Kansere meydan okuyan kadınlar
Meme kanserine dikkat çekmek için Muş'ta düzenlenen 11. Onkoloji Günleri panelinde, hastalığı yenenlerin hikayesi herkese ilham kaynağı oldu. 10 farklı ülkeden gelen 350 kişi, panelde kanserle savaşını anlatırken, tedavideki yeni nesil yaklaşımlar da masaya yatırıldı. . Etkinlikte, daha önce kanseri yenen kadınlar için "survivor" benzetmesi yapıldı.
Kadınlarda görülen kanserlerinin yüzde 25'ini ve kansere bağlı ölümlerin yüzde 15'ini meme kanseri oluşturuyor. Günümüzde gelişmiş ülkelerde her 7 kadından 1'isi meme kanserine yakalanırken, bu oran Türkiye'de her 8 kadından 1'i olarak kayıtlarda yer alıyor. Yaşanan ciddi sağlık sorunu ve meme kanserine dikkat etmek için Genç Birikim Derneği tarafından Muş Ticaret ve Sanayi Odası'nda 11. Onkoloji Günleri gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü gazeteci Fulya Soybaş'ın üstlendiği programı bizzat yerinde takip ederken, kanseri yenen kadınların oluşturduğu "survivor" ekibinin hikayelerini dinledik.
DAHA GÜÇLÜYÜZ"
Muş'a 10 ülkeden gelen 350 gönüllü ilk gün panellerinin ardından ellerinde pankartlarla çok sayıda kişi kansere dikkat çekmek için yürüyüş gerçekleştirdi. Panelde konuşan Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, “Halkımız, bilim insanlarımız, basın mensuplarımız, hastalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla kanseri gündeme alacak şekilde hem bilimsel hem de sosyal yönden verimli bir toplantı oldu” ifadelerini kullandı.
Genç Birikim Derneği İstanbul Temsilcisi Dr. Nevin Çolak ise katılımın beklediklerinin üstünde olduğunu belirterek, "Kanser her kesimi ilgilendiriyor. Kanser deyince insanların aklına eskiden beri ölüm gelir. Bu organizasyonumuzda bunun böyle olmadığını kanserden korkmak yerine üzerine gidilmesi gerektiğini aktarıyoruz" dedi.
SURVİVOR KADINLAR
Panelde daha önceden kanseri yenmiş katılımcılar da yer aldı. Kendilerine "survivor" diyen bu güçlü kadınların hikayeleri ise herkese ilham kaynağı oldu. 24 yaşında yakalandığı lenf kanserini tam 3 kez yenmeyi başaran Melek Akkaya, bu tarz etkinlikler bulunmanın kendilerine güç verdiğini belirterek, "Kanser olduğumu öğrendiğimde ağladım. Hepimiz o acılardan geçtik ve birlikte olmamızın önemini anladık. Erken teşhis benim hayatımı kurtardı. Kanser olmadan önce 4 yaşında oğlum vardı. Hastalığı yendikten birkaç ay sonra hamile olduğumu öğrendim, riskliydi ancak çok şükür sağlıklı bir doğum gerçekleştirdim. Sonrasında bebeğim 40 günlükken kanser tekrar nüksetti. 6, 7 ay sonra düzeldim. Derken 3. kez tanı konuldu. Akıllı ilaç kullandım ve hastalığı tekrar yenmeyi başardım" diye konuştu.
KONTROLLERİ ERTELEMEYİN
Meme kanserini yenen Avşar Boran da "survivor" kadınlardan diğeri. Boran, 2013'te bir kitle fark etmesi üzerine kanser olduğunu anladığını belirtti. 39 yaşında kanseri yenen Boran, şimdilerde gönüllü mentörlük verirken, "Herkeste erteleme durumu var. İnsanlar ertelersek yok olur düşüncesinde. Erken teşhis çok önemli, ilerledikçe tedavi de ağırlaşır" dedi. Boran, kadınların sırt üstü ya da ayakta tek kollarını kaldırarak parmakları ile saat yönünde ilerleyerek kitleyi tespit edebilecekleri bilgisini de paylaştı
BİLEKLİKTE HAYAT VAR
45 yaşında kanseri yenen ve Saadet Köknar (65) ise aile öyküsünde kanserden kaybettiği akrabaları olduğunu anlattı. 2005 yılında tanı konulduğunu ve parça alındığını belirten Köknar, "Benim kanser türüm çabuk üremedi, 6 kür terapi alarak yenmeyi başardım. Bu kanser hayatımı daha farkında bir şekilde yaşamamı sağladı. Dernekler kurduk, insanlara kanseri anlatmaya başladık" şeklinde konuştu.
Kolundaki pembe bilekliği sorduğumuz Köknar, "Sağ-Kal Derneği'nin getirdiği bu bilekliklerde baygınlık vs geçirmeniz durumunda sağlık çalışanlarının işine yarayacak bilgiler yazıyor. 'Ödem gelişebilir, kan alma, serum takma, tansiyon ölçme' yazılı bilekliklerdeki talimatlara uyulması şart. Aksi halde kolda şişmeler ve enfekte durumları olabiliyor" bilgisini verdi.
Kaynak: Web Özel