getirilmesi, hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal sonucudur. Bununla birlikte ceza infaz kurumunda bulunma insanın beden ve ruh sağlığından feragat edilmesini gerektirmez. Diğer bireyler gibi mahpuslar da beden ve ruh sağlıklarını koruma haklarına sahiptir. Ceza infaz kurumlarının güvenliğini ve disiplinini sağlayacak tedbirlerin alınması konusunda geniş takdir yetkileri bulunsa da alınacak tedbirler mahpusların tutulma halinin gerektirdiğinin ötesinde manevi üzüntüye düşmelerine veya sağlıksız şartlarda bir yaşam sürmelerine yol açmamalıdır."