Özgür Özel: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çalışma ziyaretine gideceğiz

DHA
CHP Özgür Özel
Özgür Özel: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çalışma ziyaretine gideceğiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayramda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak bayramlaştığını hatırlatarak, "Biz bir nezaket telefonu açtık, şimdi bir çalışma ziyaretine gideceğiz" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yerel Yönetimler Çalıştayı öncesinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li diğer belediye başkanları ve il yöneticileri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine çıktı. Mozoleye çiçek bırakan Özel, daha sonra beraberindekilerle saygı duruşunda bulundu. Heyet, sonrasında Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Özel, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün de mezarını ziyaret edip çelenk koydu.

'SEÇİMLERİ TÜRKİYE İTTİFAKI KAZANMIŞTIR'

Özel, parti genel merkezinde düzenlenen Yerel Yönetimler Çalıştayı’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Özel, CHP’nin toplumun her kesiminden, Türkiye’nin tüm demokratlarından oy alabilen bir parti olduğunu söyleyerek, "Bu seçimde milliyetçi demokratların payı vardır. Bu seçimde muhafazakar demokratların payı vardır. Bu seçimde tüm Kürt demokratların emeği vardır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye başkanlarına selam olsun. Üzerimizdeki yüzde 25'lik cam tavanı, bu sonuçlarla beraber tuzla buz ettik. Bundan sonra ölçme-değerlendirmeyi siyasetimizin odak noktası haline getireceğiz. Doğru yapanı örnek göstereceğiz, yanlış yapanı doğruya sevk edeceğiz. İbre yukarı ise devam edeceğiz, aşağıdaysa mutlaka yanlıştan döneceğiz" diye konuştu.

Özgür Özel: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çalışma ziyaretine gideceğiz - Resim : 1

Yerel seçimlerin sonunda yüzde 38 oy oranına ulaşıldığına işaret eden Özel, "Gencecik bir ekiple ve çok tecrübeli bir ekiple birlikte 80 darbesinden bu yana açılmayan kapıyı açmak için düşünmeye başladık. 'Geçmişte açılan kapının kilidi mutlaka bir yerlerdedir' dedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı 3 anahtarı aldık. Birinci anahtar; Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kime emanet ettiği idi. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etmişti. 'Gençlik' diyerek, 'gençleşme' diyerek, 'daha çok genç aday' diyerek ilk anahtarı soktuk, çevrildi. İkinci anahtar; Cumhuriyet, eşit yurttaş, eşit temsil ve kadına olan güvenle yükselmişti. Çok daha fazla kadınla ikinci kilidi de açtık. Üçüncü kilit; Yine Atatürk, bu ülkenin neden işgale uğradığını çok iyi biliyordu. Fatih Sultan Mehmet, çağ açıp çağ kapatırken, dünyanın en iyi mühendislerini getirip, dünyanın en ileri toplarını döktürüyordu. Çağdaş dünyadaki en iyi yönetilen siyasi partiler nasıl yönetiliyorsa, bu süreci öyle yönetmek kararını konuştuk ve uyguladık. Bütün bilgiler üretildi, paylaşıldı, haftalık revizyonlarla her şey ölçme, değerlendirmeyle yönlendirildi. Hepimiz birden, bilime sarılarak ve bilimin söylediğini dinleyerek, gereğini ona göre yaparak kazandık. O yüzden, üçüncü anahtar da bilimsel yöntemlerdi" ifadelerini kullandı.

'ZAFER DEĞİL, BAŞARIDIR'

Özel, belediyelere ‘karne’ vereceklerini belirterek, "Belediyelerin 3'er, 6'şar aylık ve 1'er yıllık karnelerini ölçme-değerlendirme yöntemiyle çıkarıp, sizinle paylaşacağız. Eğer ibre yukarıysa devam edeceğiz, durağansa neler yapabileceğimize bakacağız, aşağı doğruysa yanlışlardan döneceğiz" dedi.

Özel, bu ülkenin gençlerinin dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmalarının asıl beka sorunu olduğunu söyleyerek, "Bu yüzden sırtımıza konan yük, Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının ilk genel seçimlerini Atatürk'ün partisinin kazanıp, 2'nci yüzyılın ilk 20 yılında Cumhuriyet'in kurucu ilkelerine uygun olarak ülkenin yeniden kurtarılması, demokrasinin yeniden kurulması, ekonominin yeniden ayağa kalkması vasiyetinin yerine gelmesidir. Muasır medeniyet seviyesi yakalanacak ve geçilecektir. Bir yandan seçim gecesi seçmenin mektubunu balkondan okuyanlar, inip grup toplantısına gidince hikaye okumaya, masal okumaya başladılar. Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Birisi CHP'nin kazandığı bu başarıya dönüp 'tesadüfen', 'konjonktürel' gibi hiçe saymayla meşgulken, bir diğeri 'seçimleri biz kazandık' diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadır. Oysa biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet, bir başarıdır. Ama zafer değil, görevdir. Önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduğunda, bu iktidar değiştiğinde ancak zafere dönüşecektir. Rantı yönetme, kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı birtakım makamlara getirme, yandaşlarınızı zengin etme fırsatı yakalamadık, arkadaşlar. Biz tarihin akışını değiştirme fırsatı yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında tarihi yeniden yazma fırsatını yakaladık. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Bir kredi açılmıştır; bu tüketici kredisi değildir, bir yatırımcı kredisidir. Seçmen bakacak, sonra tekrar değerlendirecektir" dedi.

'KUTUPLAŞMAYI KIRMAK İÇİN ADIM ATACAĞIZ'

Bayramda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak bayramlaştığını hatırlatan Özel, "18 liderle bayramlaştım. CHP, herkesle bayramlaşabilen tek partidir. Bundan sonraki süreçte yüz yüze bir görüşme gerçekleştireceğim. Türkiye ekonomisinin yüzde 80'ine yerel yönetim hizmeti veriyoruz. Türkiye çok büyük bir sıkıntı içinde. Yoksulluk var, işsizlik var, ekonomik krizlerin sosyolojik, toplumsal krizlere dönüşme potansiyeli var. O coğrafyada milletin yetki verdiği iki kişi var. Birisi genel yönetim yetkisini kullanıyor, diğeri yerel yönetim yetkisini kullanıyor. Bu iki yapının çatışması, sürtüşmesi, kapışması millete kaybettirir. Yurt dışından bulunmuş hazır fonların Türkiye'ye hizmete sunulmaması milletimize kaybettirir. Millet böyle hataları affetmez. Biz kibre kapılırsak bize, kim kibre kapılırsa ona hesap sorar. Biz bir nezaket telefonu açtık, şimdi bir çalışma ziyaretine gideceğiz. Sizlerin masalarında çalışarak ortaklaştıracağınız talepler, ajandamızda olması gereken öncelikler, Parti Meclisi, MYK, Parti Grubumuzun bize toplam siyaset üzerinden yaptığı okumaları billurlaştırıp gündemimizi oluşturup, nezaketle talepte bulunup, yüz yüze görüşme gerçekleştireceğiz. Ben bir ilerleme sağlayacağımızı, öncelikle toplumdaki bu kutuplaşmayı kırmak içi bir adım atacağımızı, sonra bu toplumun yararına çok önemli işlerde birlikte mesafe alacağımıza inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.